Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1040 E. 2024/9251 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markasını izinsiz kullanarak haksız rekabet oluşturduğu iddiasıyla açılan marka tecavüzünün önlenmesi ve maddi-manevi tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacı şirketin markasını izinsiz kullandığı, geçerli bir lisans sözleşmesinin bulunmadığı ve bu kullanımın marka hakkına tecavüz teşkil ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin davalının marka kullanımının engellenmesi ve maddi-manevi tazminat ödenmesine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1981 Esas, 2023/1510 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/429 E., 2019/447 K.

Taraflar arasındaki markaya tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; “...”, “... Şark” markaları adına tescilli olan müvekkilinin zincir restoranlar işlettiğini, davalının 2017 yılının Şubat ayında “... Şark Sofrası” marka ve logosu altında işletme açıp ticari faaliyete başladığını, tüketicileri yanılttığını, haksız yarar sağladığını, www.ziyasarkyesilköy.com isimli internet sitesini oluşturduğunu, müvekkilinin internet sayfasının içeriğini kopyaladığını, bu sitede de davacının marka ve logolarını kullandığını, “... Şark Sofrası” markası altında işletmesini devren satmak için ilana koyduğunu ileri sürerek davalının markaya tecavüzünün önlenmesini, marka kullanımının men’ini, şimdilik 10.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 19.375,00 TL’ye çıkarmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; şirket yöneticileri ile ortakları ve yeni yönetim ile eski yönetim arasındaki çekişme sebebiyle davanın açıldığını, davacının ana sözleşmesinde ortakların her birine şirket markası altında üç ayrı işletme kurma hakkı tanındığını, bu hakkını kullanan davacının ortağı ve temsilcisi Serap Bingöl ile müvekkili ortaklığı ile dava konusu işletmenin davacının bilgisi dahilinde kurulduğunu, davacının dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini, müvekkilinin aşçı ve ustalarının davacıda eğitim aldığını, müvekkilinin mezkur işletmeyi kısa sürede kapattığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, dava dışı Serap Bingöl'ün şirketi tek başına temsile ve sözleşme akdetmeye yetkili olmadığı, beyan ve sözlerinin şirket tüzel kişiliğini bağlamayacağı, geçerlilik yönünden yazılı şekle bağlı marka lisans sözleşmesinin bu şekil şartı ile yapılmadığı, marka kullanım hakkının da davacı şirket tüzel kişiliğine ait olduğu, davalının haklı sebeple kullanım savunmalarına itibar edilmediği, bilirkişinin hesaplamalarında kullanılan lisans sözleşme örneklerine konu işletme ölçekleri ile davalının işletme ölçeğinin farklılık taşıdığı, davalının tüm ticari faaliyeti boyunca mı yoksa beyanına göre daha kısıtlı bir zaman diliminde mi bu markayı kullandığı hususlarının tam olarak tespit edilemediği, maddi tazminat yönünden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 ve 51 inci maddeleri gözetilerek hüküm kurulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının davacıya ait marka hakkına tecavüzünün tespiti ile bu tecavüzün önlenmesine, davalının “... ŞARK SOFRASI” ibaresini tabela ve reklamlarında kullanmasının engellenmesine, “www.ziyasarkyesilkoy.com” isimli web sitesine erişimin engellenmesine, 10.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kararın ilanına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, davalının şirketi temsil ve ilzama yetkili olan kişilerle markanın kullanımı yönünde bir sözleşmesinin bulunmadığı, şirket ortaklarından Serap Bingöl'ün şirketi temsile yetkili olmadığı, davacı şirketi bağlayıcı geçerli şekilde yapılmış bir lisans sözleşmesinin sunulmadığı, işletmenin davalı adına kurulduğu, şirket ortağının işletmenin kuruluş kayıtlarında resmi olarak yer almadığı, davalının davacı markasını aynen markasal olarak kullanımının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, davacının seçimlik hakkını lisans bedeli üzerinden kullandığı, bu konuda ibraz ettiği delillere göre bilirkişinin isim hakkı verilen sözleşmelerdeki miktarların ortalaması alınarak hesaplama yaptığı, davalının markayı kullandığı sürenin tam olarak tespit edilemediği, 6098 sayılı Kanun’un 50 ve 51 inci maddeleri nazara alınarak maddi tazminat miktarı taktir edilerek hüküm altına alındığı, davalının markayı kullanmaya başladığını belirttiği süre dikkate alındığında maddi tazminatın 8.125,65 TL olarak bilirkişi ek raporu ile hesaplandığı, ancak markanın sosyal paylaşım sitelerindeki paylaşımlara göre kullanımının tespit edildiği en eski tarihin 11.12.2016 olduğu gözetildiğinde taktir edilen maddi tazminat tutarının dosya kapsamına uygunluk taşıdığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, markaya tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminatın tahsili istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 7, 24, 29, 149, 150 ve 151 inci maddeleri.

3.6098 sayılı Kanun'un 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine, temyiz harcı peşin alındığından davacıdan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 19.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.