Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1066 E. 2024/6762 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve katkı bedelinin, sözleşmenin tarafı davalı şirketten ve kefilden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kefile rücu için asıl borçlunun temerrüde düşmesi ve ihtar edilmesi şartının, dava açılmasıyla gerçekleştiği ve ayrıca davalı şirketin ödeme güçlüğüne ilişkin delil bulunmadığı gözetilerek, kefile yönelik davanın reddine, davalı şirkete yönelik davanın ise kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/75 Esas, 2023/944 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi, davanın kabulü

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket ile davalı ... Gıda..Ltd Şti'nin arasında 08.12.2014 başlangıç tarihli satın alma sözleşmesinin akdedildiğini, buna göre davalının, Guido isimli işletmesinde yalnızca davacı şirketin pazarladığı sözleşme konusu ürünleri satmayı, rakip markanın ürünlerini satın almamayı, bulundurmamayı, rakip ürünlerin tanıtımını yapmamayı taahhüt ettiği, işbu sözleşme hükümlerinden herhangi birisine aykırı hareket ettiği takdirde davacı şirketten almış olduğu 50.000,00 TL tutarındaki karşılıksız katkıyı iade ile birlikte 25.000,00 USD cezai şartı davacı şirkete nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davacı şirketin sözlemeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz ifa ettiğini, ancak davalının işletmesinde rakip ürünlerin satıldığı ve bulundurulduğu ve tanıtımının yapılarak sözleşmenin ihlal edildiğinin Konya 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/2 D.İş sayılı dosyası ve yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğini, diğer davalı ...'un ise 08.12.2014 tarihli müşterek borçlu müteselsil kefil senedini tanzim ve imza ettiğini belirterek, 25.000,00 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren taahhuk edecek en yüksek döviz mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00 TL katkı tutarının dava tarihinden itibaren tahakkuk edecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacı tarafından davalı aleyhine alınan tespit raporuna itiraz ettiklerini, davalının işletmesinde fıçı bira satışı yapılmadığı tespitinin hatalı olduğunu, işletmede Tuborg marka fıçı bira cihazının bulunduğunu, başkaca bir markaya ait fıçı bira cihazının ise bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak, alacaklı kişinin borçlu olan kişiye ihtar yükümlülüğünün doğabilmesi için ilk olarak asıl borcun muaccel olabilmesi ve bu duruma rağmen borçlu olan kişinin borcunu ifa etmemiş olması gerektiği, bununla birlikte yapılmış olan ihtarın geçerlilik açısından herhangi bir şekle tabi olmadığı, fakat ispatın kolaylığı açısından yazılı bir biçimde yapılmasının yerinde olacağı, ihtar çekilirken alacaklı olan kişinin borçlu kişiden ifada bulunmasını talep etmesinin tek başına yeterli olacağı, ayrıca müteselsil kefilin ihtar edilmesine gerek bulunmadığı nitekim Yargıtay (Kapatılan)19. Hukuk Dairesi'nin 2015/1787 E., 2015/4352 K. sayılı ve 26.03.2015 tarihli kararının da bu yönde olduğu, asıl borçlunun ihtar edilmesinin müteselsil kefile başvurabilmek için yeterli olduğu, yine Dairemizin 2013/17403 E., 2014/386 K. ve 09.01.2014 tarihli ilamının da bu doğrultuda olduğu; somut olayda, davanın sözleşmeden kaynaklanan bir alacak davası olup, asıl borçlunun açılan dava tarihi itibariyle temerrüde düşmüş olduğu, asıl borçlu ve kefil hakkında aynı anda ve birlikte dava açıldığı, davalı gerçek kişinin müteselsil sorumluluğu var ise de dava açılmadan davalı borçlu şirkete borcun ödenmesi konusunda herhangi bir bildirimde bulunmadığı, müteselsil kefile başvuru şartının asıl borçlu olan kişinin ifada gecikmesi ve yapılan ihtarların sonuçsuz kalması veya borçlu olan kişinin açık bir şekilde ödeme güçlüğü içinde bulunması olduğu, davalı gerçek kişiye dava açılmadan önce ihtarda bulunulmadığından ifada gecikme ve ihtarın sonuçsuz kalma şartının gerçekleşmediği, ayrıca asıl borçlu olan kişinin açık bir biçimde borcunu ödeme güçlüğü içerisinde olması durumunda herhangi bir şekilde ihtara gerek kalmadan alacaklı kişinin kefil olan kişiyi takip edebileceği hususu dikkate alındığında da asıl borçlu davalı şirketin açık bir biçimde ödeme güçlüğü içerisinde olduğuna yönelik dosya kapsamında da bir delil bulunmadığı anlaşılmakla davalı gerçek kişi açısından davanın reddinin gerektiği, karar ve ilam harcı ile vekalet ücreti hesabının karar tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nca belirlenen efektif satış kuru esas alınarak hesaplanması gerektiği gerekçesiyle; ... hakkında açılan davanın reddine; ... Gıda Tur. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kabulü ile; 25.000,00 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının Dolar cinsinden dövize uyguladığı mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının ve 50.000,00 TL katkı tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve katkı bedelinin sözleşmenin tarafı davalı şirketten ve diğer davalı kefilden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 586 ncı maddesi

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V.SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.