"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2008/466 Esas, 2010/658 Karar
HÜKÜM : Asıl dava kısmen kabul, birleşen 1998/1019 E. sayılı davada yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 2009/74 E. sayılı davada kabul
BİRLEŞEN DAVALAR : 1.Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 1998/1019 E. 2.Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/74 E.
Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali, birleşen itirazın iptali, birleşen alacak davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece asıl davada ... hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulüne, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/74 E. sayılı dosyada davanın kabulüne, birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/1019 E. sayılı dosyada yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/74 E. sayılı davada davacı ...G. vekili ve asıl davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı ...G. vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl davada; müvekkilinin dava dışı ... Ltd. Şirketine kredi verdiğini, kredinin teminatı olarak davalıların avallerinin bulunduğu 2.500.000,00 USD’lik senet aldığını, sözkonusu kredi zamanında ödenmeyince 28.02.1995 tarihinde taraflar arasında yeni bir kredi sözleşmesi akdedildiğini, bu defa davalıların avallerinin bulunduğu 2.300.000,00 USD’lik senet alındığını, vade hitamında kredi borcunun ödenmemesi üzerine Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 1997/4875 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız olarak takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazların iptali ile %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı .... Bank A.G. vekili Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/1019 E. sayılı birleşen davada; müvekkilinin dava dışı ... Ltd. Şti.'ne kredi verdiğini, kredinin teminatı olarak davalıların avallerinin bulunduğu 2.500.000,00 USD’lik senet aldığını, sözkonusu kredi zamanında ödenmeyince 28.02.1995 tarihinde taraflar arasında yeni bir kredi sözleşmesi akdedildiğini, bu defa davalıların avallerinin bulunduğu 2.300.000,00 USD’lik senet alındığını, vade hitamında kredi borcunun ödenmemesi üzerine ihtiyati haciz kararı alarak Ankara 15. İcra Müdürlüğünün 1997/4912 E. sayılı dosyasıyla 310.000,00 USD (55.000,00 TL) alacak için icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız olarak takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazların iptali ile %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davacı ... İnternational AG vekili Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/74 E. sayılı birleşen davada; daha önce açılan itirazın iptali davasında davalı ...'ün davanın açıldığı tarihte henüz takibe itirazı bulunmadığından davanın ... yönünden usulden reddedildiğini belirterek 2.200.000,00 USD alacağın 01.12.1995 tarihinden itibaren işleyecek Libor + %4 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili asıl davada; müvekkilinin ikametgahı olmayan adreste müvekkiline 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 21 inci maddesine göre tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, dava dayanağı 28.02.1995 tarihli sözleşmeye göre Frankfurt Am Maın Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, 07.05.1993 tarihli sözleşmede müvekkilinin imzası bulunmadığını, 26.01.1995 tarihli yazıda ise borçlu şirketi temsilen imza atmış olduğunu, icra dosyasında borçluya tebligat yapılmadan ve herhangi bir itiraz vaki olmadan çok önce itirazın iptali davası açılmasının yasaya aykırı olduğunu, Türk Parasının Kıymetini Koruma hakkındaki 32 sayılı karara göre Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın izni olmadan verilen kefaletlerin hükümsüz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar asıl davada davaya cevap vermemiştir.
2.Davalı ... vekili Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/1019 E. sayılı birleşen davada; asıl davaya verdiği cevaptaki beyanlarını tekrarlayarak, ilaveten bu davaya konu 310.000,00 USD'lik talebin asıl davaya konu talebin içinde mündemiç olduğunu savunarak derdestlik yönünden birleşen davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/1019 E. sayılı birleşen davada davaya cevap vermemiştir.
3.Davalı ... vekili Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/74 E. sayılı birleşen davada; davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyularak davacı banka alacağının akreditif temliki yoluyla ödendiğinin kanıtlanamadığı, bozma öncesi alınan raporlar arasında çelişki intibaını yaratan nedenlerin bozma sonrası alınan raporda denetime uygun olacak şekilde açıklandığı gerekçesiyle asıl davada ... yönünden verilen karar kesinleşmiş olmakla, ... hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak üzere 2.510.882,13 USD'ye itirazlarının iptaline, asıl alacak 2.200.000,00 USD'ye takip tarihinden itibaren 6,1250 oranında libor faizi uygulanmasına, 160.512,00 TL icra inkar tazminatının bu davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, birleşen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/1019 E. sayılı davası yönünden evvelce verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/74 E. sayılı davasının kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak üzere 2.200.000,00 USD'nin 01.12.1995 tarihinden itibaren yıllık 6,1250 Libor faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/74 E. sayılı davada davacı ...G. vekili ve asıl davada davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Yargıtay Kararı
Dairenin 10.10.2023 tarihli ve 2023/4948 E. 2023/5713 K. sayılı kararıyla, sözleşmede "libor işaret 4" ibaresi olup, mahkemece belirtilen işaret ve yazının "libor +4" anlamına gelip gelmeyeceği, gerektiği takdirde yeniden belge aslı tercüme ettirilmek suretiyle açıklığa kavuşturularak, temerrüt faizi konusunda bir karar verilmesi gerektiği, birleşen 2009/74 E. sayılı davada karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı lehine hükmedilmesi gereken vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin yanlış hesaplandığı, asıl davada davalı ... vekilinin temyiz istemine gelince, davalı ... vekilinin borçlarına karşılık 2.300.000,00 USD bedelli akreditifin davacı bankaya temlik edildiğini belirterek bankanın temlik alacaklısı olarak alacağını tahsil edip etmediğinin araştırılması gerektiğini savunduğu, mahkemece davalı vekilinin bu savunması üzerinde durularak akreditifin diğer tarafı olan Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O.'dan tahsilat yapılıp yapılmadığının araştırılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, asıl davada davalı ...'ın vekili Avukat Sadettin Sürmen'in vefat ettiği, davalı vekili vefat ettikten sonra alınan bilirkişi raporu, ek raporun davalı asıla tebliğ edilmediği, hukuki dinlenme hakkının ihlal edildiği, davalı asıla bilirkişi raporu ve ek rapor tebliğ edilip, beyanları alınıp rapora itiraz edildiği takdirde, itirazları karşılayacak şekilde bilirkişi kurulundan rapor alınarak toplanacak deliller doğrultusunda karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek mahkeme kararı bozulmuştur.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ...G. vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı ...G. vekili; sözleşmede "libor plus 4%" ibaresinin yazılı olduğunu, buna göre libor +%4 faiz üzerinden karar verilmesi gerektiğini, akreditife konu alacakla ilgili önceki bozma ilamında mahkemeye araştırma yapması gerektiğinin belirtildiğini, davalının verilen kesin süreye rağmen beyanda bulunmadığı gibi belge de sunmadığını, akreditife konu alacağın tahsil edilmediğini, davalının vekili vefat etmiş ise de dosya kapsamında başkaca vekillerinin de bulunduğunu, bu hususların bozma sebebi yapılamayacağını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının temyiz dilekçesindeki sebeplerle bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl dava ve birleşen 1998/1019 E. sayılı dava yönünden icra takibine itirazın iptali istemine, birleşen 2009/75 E. sayılı dava yönünden alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 27 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı ...G. vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ...G. vekili vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,
Aşağıda yazılı bakiye 328,85 TL karar düzeltme ret harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,
02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.