"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/416 Esas, 2023/1916 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/389 E., 2021/213 K.
Taraflar arasındaki markanın hükümsüzlüğünden davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... ticaret unvanı ile 11.08.2006 tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti'nde kurulduğunu, “Barkod tarayıcıları, el terminalleri ve endüstriyel tabletler gibi elektronik cihazların” üretim ve ticareti ile faaliyetini gösterdiğini, ... markasının 21.12.2010 tarihinde 7397046 no ile 9 uncu sınıcfta “Bilgisayarlar; cep telefonları; öğretici cihazlar, ölçme aletleri ve cihazları, entegre devreler, elektronik hırsızlık önleme cihazları, elektrikli bataryalar, elektrikli bataryalar için şarj cihazları, çizgi filmler, optik aletler ve cihazlar” emtiaları tescil edilmiş olduğunu, markanın daha sonra ABD, Avrupa Birliği ve birçok ülkede tescil edilmiş olduğunu, ... ibaresinin yer aldığı www.cilico.com ve www.cilico.cn alan adlarını 30.04.2006 tarihinden beri davacı adına kayıtlı olduğu ve kullanıldığını, bu marka altında 2012 yılından beri ticaret yaptığını, davalının aynı sektörde faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davacının markasının varlığını ve marka üzerindeki hak sahipliğini bilmesine rağmen kötüniyetle 25.02.2016 tarihinde 2016/16872 sayılı ile ... markası başvurusunda bulunduğunu, davalının ilk olarak 28.09.2015 tarihinde davacıya mail göndererek 7” ve 5” büyüklüğündeki barkod okuyuculu tabletleri ile ilgili bilgi ve fiyat listesinin gönderilmesinin istendiğini, sonraki tarihlerde de e-mailler göndererek farklı ürünler için bilgi ve fiyat listesi istediklerini, davacı şirketin ... markalı ürünlerin satışı konusunda ... Teknoloji ve Bilişim Çözümleri San. ve Tic. Ltd. Şti. ile 01.05.2019 başlangıç tarihli distribütörlük sözleşmesi imzaladığını, markasını Türkiye'de tescil ettirerek www.cilico.com.tr alan adını almak istediğinde davalının marka tescilinden haberdar olduklarını, Türkiye'de engellerle karşılaşmaları nedeniyle davalı ile sulhen anlaşamadıkları için her türlü maddi ve manevi tazminat ve sair dava hakları saklı kalmak kaydıyla; Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) nezdinde davalı adına 25.02.2016 tarih ve 2016 16872 sayı ile haksız surette tescil edilen “...” markasının 6769 sayılı SMK 6/3, 4, 5, 6 ve 9. fıkraları gereğince hükümsüzlüğüne ve tescil kaydının Resmi Markalar Sicili'nden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin kurulduğu tarihten bugüne kadar her türlü elektrik, elektronik, bilgi işlem ve verici sinema video cihazları ve benzeri cihaz, aksesuar donanım ünite parça ve yedek parçaları imali, montajı, servisi dahili ve harici ticareti konusunda ve her çeşit ticareti alanında faaliyet göstermekte olduğunu, uzun yıllardan beri nizasız ve fasılasız olarak kullandığı adına TÜRKPATENT nezdinde 9, 35 ve 37. sınıflarda "..." markasını tescil ettirdiğini, davanın kötüniyetle açıldığını, davacının ... markasının tanınmış marka olmadığını, ... VE ... markalarının logoları, yazı biçimi itibariyle birbirinden ayırt edilebilir düzeyde farklılık arz ettiğini ve hiçbir şekilde iltibas yaratacak mahiyette olmadıklarını, davacının hiçbir hukuki dayanağı olmayan ve sadece afaki iddialardan oluşan haksız ve hukuka aykırı davasının reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, 04.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacı şirketin ... markası üzerinde ilk ve gerçek hak sahibi olduğu, davacı ... markasının tanınmış marka statüsünde olmadığını, davacı markası ile davalı markasının birebir aynı olduğunun belirtildiği, daha sonra aldırılan ek raporlarda da kök rapordaki görüşlerin muhafaza edildiği, davacı tarafa ait olan www.cilico.com internet sitesinin 29.04.2006 yılında tescil edilmiş olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davacı tarafından ... markasının Çin Halk Cumhuriyetinde 21.12.2010 tarihinde 7397046 numarası ile 09 uncu sınıfta, 28.04.2014 tarihinde 4652431 numarası ile ABD'de 30.04.2010 tarihinde 0128344347 numarası ile OHIM nezdinde tescil edilmiş olduğunun anlaşıldığı, yine davacı şirketin 2006 yılında ... Ticari unvanı ile Çin Halk Cumhuriyetinde kurulduğu bu şekilde davacı şirketin ... markasının ilk ve gerçek hak sahibi olduğunun tespit edildiği, buna göre de davaya konu 2016/16872 numaralı ... markası ile davacının tescilli ... markasının birebir aynı olduğu, taraf şirketlerin ortak olarak 9 uncu sınıfta yer alan hizmetler alanında faaliyet gösterdiği, davacının ... markasının 9 uncu sınıfta tescilli iken davalı şirketin ... markasının 09, 35 ve 37 nci sınıflarda tescilli olduğu, davacı tarafın SMK 6/3 ve 6/4 maddeleri uyarınca taraf markalarının birebir aynı olması ve ortak sınıflarda tescil edilmiş olması nedeniyle ortalama tüketici nezdinde markaların karıştırılma ihtimaline yol açacağı davacının ... markası üzerinde ilk ve gerçek hak sahibi olması nedeniyle, davalının davaya konu 2016/16872 numaralı markanın tescilli olduğu, 09. sınıfta yer alan sayılan emtialar bakımından hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davacı tarafından SMK 6/5 inci maddeye göre tanınmışlık sebebiyle hükümsüzlük talebinde bulunulmuş ise de bilirkişi raporu ile davacı markasının tanınmış marka olmadığı tespit edildiğinden, tanınmışlık bakımından hükümsüzlük talebinin kabul edilmediği, kötü niyetli tescil bakımından yapılan değerlendirme neticesinde ise Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin sürekli kararlarında da belirtildiği üzere asıl olan iyi niyet olduğu için kötü niyetli tescili iddia eden ispatlaması gerekmektedir hükmüne göre davacı tarafından sunulan deliller incelendiğinde, taraf markalarının birebir aynı olması, tarafların aynı sektörde faaliyet göstermesi, ... markasının Türkçe olarak herhangi bir anlam ifade etmemesi ve tesadüfen marka olarak tescil edilmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasında dosyaya sunulan 2015 tarihli yazışmalar incelendiğinde davalının ... markasından haberdar olduğu ve bu markanın davacıya ait olduğunu bildiği, tarafların aynı sektörde faaliyet göstermesi sebebiyle davalının davacı markasından haberdar olmamasının olanaksız olduğu, buna rağmen davalının davacının gerçek hak sahibi olduğu ... markasını birebir aynı şekilde tescil ettirdiği, bu tescilin kötü niyetli olduğu gerekçesiyle markanın tescilli olduğu tüm mal ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı şirketin ... markası üzerinde ilk ve gerçek hak sahibi olduğu, davacı markasının tanınmış marka statüsünde olmadığı, davacıya ait www.cilico.com internet sitesinin 29.04.2006 yılında tescil edilmiş olduğu, buna göre de davaya konu 2016/16872 numaralı ... markası ile davacının ... markasının birebir aynı olduğu, taraf şirketlerin ortak olarak 9. sınıfta yer alan hizmetler alanında faaliyet gösterdiği, davacının ... markasının 9. sınıfta tescilli iken davalı şirketin ... markasının 09, 35 ve 37. sınıflarda tescilli olduğu, SMK 6/5 inci maddeye göre tanınmışlık sebebiyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, ancak "Taraf markalarının birebir aynı olması, tarafların aynı sektörde faaliyet göstermesi, ... markasının Türkçe olarak herhangi bir anlam ifade etmemesi ve tesadüfen marka olarak tescil edilmesinin mümkün olmaması, taraflar arasında dosyaya sunulan 2015 tarihli yazışmalar." uyarınca davalının ... markasından haberdar olduğu ve bu markanın davacıya ait olduğunu bildiği, bu nedenle de davalı tescilinin kötü niyetli olduğu gerekçesiyle markanın tescilli olduğu tüm mal ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.