Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1198 E. 2024/1751 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Şirket ihyası istemine ilişkin davada, ihyanın kapsamının (tam ihya mı yoksa derdest davayla sınırlı ihya mı olduğu) ve tasfiye memuru atanması gerekip gerekmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının derdest davayla sınırlı ihya talep etmesine rağmen mahkemenin tam ihyaya karar vermesi ve ek tasfiye amacıyla talep edildiği halde tasfiye memuru atamaması doğru görülmeyerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1613 Esas, 2024/15 Karar

ASIL VE BİRLEŞEN

DAVALARDA DAVACI : ... vekili Avukat ...

ASIL VE BİRLEŞEN

DAVALARDA DAVALI : ...

TEMSİLCİSİ : İbrahim Tırpancı

BİRLEŞEN DAVA : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/56 E.

DAVA TARİHİ : 10.01.2023 (asıl) -20.01.2023 (birleşen)

HÜKÜM : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/25 E., 2023/272 K.

Taraflar arasındaki şirket ihyası istemine ilişkin asıl ve birleşen davalardan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum temsilcisi tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ASIL VE BİRLEŞEN DAVA

1.Davacı vekili asıl davaya ilişkin dava dava dilekçesinde; müvekkili tarafından ATY İnş...Ltd. Şti. aleyhine dava açıldığını, davanın Bolu 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/591 E. sayılı dosyası üzerinden görüldüğünü, yargılama sürecinde şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinin tespit edildiğini, davanın görüldüğü Mahkemece müvekkiline ihya davası açmak üzere yetki ve süre verildiğini ileri sürerek ATY İnş...Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleşen davaya ilişkin dava dilekçesinde; müvekkili tarafından ATY İnş...Ltd. Şti. aleyhine dava açıldığını, davanın Bolu 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/189 E. sayılı dosyası üzerinden görüldüğünü, yargılama sürecinde şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinin tespit edildiğini, davanın görüldüğü Mahkemece müvekkiline ihya davası açmak üzere yetki ve süre verildiğini ileri sürerek ATY İnş...Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum temsilcisi asıl ve birleşen davalara ilişkin cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, müvekkili Kurumca yapılan terkin işleminin hukuka uygun olduğunu, işbu davanın açılmasına sebebiyet vermeyen ve yasal hasım konumunda olan müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ve davanın kabulü halinde ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru atanması gerektiğini savunarak asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Kurum'un ihyası talep edilen şirketi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddesine dayalı olarak resen ticaret sicilden terkin ettiği, işleme gerekçe olarak şirketin oda kaydının silinmesinin gösterildiği ancak oda kaydının silinmesinin anılan Yasa hükmünde tadadi olarak sayılan hallerden olmadığı, davalı Kurum'un şartları oluşmadığı halde terkin işleminin gerçekleştirilmiş olduğu, terkin işlemi usulüne aykırı olduğundan hak düşürücü sürenin uygulama kabiliyeti bulunmadığı, terkin işleminin usulsüz yaparak işbu davanın açılmasına sebebiyet veren davalı Kurum'un yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Kurum temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, müvekkili Kurumca yapılan terkin işleminin hukuka uygun olduğunu, işbu davanın açılmasına sebebiyet vermeyen ve yasal hasım konumunda olan müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru atanmamasının doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Kurum temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, şirket ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 inci maddesi

3. Değerlendirme

İlk Derece Mahkemesince, yazılı gerekçeyle şirketin tam ihyasına karar verilmiş ve tasfiye memuru atanmasına gerek görülmemiştir. Ancak asıl ve birleşen davalar, davacının ihyasını talep ettiği şirket aleyhine açtığı iki ayrı davada taraf teşkilinin sağlanması amacıyla ikame edilmiş olup davacı gerek asıl gerekse de birleşen davaya ilişkin dava dilekçesinde, bu hususu açıkça belirtmiş ve her iki dilekçesinin talep sonucunda da açıkça ihya kararının derdest davayla sınırlı olarak verilmesini talep etmiştir. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince talebi aşar şekilde şirketin tam ihyasına karar verilmesi doğru görülmediği gibi ihyanın ek tasfiye amacıyla talep edildiği gözden kaçırılarak tasfiye memuru atanmaması da doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalı Kurum temsilcisinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.