"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/527 Esas, 2023/848 Karar
DAVA TARİHİ : 06.08.2020
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2020/215 E., 2021/345 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 20 yıldan bu yana veteriner ilaçları ve çevre sağlığı alanlarında faaliyet gösteren, sektöründe önde gelen tanınmış firmalardan biri olduğunu, müvekkilinin aynı zamanda ticari unvanını taşıyan ... markasının 2011/10747 numarası ile ve 2011/17636 numarasıyla tescillendiğini, müvekkili firmanın bunun dışında tescil ettirdiği “... sefalexin”, “... metazin”, “... cal-mıx”, “... spiramet” vb. yaklaşık 150 adet tescilli ilaç markasının bulunduğunu, davalının müvekkilinin markaları ile görsel, işitsel ve kavramsal açılardan benzer markalarının bulunduğunu, müvekkilinin markaları ile aynı tür benzer malları, hizmetleri kapsadıklarını, bu nedenle markalar arasında ilişkilendirilme ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu ileri sürerek 2018/89243 numara ile 5. sınıftan tescilli “... dost sağlığı”, 2018/90430 numara ile 5. sınıftan tescilli “... ...”, 2018/90799 numara ile 5. sınıftan tescilli “... ...”, 2019/60411 numara ile 5. sınıftan tescilli “... ...”, 2020/13802 numara ile 5. Sınıftan tescilli “... parasit” ibareli markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin markalarında bulunan logoların kendine özgü bir tasarımı olduğu, davacı şirketin kullanmış olduğu logolar ile herhangi bir bağının bulunmadığının açık olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davalının hükümsüzlüğü talep edilen markaları ise ... Dost Sağlığı, ...
..., ... , ... , ... ibarelerinden
oluştuğu ayrıca anılan markalarda tabloda yer alan şekil ve renk kompozisyonlarının bulunduğu, davacının davaya dayanak markası ile davalının
hükümsüzlüğü istenilen markalarına bakıldığında öncelikle şekilsel olarak markaların benzer olmadığı, anlamsal
olarak da davalının markalarında bulunan ..., ..., ..., PARASİT
ibareleri de dikkate alındığında markaların anlamsal olarak benzemediği, ... ve ... markaları sesçil olarak değerlendirildiğinde markaların genel
kompozisyonlarının farklı olması, anlamsal farklılık ve markalara yönelen tüketicinin
ortalama tüketici değil bilinçli tüketici grubu olan veteriner hekimler olması hususları da
dikkate alındığında markaların sesçil olarak benzer bulunmadığı, Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nin 16.03.2021 tarihli yazısında davacı şirketin 2000 yılından bu yana Veteriner Tıbbi Ürünler
üreten bu ürünleri ülke genelinde pazarlayan ve hayvancılık sektöründe tanınan bir şirket
olduğunun belirtildiği, yine aynı şekilde, Veteriner Sağlık Ürünleri Sanayicileri Derneği’nin
17.03.2021 tarihli yazı cevabında, 22.12.2006 tarih ve 233/c nolu karar ile davacı şirketin
dernek üyeliğinin gerçekleştirildiği ve şirketin halen üyeliğinin devam ettiği; söz konusu
şirketin Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan aldığı izinle faaliyetini yürütmekte olduğu,
antibiyotikler, endoparazitel ilaçlar, ektoparazitel ilaçlar, endektositler, enjektable
vitaminler, oral vitaminlar, diğer ilaçlar ve yem katkıları ile hayvan sağlığı sektörüne hizmet
ettiği, söz konusu şirketin ülkesel boyutta sektör içerisinde ecza depolarında ve veteriner
hekimler arasında tanınmış düzeyde olduğunun belirtildiği, söz konusu belgelerin tek
başına davacının 2011/17636 sayılı markasının tanınmışlığını ispata yeter düzeyde
bulunmadığı, söz konusu belgelerde münhasıran davacı şirketin tanınmışlığına
ilişkin açıklamalara yer verildiği gibi davacının markasının tanınmışlığını ispata yarar somut
başkaca belge dosya kapsamında bulunmadığı, dosyada Türkiye’de ulaştığı
tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar
görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerin gerçekleştiğine dair bir
veri de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının ... markası ile davalının hükümsüzlüğü talep edilen ... dost sağlığı, ... ..., ... ... ... ... ve ... parasit markaları arasında görsel, işitsel, anlamsal olarak benzerlik bulunmadığı, markalara ilişkin malların hitap ettiği grubun ortalama tüketici değil, bilinçli tüketici olan veteriner hekim grubu olduğu, bu nedenle iki marka arasında bağlantı kurulmasının mümkün olmadığı ve iltibas tehlikesinin bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, markanın hükümsüzlüğünün tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 25 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 26.11.2024 tarihinde kesin olarak oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Hükümsüzlüğe mesnet davacının “...” ibareli markaları ile hükümsüzlüğü istenen davalarının “...” ibareli markaları arasında smk m. 6/1 kapkamında ilgili tüketici kesimi nezdinde karıştırmaya sebep olabilecek derecede benzerlik bulunmaktadır.
Zira, taraf markaları ilaç etken maddelerinden oluşturulmadığı gözetildiğinde davacı markalarının asıl unsuru “...” olup yazıldığı gibi okunmaktadır. Davalının markalarının asıl unsuru ise “...” olup “...” olarak okunmaktadır.
Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince markalar benzer kabul edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, aksi kabul ile davanın/reddine, BAM hukuk dairesincede istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru değildir. O nedenle kararın bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyorum.