"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/630 Esas, 2024/59 Karar
HÜKÜM :Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2019/103 E., 2021/31K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “Çocuk Oyun Parkı Ekipmanı” ürün adı ile 34 adet oyun ekipmanı tasarımının 2015/01663 numarası ile Türk Patent ve Marka Kurumun'da tescil edildiğini, davalının 27, 28, 29, 30, 31 ve 32 numaralı tasarımlarının taklit olduğunu, davalının tasarımları ... Belediyesine iş yapan bir müteahhite sattığını, ayrıca müvekkiline ait "cadı serisi çocuk oyun parkını" da Sakarya’da bir oyun parkına kurduğunu, davalının ihtarına rağmen taklit üretimin durdurulmadığını, ileri sürerek davalı taraf ticari defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak, müvekkiline ait 2015/01663 tescil nolu, 27, 28, 29, 30, 31 ve 32 numaralı oyun ekipmanı endüstriyel tasarımı olarak tasarım tescilli ürünlerin, davalı tarafça taklit yoluyla üretilip satılarak ile elde ettikleri kazancın tespitine, belirsiz alacak davası olarak şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, davalının bu eylemlerinin önlenmesine, davalının eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil etmesi nedeniyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 54, 63 maddeleri ile m.56/(1)-e atfıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 58. maddesi uyarınca 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Karşı davada davacı vekili dava dilekçesinde; davacı-karşı davalıya ait 2015/01663 nolu tasarım tescilindeki 27, 28, 30, 31 ve 32 nolu ürünlerin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, haksız rekabetin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumetin doğru hasma yöneltilmediğini, müvekkilinin müşterilerinden gelen talepler doğrultusunda üretim yaptığını, husumetin belediye ve ihaleyi alan firmaya yöneltilmesi gerektiğini, davacının dünya genelinde tescilli ürünleri taklit ederek Türkiye’de tekel yarattığını, Sakarya’da kurulan parkın müvekkili şirketin 2019/00759 ve 2019/00124 nolu tasarımlarına dayandığını, ... Belediyesi için yapılan ürünlerin de yine teknik şartnamede tarif edilen ürünler olduğunu, tescilli bir ürünün idarenin şartnamesinde kullandırılması nedeniyle artık müvekkilinin tecavüzünden söz edilemeyeceğini, bu ürünlerin sektörde yurt dışındaki firmalar tarafından 2000'li yıllardan beri piyasaya sürülen ürünler olduğunu, davacının tasarımları ile farklılıklar bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Karşı davada davalı vekili cevap dilekçesinde; karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden, davalının kurulumunu yaptığı ve tecavüz olduğu iddia edilen park konusunda ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, marka ve patent vekili ve makine mühendisi bilirkişi heyetinden alınan 09.01.2020 tarihli raporda parkın kapalı ve boş olduğunun tespit edildiği, ... Belediyesinden gelen parka ilişkin belgeler ve fotoğraflar üzerinden teknik inceleme yapılmak için ara karar kurulduğu, davacı vekiline eksik avansı yatırması için kesin süre verildiği ve yatırmadığı takdirde bilirkişi delilinden vazgeçilmiş sayılacağının ihtar olunduğu, davacı vekilinin verilen yasal sürede eksik avansı yatırmadığı, böylece bilirkişi delilinden vazgeçilmiş sayıldığı, asıl dosya davacısının iddiasını net ve somut bir şekilde ispatlayamadığı; karşı dava yönünden Sınai Mülkiyet Uzmanı ve Tasarım Uzmanı bilirkişi heyetinden alınan 15.01.2020 tarihli raporda 2015/01663 -27, 28, 29, 30, 31, 32 sıra nolu tasarımların başvuru tarihi itibariyle yeni ve ayırt edicilik kriterleri özelliklerine sahip olduğunun tespit edildiği, 15.01.2020 tarihli bilirkişi raporu ve dosyadaki deliller dikkate alındığında 2015/01663 nolu tasarımın başvuru tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını içerdiği, karşı davacının hükümsüzlük talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davanın ve karşı davanın reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda, ilk derece mahkemesince 02.12.2020 tarihli duruşma ara kararı ile, davalı-karşı davacının ... Belediyesi için yaptığı ürünlerin fotoğrafları incelenerek davacı-karşı davacıya ait tasarımın koruma kapsamında olup olmadığı ve davacı-karşı davalının iddia ettiği ihlaller hususunda ek rapor alınmasına, 200,00 TL ücret takdirine, bilirkişi ücretinin davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanmasına, davacı tarafa ek 500,00 TL gider avansı yatırması konusunda 2 hafta kesin süre verilmesine karar verildiği, verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı takdirde bilirkişi incelemesinden vazgeçmiş sayılacağının davacı-karşı davalı vekiline ihtar edildiği, mahkemece kesin sürenin hüküm ve sonuçlarının ihtar edilmiş olmasına rağmen davacı-karşı davalı tarafça kesin süre içerisinde bilirkişi ücretinin yatırılmamış olmasına, bilirkişi heyetinin iki bilirkişiden oluşması nedeniyle ikmaline karar verilen tutarın makul olduğunun anlaşılmasına, dosyadaki delillere göre davalı-karşı davacının ürünlerinin davacı-karşı davalıya ait tasarımlara tecavüz oluşturup oluşturmadığı hususlarında esasa ilişkin bir karar verilmesinin mümkün olmamasına göre, ilk derece mahkemesince asıl davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılığın görülmediği, karşı dava bakımından yapılan değerlendirmede; ilk derece mahkemesince bir endüstri mühendisi ve bir sınai mülkiyet uzmanından oluşan heyetten alınan bilirkişi raporunda, davalı/karşı davacı tarafından dosyaya sunulan yenilik kırıcı belgelerdeki tasarımlar ile davacı-karşı davalı adına tescilli tasarımların kıyaslanması sonucunda, genel izlenim itibariyle farklı tasarımlar olduğu, internet üzerinden yapılan araştırma sonuçlarından da görüldüğü üzere bu sektörde dava konusu ürünler gibi farklı varyasyon ve kombinasyonlarda görünüm özellikleri farklı çok sayıda tasarım ortaya çıktığı, tasarımcı açısından seçenek özgürlüğünün geniş olduğu, tescil konusu tasarımların oyun parkı elemanlarının farklı konseptlerde bir araya getirilmesi ile farklı görünüm özelliklerinde çocuk oyun parkları (alanları) şeklinde tasarlanmış olduğu, davacı-karşı davalı adına tescilli 2015/01663 - 27, 28, 29, 30, 31, 32 sıra nolu tasarımların 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 56. maddesi hükümleri kapsamında, başvuru tarihi itibariyle yeni ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olduğu, dolayısıyla bu kanunla sağlanan haklar kapsamında korunabileceği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Asıl dava, davacı-karşı davalının tescilli tasarımlarına davalı-karşı davacının tecavüzünün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine; karşı dava ise davacı-karşı davalıya ait ürünlerin hükümsüzlüğü ve sicilden terkini, haksız rekabetin tespiti istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi ile, 56, 150 ve 155. maddeleri, 6102 sayılı Kanun'un 54 ile 63. maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
24.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.