"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2016/119 Esas, 2022/107 Karar
HÜKÜM :Ret
KARAR
Taraflar arasındaki marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi sonuçlarının ortadan kaldırılması davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin adına tescilli 2005/21207 numaralı “...” markası bulunduğunu, davalının müvekkili ile aynı alanda faaliyet gösterdiğini ve “www.guralpvinc.com.tr” ve “www.gmdcranes.com” adlı internet sitelerinde “...” ve “... ...” markalarını müvekkili markası ile iltibasa yol açacak şekilde kullandığını, müvekkili tarafından gönderilen ihtara rağmen davalının tecavüz teşkil eden kullanımlarını sürdürdüğünü iddia ederek davalının ‘‘www.güralpvinc.com.tr’’ ve ‘‘www.gmdcranes.com’’ internet sitesinin kapatılması ve internet alan adının iptalini, davalının “...” ve ... ...” markalarını ürettiği ürünlerde, internet sitesinde, iş evrakında, basılı kağıtlarında, reklamlarında, tüm faaliyetinde, kullanmasının önlenmesini, davalının iş bu markaları kullanmak suretiyle ürettiği kendisinde ve/veya 3 üncü kişilerde bulunan ürünlere el konulmasını, aksi taktirde ürünlerdeki “...” ve ... ...” ibarelerinin silinmesini, markaların kullanıldığı iş evrakı ve basılı kağıtlara el konulmasını ve hükmün ilânını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin vinç sistemleri kaldırma makinaları alanında üretim ve satış yapan bir firma olarak piyasada tanınır ve bilinir hâle geldiğini, web sitelerini 10 yıldan fazla süredir kullandığını, alan adlarının sahibi olan müvekkilinin yaklaşık 4 yıldır açılımı "Güralp Makina Dizayn" olan “...” ibaresinin reklam ve tanıtımlarını yaparak yeni bir markalaşma süreci başlattığını ve bununla birlikte 21.09.2008 tarihinden bu yana “www.gmdcranes.com” alan adını kullanmaya başladığını, 2012/2139 numaralı “... Güralp Makina dizayn” ibareli markası bulunduğunu, taraf markaları benzer olmadığından iltibasın söz konusu olmadığını, davacının hizmet sektöründe faaliyette bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı ile her iki tarafın da vinçler ve kaldırma makineleri konusunda faaliyet gösterdikleri, davacının markasının 2005 yılından bu yana koruma altında olduğu, 07. sınıfta "Kaldırma ve yükleme makineleri; insan ve yük asansörleri, hareketli platformlar, rampalar, liftler, vinçler, ceraskallar, yürüyen merdivenler, yürüyen bantlar (konveyörler), elevatörler" emtiasının da yer aldığı bir kısım emtialar için tescilli olduğu, davalının ise 2009 yılından beri tescilsiz olarak "..." ve "..." markalarını vinç ve kaldırma makinelerinin üretimi ve satışı faaliyetinde kullandığı, yargılama sırasında davalının 2012/02139 numaralı "..." markasının 7. sınıfta "kaldırma, taşıma ve iletme makineleri, aynı işleve sahip robotik mekanizmalar (asansörler, yürüyen merdivenler, vinçler dahil)" emtialarını da kapsayacak şekilde tescil edildiği, taraf markalarının tescilli oldukları bu emtiaların benzer ve bağlantılı oldukları, ancak bu markaya karşı davacı tarafça "..." markalarına dayanılarak açılan hükümsüzlük davasının reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, buna göre davalının markasının tescil başvuru tarihine göre davaya konu edilen marka kullanımlarının tescilli markası kapsamında olduğu, her ne kadar alınan bilirkişi raporlarında davacının "..." markası ile davalının kullandığı "..." markasının karışıklığa neden olacak derecede benzer olduklarına dair görüş bildirilmişse de tarafların markalarının tescilli oldukları emtiaların hitap ettiği tüketici kitlesinin belli bir bilgi birikimi olan, dikkatli ve seçicilik özelliği bulunan kişiler olduğu, bu nitelikli tüketicilerin ya da ortalama alıcıların ya da dikkatli olması gereken, seçicilik özelliği bulunan kişilerin, tarafların markalarının kapsadıkları aynı olan ürünleri değerlendirirken ya da alırken markaların bire bir aynı olmaması nedeniyle bunları karıştırmalarının mümkün olmadığı, ayrıca oldukça pahalı olan bu ürünleri satın alırken hangi firmayla alışveriş yaptıklarını araştırarak satın alacakları, her iki firmanın farklı firmalar olduklarını anlayabilecek durumda oldukları, bu nedenle davalının "..." ibaresini marka olarak kullanmasının davacının markadan kaynaklanan haklarına tecavüz teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Yargıtay Kararı
Dairenin 28.11.2023 tarihli, 2022/7568 E. ve 2023/6892 K. sayılı kararı ile Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; davalının tescilli markasını, tescil edildiğinden farklı şekilde ve davacının markasına yaklaştırarak kullanmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketin markadan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğini, aynı markalı iki ürünü yan yana göremeyen profesyonel tüketici kitlesi nezdinde dahi karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğunu, hükümsüzlük davası ile eldeki davanın farklı açılardan değerlendirilmesi gerektiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi sonuçlarının ortadan kaldırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,
Alınması gereken karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Kanun ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,
25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.