"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/633 Esas, 2021/68 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki alacak davasının yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri (... ve ... mirasçıları hariç)
tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacıyı temsilen denetçiler tarafından sunulan dava dilekçesinde; dava dışı ... Kimya San. Tic. Koll. Şti.ne (... şirketi) ve ... Paketleme ve Ambalaj San. A.Ş.'ye (... şirketi) yönetim kurulu kararları ile krediler tahsis edildiğini, bahse konu kredi kullandırımlarının bankacılık genel mevzuatı, bankanın iç mevzuatı ve bankacılık ilke ve teamüllerine aykırı olduğunu, kredilerin teminatlarının yetersiz olduğunu, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu raporlarında ödeme güçlüğü içindeki firmaya kredi kullandırılmamasının temenni olunduğunun belirtildiğini, bankalar yeminli murakıplarınca, düzenlenen olumsuz istihbarat raporlarına rağmen firmalara kredi kullandırıldığının tespit edildiğini, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunca düzenlenen tevdi raporunda kredinin daha açıldığı anda geri dönmeyeceğinin bilindiğinin tespit edildiğini, davalıların cezai sorumlulukları yönünden haklarında verilen beraat kararı bulunmadığını, banka zararının doğduğunu belirterek adı geçen şirketlere usulsüz kredi kullandırılmak suretiyle banka zararına sebebiyet veren davalıların, tahsil kabiliyetinin bulunmadığı tespit edilen, ... şirketi için 3.114.673.396.381 Eski TL (3.114.673,40 TL), ... şirketi için 3.538.098.450,758 Eski TL (3.538.098,45 TL) olmak üzere 08.12.2000 tarihinden itibaren muhtelif tarihlerde toplam 6.652.771.847.139 Eski TL (6.652.771,85 TL) olarak tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarılan alacağın 08.12.2000 tarihinden tahsil edileceği tarihe kadar bankaca aynı tür kredilere uygulanan değişen temerrüt faiz oranlarının tahakkuku suretiyle, dava tarihinden önce yapılan tahsilatların da tahsil edildiği tarih itibariyle göz önüne alınarak hesaplanacak faiz alacağı ve yapılan masrafların da eklenmesiyle birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmaması kaydı ile kararlara iştirakleri oranında sorumlu tutulmalarına, hesap edilecek banka alacağının belirlenen oranlarda davalılardan müşterek ve müteselsil tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın iddia konusu kredilerle zarara uğradığını öğrendiği halde iki yıllık süreyi geçirdiğini, müvekkillerinin dava konusu krediler nedeniyle bankayı zarara uğrattığı iddiası doğru idiyse ibra kararının kaldırılması beklenmeden dava açılması gerektiğini, müvekkillerinin hukuka aykırı bir işleminin bulunmadığını, müvekkillerinin ibra edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davada iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, geri dönmeyen kredi borçlarından dolayı memurların sorumlu gösterilmesinin hakkaniyete uymadığını, dava konusu kredilerin yönetim kurulu kararını gerektiren merkez şube yetkilerini aşan krediler olduğunu, yetkili olmadığı bir konuda sorumluluğun olamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu kredilerin verildiği tarihlerde şirketin yönetim ve denetim kurullarında görev almadığını, çalışan statüsünde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
4.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin bankadaki görevinden 22.09.1997 tarihinden itibaren izinli olmak üzere 01.10.1997 tarihinde istifaen ayrıldığını, bu tarihten sonra hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, kredilerin usulsüz kullandırılmadığını, kredi teminatlarının yeterli olduğunu, müvekkili hakkında cezai sorumluluk açısından beraat kararının bulunmamasının şahsi sorumluluğunu göstermeyeceğini, davacının, müvekkilinin görev yaptığı döneme ilişkin tüm işlemleri TBMM KİT komisyonunda ibra ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
5.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu işlemlerin yapıldığı dönemde davacı Bankanın İzmir Pasaport Şubesi Müdürü olduğunu, yönetim kurulu üyesi sıfatına haiz olmadığını, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde sadece yönetim kurulu üyelerinin koşulları varsa sorumlulukları cihetine gidilebileceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, teminatların yetersizliği iddiasının afaki olduğunu, ipotek derecelerinin hiçbirinde Türkiye Halk Bankası haricinde üçüncü bir kişinin ipoteği bulunmadığını, ticari işletme rehninin hukuka uygun tesis edildiğini, kredinin kullandırımında şube müdürlüğü nezdinde herhangi bir usulsüzlükten bahsetdilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
6.Davalı ... vekili davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın niteliği gereği zamanaşımı süresinin mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (mülga 6762 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinde düzenlendiği, davacının zararı öğrenme tarihinin şirketin en yetkili organı genel kurulun durumu öğrenme tarihi olduğu, genel kurulun 27.03.2003 tarihli toplantı tutanağından zararın bu tarihte öğrenildiğinin anlaşıldığı, bu tarih ile dava tarihi arasında mezkûr 309 uncu maddenin dördüncü fıkrasındaki sürenin ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (mülga 818 sayılı Kanun) 126 ncı maddesinin dördüncü fıkrasındaki sürenin dolmadığı anlaşıldığından zamanaşımı itirazlarının yerinde görülmediği, davacı bankanın 27.03.2003 tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 8 inci maddesi uyarınca geçmiş dönem yönetim kurulu üyeleri ve görevlileri ile ilgili mali sorumluluk davaları hakkında hazine temsilcisi tarafından verilen önergenin tutanak ekine alınarak oyçokluğuyla kabulüne karar verildiği ve işbu davanın denetim kurulu üyeleri tarafından açıldığı, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/219 esas sayılı dosyasında katılanın T. Halk Bankası A.Ş., sanıkların, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... oduğu, Pasaport İzmir Şube Müdürlüğünce ... Kimya Kollektif Şirketi ve ortakları ile ilgili olarak ayrıca, ... A.Ş. ve yetkilileri ile ilgili olarak usulsüz bir şekilde ve banka mevzuatına aykırı olarak kredi kullandırılmasından bahisle bankacılık kanununa göre zimmet suçunu işledikleri iddiasıyla yapılan suç duyurusu sonucu yapılan yargılama sonunda 20.05.2010 tarih, 2010/139 K. sayılı kararla sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın beraatlerine karar verildiği, kararın katılan vekilince temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 10.12.2012 tarihli, 2010/11665 E. ve 2012/33702 K. sayılı kararı ile bozulduğu, bozma sonucu birleşen dosya ile birlikte yapılan yargılama sonunda 23.03.2017 tarihli, 2017/44 K. sayılı kararla sanıklar ...,...,...,...,...,...,'nin vefat ettikleri anlaşıldığından kamu davasının düşürülmesine, oluş ve dosya içeriğine göre sübutu halinde diğer sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2013/35 E. sayılı dosyası içeriği ve zamanaşımından düşme kararı verilmiş olması durumu nazara alınarak bu aşamada beraat kararı verilmesi gerekçesi ile temyiz edilmişse de bu hususun sonuca etkili olamayacağı anlaşıldığından yargılamanın sürdürüldüğü, 15.06.2010 tarihli bilirkişi raporunda olayda haksız fiilin yasal koşulları oluşmadığı gibi davalıların hukuka ve bankacılık uygulamalarına aykırı eylemlerinin ve kusurlarının olmadığının belirtildiği, 11.11.2018 tarihli bilirkişi raporunda, yeterli teminat almamak suretiyle davacı bankayı zarara uğrattıkları ve bu zararın doğumundan davalıların asli ve tam kusurlu oldukları, davalılardan ...'in kredi tahsis kararlarında imzası bulunmadığı, bankaya karşı sorumluluğunun olmadığı yönünde hesaplamalı görüş bildirdikleri davalı tarafın rapora itirazı üzerine alınan 10.05.2019 tarihli ek raporda 11.12.2018 tarihli raporlarındaki tespit ve değerlendirmelerinde herhangi bir değişiklik oluşmadığının belirtildiği,15.06.2010 tarihli rapor ile daha sonra alınan 11.12.2018 tarihli rapor arasındaki sorumluluk yönünden ve zararın oluşumu hususundaki çelişki giderilmek üzere alınan 20.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda ... şirketi, ... ve ortağı firmasına kullandırılan krediler kapsamında kredi talebinde bulunan davalı şube personeli, şube teklifini geri çevirmeyerek genel müdürlük makamına sunan ve genel müdürlükçe de önergeyi yönetim kuruluna sunan davalı genel müdürlük yetkilileri ve olumsuz bir kredi önergesini kabul ederek onaylayan davalı yönetim kurulu üyelerinin dava tarihi itibariyle oluşan banka zararının tamamından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'in sorumlu olduğu, ...'nun yönetim kurulu kararlarında imzası olmadığı için sorumluluğunun bulunmadığı, davalılardan ...'in kredi tahsis kararlarında imzası bulunmadığından sorumluluğunun olmadığı, ... A.Ş.'ye kullandırılan krediler kapsamında kredi talebinde bulunan davalı şube personeli, şube teklifini geri çevirmeyerek genel müdürlük makamına sunan ve genel müdürlükçe de önergeyi yönetim kuruluna sunan davalı yönetim kurulu üyelerinin dava tarihi itibariyle oluşan banka zararının tamamından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'in sorumlu olduğunu, ayrıca davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'in dava tarihi itibariyle henüz vadesi gelmemiş aval bedellerinden de sorumlu oldukları, ...'ın yönetim kurulu kararlarında imzası olmadığı için sorumluluğunun bulunmadığı, davalılardan ...'in kredi tahsis kararlarında imzası bulunmadığından sorumluluğunun olmadığı yönünde görüş bildirildiği, taraf vekillerinin rapora beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için alınan ek raporda davalıların itirazlarına ilişkin olarak 20.09.2019 tarihli raporlarının sonuç bölümündeki tespit ve değerlendirmeleri değiştirir bir husus bulunmadığı, davacı banka vekilinin ... firması ile ilgili itirazına yönelik olarak yeniden hesaplama yapıldığı, taraf itirazları üzerine alınan 07.12.2020 tarihli ek raporda davacının itirazına yönelik tekrar hesaplama yapıldığı, ... şirketi yönünden dava tarihi itibariyle talep edilebilecek zarar tutarının 3.141.968,95 TL asıl alacak, dava tarihine kadar işlemiş faizin 1.547.53,30 TL olduğu, bu zarardan davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'in sorumlu olduklarını, ...'nun yönetim kurulu kararlarında imzası olmadığı için herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, davalı ...'in kredi tahsis kararlarında imzasının bulunmadığı, ... Şirketi yönünden dava tarihi itibariyle talep edilebilecek zarar tutarının 3.303.658,81 TL asıl alacak, dava tarihine kadar işlemiş faizi 1.423.549,20 TL olduğu, bu zarardan davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'in sorumlu oldukları, ...'ın yönetim kurulu kararlarında imzası olmadığı için herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, davalı ...'in kredi tahsis kararlarında imzasının bulunmadığı, dava tarihi itibariyle henüz vadesi gelmemiş olan davacı bankanın davadan sonra meydana gelen 452.365,89 TL'lik zararının 31.03.2004 vadeli 435.999,97 CHF'lik aval bedeline, 512.110,97 TL'lik zararının 30.09.2004 vadeli 427.973,38 CHF'lik aval bedellerine ilişkin olduğunu belirttikleri, ... şirketi ve ve ... şirketine usulsüz kredi kullandırıldığı belirtilen dönemde davalılardan ...'in genel müdür, ..., ..., ...'ın yönetim kurulu üyesi, ...'ın genel müdür yardımcısı, ...'nın ticari krediler müdürü, ...'ın yönetim kurulu üyesi, ... ve ...'in şube yetkilileri, ...'nun yönetim kurulu üyesi, ...'in banka çalışanı oldukları, ...'nun ... Kollektif şirketine kullandırılan kredilere ilişkin yönetim kurulu kararlarında imzasının olmadığı, ...'ın ise ... A.Ş.'ye kullandırılan kredilere ilişkin yönetim kurulu kararlarında imzasının olmadığı, davalılardan ...'in kredi tahsis kararlarında imzasının bulunmadığı sadece yönetim kurulunca tahsis edilen kredinin şubeye kullandırım şartlarının bildiriminde imzasının bulunduğu, dosya kapsamı, ceza mahkemesindeki raporlar, sunulan tüm belgeler, istihbarat rapor içerikleri ve tüm dosya kapsamı itibariyle kusur ve sorumluluk saptaması yönünden alınan 11.12.2018 ve 20.09.2019 tarihli bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, ... Kimya Sanayi ve Ticaret Kollektif Şirketi, ... ve ortağı firmasına ait istihbarat raporlarında firma bilançosundaki olumsuzluklar ve kredi verenler açısından kredi ilişkisine girilmesi halinde risk doğuracağı açıkça belirtilmesine rağmen ve risk teminat dengesi gözetilmeden gerçek değerinin çok üzerinde 14 kat tutarında ipotek tesis edildiği, firma lehine kredi verilmesinin uygun olacağı görüşü ile kredi talebinde bulunan davalı şube personeli ve şube teklifini geri çevirmeyerek bu teklifi uygun görüşle genel müdürlük makamına sunan ve genel müdürlükçe de olumsuzluklara rağmen krediler müdürlüğü kredi önergesini yönetim kuruluna sunan davalı genel müdürlük yetkilileri ve olumsuz bir kredi önergesini kabul ederek onaylayan davalı yönetim kurulu üyelerinin sorumlu oldukları, ... Kollektif şirketine kullandırılan kredilerle ilgili yönetim kurulu kararlarında ...'nun imzası olmadığından sorumluluğunun bulunmadığı, ... A.Ş.'ye ait istihbarat raporlarında firma bilançosundaki olumsuzluklar ve kredi verenler açısından kredi ilişkisine girilmesi halinde risk doğuracağı açıkça belirtilmesine rağmen üzerinde hacizler bulunan gayrimenkuller üzerinden ipotek alındığı, firmanın son 3 dönemi zararla kapatmasına, firmanın 29.01.1999 tarihli istihbarat raporunda öz kaynakları faaliyet konusuna ve hacmine göre yetersiz seviyede olan firmanın gerek dönem zararı gerekse dağıtılmasına karar verilen yedek akçeler nedeniyle finansal kaldıraç oranı ile finansman oranının daha da yükselerek risk arz edebilecek düzeyde teşekkül ettiği belirtilmesine rağmen firma lehine kredi verilmesinin uygun olacağı görüşü ile kredi talebinde bulunan davalı şube personeli ve şube teklifini geri çevirmeyerek bu teklifi uygun görüşle genel müdürlük makamına sunan ve genel müdürlükçe de olumsuzluklara rağmen krediler müdürlüğü kredi önergesini yönetim kuruluna sunan davalı genel müdürlük yetkilileri ve olumsuz bir kredi önergesini kabul ederek onaylayan davalı yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olduğu, .... şirketine kullandırılan kredilerle ilgili yönetim kurulu kararlarında ...'ın imzası olmadığından sorumluluğunun bulunmadığı, davalı ...'in her iki şirkete kullandırılan kredilere ilişkin olarak yönetim kurulunca tahsis edilen kredinin şubeye kullandırım şartlarının bildiriminde imzasının bulunduğu, kredi tahsis kararlarında imzasının bulunmadığı anlaşıldığından banka zararından sorumlu tutulamayacağı, 11.12.2018 tarihli ve 20.09.2019 tarihli bilirkişi raporlarında zarar miktarları belirlenerek sorumluların saptandığı, zarar hesabı yönünden 11.12.2018 tarihli bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davalı ... hakkında açılan davanın reddine, diğer davalılar ..., ..., ... ölü olup mirasçıları, ..., ..., ..., ... ölü olup mirasçıları, , ... ve ... ölü olup mirasçısı, haklarında açılan davanın kısmen kabulü ile 3.951.607,41 TL’nin (davalı ...’ın 585.706,50 TL’sinden, ... mirasçısının 3.365.900,91 TL’sinden sorumlu olmak üzere) bu davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağın asıl alacak kısmı olan 2.830.583,58 TL’sine (davalı ... yönünden asıl alacak kısmı olan 504.173,63 TL’sine, ... mirasçısı yönünden asıl alacak kısmı olan 2.326.409,95 TL’sine) 09.01.2004 dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi ... ve ... mirasçıları hariç taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Yargıtay Kararı
Dairenin 09.06.2023 tarihli ve 2022/1755 Esas 2023/3636 Karar sayılı kararıyla davalılardan ... mirasçılarının tümünün mirası reddettiğine dair karar 14.12.2020 tarihinde kesinleşmiş olduğuna göre, bu davalılar aleyhine davanın kabulü yönünden hüküm kurulmasının doğru olmadığı, dava konusu kredi işleminden kaynaklanması muhtemel banka zararından davalıların sorumlu tutulamayacakları, döviz kurundaki yüksek artış neticesinde TL cinsinden riskin maddi teminat değerlerinin üzerine çıkmasının öngörülebilir olmadığı, Doğu Asya Mali krizinin etkisinin Dairemiz ilamlarına konu tarafları aynı olan bir kısım dosyalarda dikkate alındığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın davalılar ..., ..., ... mirasçıları, ..., ..., ..., ... mirasçıları, ...., ... ve ... mirasçısı yönünden kısmen kabulü doğru olmadığı, bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmediği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; bozma ilamının hatalı olduğunu, davalıların kusurlu eylemleri ile zarara yol açtıklarını ileri sürerek Mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, banka eski yöneticilerinin, banka şube müdürlerinin ve çalışanlarının usulsüz kredi kullandırdıkları iddiasıyla uğranılan zararın tahsili istemine yönelik sorumluluk davasıdır.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE,
Alınması gereken karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine,
02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.