Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1952 E. 2025/414 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının işyerinde kullandığı "Davetiye Dünyası" ibaresinin davacının tescilli markasına tecavüz teşkil edip etmediği ve bu kullanımdan dolayı maddi-manevi tazminat talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı markalarının zayıf marka niteliğinde olduğu ve davalının kullandığı "Davetiye Dünyası" ibaresinin herkesin kullanımına açık bir tanımlayıcı ifade olduğu, ayrıca davalının kullanımında davacı markalarının şekil unsurlarının bulunmadığı gözetilerek davalı kullanımının marka hakkına tecavüz oluşturmadığı ve davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1241 Esas, 2023/1998 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/34 E., 2023/165 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; "... DÜNYASI" ve " ... DÜNYASI" ibareli markaların, uzun yıllardır matbaacılık faaliyeti yürüten müvekkili adına tescilli olduğunu, davadan önce, müvekkili ile aynı sitede faaliyet gösteren davalıya ait işyerinde yapılan delil tespitiyle, davalının işyerindeki ışıklı tabelada "... DÜNYASI" ibaresini kullandığının tespit edildiğini, davalı yapılan tüm uyarılara rağmen tecavüz teşkil eden bu eylemlerine son vermediği gibi siteye gelen müşterilere de müvekkili markalarının taklit olduğunu şeklinde beyanlarda bulunduğunu, bu durumun müvekkilinin yılların birikimi ile oluşturmuş olduğu müşteri potansiyeli ile ticari itibarını bir hayli olumsuz etkilemekte olduğunu ileri sürerek 10.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın tecavüzün gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin yapmış olduğu işin niteliğini belirtmek amacıyla işyerinde yıllardır "DAVETİYE DÜNYASI" ibaresini kullanmakta olduğunu, tarafların aynı sitede faaliyet göstermesi sebebiyle davacının bu durumu bildiğini, bu kullanımlara uzun süre sessiz kalan davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını, müvekkili kullanımlarının davacının marka hakkına tecavüz teşkil eder nitelikte olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "Davetiye Dünyası" ibaresinin yanına gelin-damat şeklinde karakterize edilmiş grafik şekil unsurları eklenerek oluşturulmuş davacı markalarının, 35.sınıfta yer alan "matbaa ürünleri, kağıt ve kağıt ürünleri, davetiye, zarf, nikah şekerleri ürünlerine ait malların bir araya getirilmesi hizmetleri" bakımından zayıf marka niteliğinde olduğu, dolayısıyla davacı markalarının koruma kapsamının dar yorumlanması gerekeceği, davalının fiili markasal kullanımlarının, "Davetiye Dünyası" şeklinde olduğu, bu ibarenin zikredilen hizmetler bakımından herkesin kullanımına açık olduğu, söz konusu kullanımda davacı markalarındaki şekil unsurlarının bulunmadığı da gözetildiğinde bu kullanımın davacının marka hakkına tecavüz oluşturmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, meni, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 03.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.