"İçtihat Metni"
MAHKEMESi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/757 Esas, 2023/1914 Karar
HÜKÜM : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı ... Yapı İnş. Enerji Turizm ve Tic. Ltd. Şti. (... Yapı) arasında, 18.10.2012 tarihinde “Konsorsiyum Sözleşmesi” ve 07.05.2013 tarihinde ''Ortak Girişim Anlaşması'' imzalandığını, söz konusu sözleşmeler ile Adıyaman Atıksu Arıtma Tesisi ve Kollektör Ana Hatlarının İnşaatı yapım işinin iş ortaklığı olarak üstlenildiğini, tarafların paylarının %50 olduğunu, iş ortaklığı adına davalı bankada açılan hesabın 19.02.2018 tarihindeki bakiyesinin 1.717.095,32 euroya ulaştığını, bu tarihten itibaren davalı bankaca hesap rehin sözleşmesine istinaden iş ortaklığının ortaklarından Seç Yapı'nın kredi borcuna mahsuben iş ortaklığı hesabında bulunan paraya el konulduğunu, hesap rehin sözleşmesindeki imzanın müvekkilince atılmadığını, iş ortaklığı hesabındaki paranın %50'sinin müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek şimdilik iş ortaklığı hesabındaki 500.000,00 euronun müvekkili şirkete el konulduğu tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte geri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı olarak davaya katılan ... Yapı vekili 29.04.2019 tarihli dilekçesinde özetle; davacı tarafından ortaklık adına açılan davaya diğer ortak davacı yanında katılmak istediklerini, dava dilekçesindeki maddi olaylara ve nitelendirmelere aynen katıldıklarını ileri sürerek şimdilik iş ortaklığı hesabındaki 500.000,00 euronun el konulduğu tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte geri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; iş ortaklığına ait hesabın davacının ve dava dışı ... Yapı'nın müvekkil bankaya doğmuş ve doğacak olan tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 31.03.2016 tarihli hesap rehin sözleşmesi ile rehnedildiğini, ... Yapı'nın müvekkiline karşı olan nakdi ve gayri nakdi risklerinden doğan tüm borçlarının 19.02.2018 tarihinden itibaren bu sözleşmeye istinaden müvekkil banka tarafından tahsilata konu edildiğini, tahsilatların bu sözleşmeye uygunluk taşıdığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı bankaca iş ortaklığı hesabında bulunan 1.717.095,32 euronun hesap rehin sözleşmesine istinaden iş ortaklığının ortaklarından ... Yapı'nın kredi borcuna mahsuben tahsil edildiği, işleme dayanak yapılan hesap rehin sözleşmesindeki davacı adına atılı imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığının belirlendiği, adi ortaklık adına olan hesabın ancak her iki ortağın imzası rehnedilebileceğinden rehin sözleşmesinin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye istinaden yapılan tahsilatların banka tarafından iade edilmesi gerektiği, adi ortaklığın diğer ortağı ... Yapı'nın davaya muvafakat verdiği, davacının %50 oranına isabet eden kısmı dava ettikten sonra ıslah ile tamamını istediği, ortak hesaptan tahsil edilen paranın diğer ortak ... Yapı'nın borcuna mahsup edilmesi nedeni ile Seç Yapı'ya isabet eden payın talep edilmesinin dürüstlük kuralına aykırılık taşıdğı, kendi borcu için tahsil edilen paranın iadesinin istenemeyeceği gerekçesiyle davacı Passavant Enerji'nin davasının kısmen kabulü ile, 858.547,00 euro alacağın 500.000,00 eurosu yönünden dava tarihi olan 23.07.2018, 358.547,00 eurosu yönünden ıslah tarihi olan 26.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesinde ön görülen faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı Seç Yapı'nın davasının ve davacı ... Enerji'nin fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin geçersiz sözleşmeye istinaden yapılan tahsilatların banka tarafından iade edilmesi gerektiğine ilişkin kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, davacılar arasında imzalanan Ortak Girişim Anlaşması'nın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 620. maddesi kapsamında adi ortaklık niteliği taşıdığı, davalı nezdinde iş ortaklığı adına açılan hesabın ortaklık adına olması nedeni ile her iki ortağın da iştirak halinde hesap üzerinde mülkiyet haklarının bulunduğu, Ortak Girişim Anlaşması'nın ortağı ... Yapı'nın kişisel alacaklısı davalının talep/mahsup hakkını ancak adi ortaklığın tasfiyesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payı üzerinde kullanabileceği gerekçesi ile davacı ... Yapı vekilinin esastan ve kamu düzeni gözetilerek davalı banka vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile 1.717.095,32 euronun davalıdan alınarak ... ve ... Yapı Şirketi İş Ortaklığı'na ait olmak üzere davacılara verilmesine, hükmedilen miktarın 500.000,00 euroluk kısmına dava tarihi olan 23.07.2018 tarihinden itibaren, 1.217.095,32 euroluk kısmına ıslah tarihi olan 26.10.2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/A maddesi uyarınca Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.02.2024 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.