"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2392 Esas, 2024/99 Karar
HÜKÜM : Yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/309 E., 2019/548 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekillerinin "NEZİH" ibareli markanın sahibi olduğunu, davalı Şirket'in müvekkillerinin "NEZİH" markasını herhangi bir geçerli lisans olmadan ve bedel ödemeden hem markasal olarak hem de ticaret unvanında hukuka aykırı olarak kullandığını, bu kullanımın aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu , diğer davalının ise davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olup münferiden yetkili olduğunu, davalıya hukuka aykırı kullanıma son verilmesi ve lisans ücretinin ödenmesi talepli ihtarname gönderildiğini ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek davalı tarafın müvekkillerine ait markalara tecavüz ve haksız rekabetinin önlenmesini, durdurulmasını, "NEZİH" ibaresini içeren her türlü iş evrakı ve tanıtım vasıtasına el konulmasını, tabelaların indirilmesini, davalının internet sitesi olan www.nezihkebap.com adresinde anılan markanın kullanımının durdurulmasını, erişimin engellenmesini, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL lisans bedeli alacağının ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini ve verilecek kararın ilanını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu "NEZİH" markasının kullanımına yönelik olarak müvekkilli şirket ile davacılardan ... arasında 03.04.2013 tarihinde 10 yıl süreli marka lisans sözleşmesi imzalandığını, sözleşme bedelinin 100,00 TL olduğunu ve sözleşme aşamasında ödendiğini, bu sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle davaya konu markanın hak sahibinin ... olduğunu, davalı ...'ın şirket yönetim kurulu başkanı olduğunu ve markanın kullanımına ilişkin sözleşmenin tarafı olmadığını, bu nedenle ...'a husumet yöneltilemeyeceğini, davacı ...'ün müvekkili şirketi tarafından işletilen Nezih Kebap Yuvalama isimli restoranın kira sözleşmesinin kefili olduğunu, davacıların şirkette sigortalı çalıştığını, lisans sözleşmesi kapsamında müvekkillerinin davacılara borcu olmadığını, piyasada değer kaybetmiş markaya müvekkilinin ticaret unvanı ve işletmesinde kullanmak suretiyle değer kazandırıldığını, bu sebeple lisans sözleşmesine sembolik bir değer yazıldığını,davacıların iş akitleri haklı sebeple feshedildikten sonra haksız ve hukuka aykırı taleplerde bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Nezih” markasının 03.04.2013 tarihinde imzalanmış marka lisans sözlemesi sırasında sahibinin davacı ... olduğu, Adli Tıp Uzmanı Grofolog tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda, sözleşmenin lisans veren kısmında ... ismine atfen atılı imzanın ...'ün eli ürünü olduğunun ve sözleşmede silinti, kazıntı yolu ile yapılmış tahrifat unsurları bulunmadığının tespit ediliği, taraflar arasındaki lisans sözleşmesinin geçerli olduğu, ancak lisans bedeline ilişkin kısmın taraflar arasındaki edimler dengesine göre oldukça az olması, bedelin boşluk doldurma şeklinde ve imzasız olması, sektörel iş hacmi dikkate alındığında hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bedele ilişkin kısmın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) 27/2. maddesi gereği hükümsüz olduğu, ancak sözleşmenin geri kalan kısımların geçerli olduğu, lisans bedeli olarak bilirkişi raporunda hesaplanan bedelinin dosya kapsamına uygun olduğu, davalı ... yönünden açılan davanın davacı tarafından atiye bırakıldığı gerekçesiyle davalı Şirket açısından davanın kısmen kabulüne, lisans bedeli olarak takdiren 102.793,95 TL'nin ticari faiz uygulanarak bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine, markaya yönelik tecavüzün tespiti, men'i ve ref'i taleplerinin reddine, davalı ...'ın davada pasif ehliyeti bulunmadığından bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ... vekili ve davalı Şirket vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2011/17759 sayılı "NEZİH" ibareli markanın ilk sahibi olan ... tarafından 12.11.2015 tarihli sözleşme ile diğer davacı ...’e devredildiği, bu devir işleminden önce markanın sahibi ... ile davalı Rumelihisarı...A.Ş. arasında 03.04.2013 tarihli lisans sözleşmesi imzalandığı, lisans sözleşmesinin geçerli olduğu bu nedenle davalının kullanımlarının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği, İlk Derece Mahkemesince, sözleşmedeki bedele ilişkin kısmın hükümsüz olduğu sonucuna varılmış ise de edimler arasında aşırı oransızlık (gabin) olduğuna ya da irade bozukluğu haline dair bir iddianın davacı tarafça ileri sürülmediği, TBK'nın 28. maddesi gereği edimler arasındaki aşırı oransızlığın giderilmesinin istenmediği, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddialarının taraflar arasında geçerli bir lisans sözleşmesi olmadığı temeline dayandırılmış olduğu, davacı tarafça bir yandan sözleşmenin varlığı inkar edilirken, diğer yandan lisans ilişkisinin davalı tarafça ikrar edildiği gerekçesiyle bedelinin talep edildiği dikkate alındığında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 25. maddesi gereğince talep edilmeyen ve ileri sürülmeyen bu husunun re'sen ele alınarak kararın gerekçesi yapılmasının hukuka aykırı görüldüğü, ...'ün davalı şirkete ait restoranın açılışından itibaren sürecin içinde yer aldığı, her iki davacının davalı şirket bünyesinde çalıştıkları, söz konusu markanın sadece davalı restoran işletmesinde kullanıldığı, lisans sözleşmesinin mutlaka ivazlı olmasının ya da semenin mutlaka bir miktar para olmasının şart olmadığı dikkate alındığında yapılan sözleşmenin sözleşme özgürlüğü çerçevesinde geçerli bir sözleşme olduğu, sözleşmenin bedelinin sembolik bir miktar olarak gösterilmesinin TBK 27/1 maddesine göre kesin hükümsüzlüğü gerektiren haller içinde olmadığı, ihtarnemenin markanın devrinden sonra olduğu, davacı ...'ün ihtarname tarihinde marka üzerinde hakkının kalmadığı, devredilen marka konusunda devir öncesine dayalı hak talebinde bulunamayacağı gibi 10 yıl süreli olan lisans sözleşmesi için 26.11.2015 tarihinde keşide edilen ihtarname içeriğinde de sözleşmenin feshine yönelik bir irade beyanının yer almadığı, bu nedenlerle lisans bedeline ilişkin kabulün ve kurulan hükmün hukuka ve dosya kapsamına uygun olmadığı, bedelin ödendiğine dair delil ibraz edilmediğinden davalının 03.04.2013 tarihli lisans sözleşmesinin tarafı olan davacıya karşı ancak sözleşmede belirtilen 100,00 TL ile sorumlu olabileceği gerekçesiyle davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davacılardan İkbal Burcu Atasoy tarafından açılan davanın feragat nedeni ile reddine, davalı ... yönünden pasif husumet ehliyeti bulunmadığından hakkındaki davanın usulden reddine, davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması talepleri sübut bulmadığından reddine, davalı Şirket aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, 100,00 TL lisans bedelinin 30.11.2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı ...'e verilmesine karar verilmiş, karar davacı ... vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması ve lisans bedeli istemlerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, davacının markaya tecavüz nedeniyle tazminat kapsamında lisans bedeli talep etmesine, markaya tecavüz ve haksız rekabet davasının reddedilmesine ve mahkemece sözleşme lisans bedeline hükmedilmiş ise de temyiz edenin sıfatına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 22.01.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.