Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2611 E. 2025/744 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararına karşı açılan iptal davasında hak düşürücü süreye uyulup uyulmadığı ve YİDK kararının iptali talebi reddedildiği için, aynı davada talep edilen markanın hükümsüzlüğü davasının da kabul edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: YİDK kararının tebliğinden itibaren iki aylık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı ve YİDK kararının iptali talebinin reddine karar verildiği için, markanın hükümsüzlüğü talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/160 Esas, 2024/188 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/174 E., 2023/432 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin "yöre" ibaresini otuz yılı aşkın süredir kullandığını, bu ibarenin 2011 yılından beri müvekkili adına marka olarak da tescilli olduğunu, ibareye ayırt edicilik kazandırdığını ve “yöre” ibaresi

üzerinde kazanılmış hak sahibi olduğunu, davalı şirketin 30.12.2021 tarih ve 2021/190212 no ile usul ve yasaya aykırı surette ve kötüniyetle tescil başvurusunu yaptığı “...” ibareli markaya itirazlarının, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile haksız şekilde reddedildiğini ileri sürerek YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde; asıl marka hakkına tecavüz edilenin müvekkili olduğunu, davacı şirketin ise bir harf atarak müvekkilinin markasına tecavüz ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda davaya konu YİDK kararının, davacı ... vekili adına düzenlendiği anlaşılan E-29822383-000-230056570 sayılı evrakının, marka vekiline 03.02.2023 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ise 06.04.2023 tarihinde açıldığı, buna göre iki aylık hak düşürücü sürenin son gününün 03.04.2023 tarihine tekabül ettiği ve hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunması nedeni ile işin esasına geçilmeksizin, ön inceleme duruşmasında YİDK kararının iptali isteminin reddine karar verildiği, davacı tarafça tescili halinde dava konusu 2021/190212 sayılı markanın hükümsüzlüğünün de talep edildiği, dava konusu markanın davanın açılış tarihinde tescilli olmadığı, dava açıldıktan sonra 16.08.2023 tarihinde tescil edildiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04.05.2010 tarih ve 2008/9664 E.- 2010/4882 K., 14.05.2009 tarih ve 2007/10930 E.- 2009/5834 K. ve 28.10.2009 tarih ve 2008/6330 E.- 2009/11095 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, YİDK kararının iptali ile birlikte hükümsüzlük davası açılmasına bir engelin bulunmadığı, ancak davacı tarafın ikinci talebinin, ilk talebin kabulü ve yargılama sırasında davalı şirket markasının tescil edilmesi halinde kabul edilecek bir talep olup, davacının ilk istemi olan YİDK kararının iptali talebi hak düşürücü süre yönünden reddedildiğinden, yargılama sırasında davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü istemi ile ilgili zamansız açılan davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafça istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 11.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.