Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2817 E. 2025/971 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin marka tescil başvurusunun, davalı şirketin itirazı üzerine reddedilmesi nedeniyle açılan iptal davasında, marka ibaresinin ayırt edici nitelik taşıyıp taşımadığı, tanımlayıcı olup olmadığı ve davacının kazanılmış hak veya sessiz kalma yoluyla hak kaybı iddialarının bulunup bulunmadığı hususlarının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu marka ibaresinin tüketiciler tarafından promosyonel bir ifade olarak algılanacağı, başvuru kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden ayırt edici olmadığı, davacının kazanılmış hak veya sessiz kalma yoluyla hak kaybı iddialarının da kanıtlanamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın uygun bulunarak onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1984 Esas, 2024/221 Karar

KARAR : Davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/203 E., 2020/33 K.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkili şirketin 2017/100401 sayılı ve "KİM 1GB İSTER?+şekil" ibareli markanın 35, 38, 41 ve 42. Sınıflardaki tescil başvurusuna davalı şirketin itirazının kabul edilerek başvurunun reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı yeniden inceleme taleplerinin bu kez 2019-M-1528 sayılı Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 5/1 (b) ve (c) bentleri uyarınca nihai olarak reddedildiği, oysa "KİM 1GB İSTER?+şekil" ibaresinin tescili talep edilen sınıflarda ayırt edici nitelik taşıdığını, tanımlayıcı olmadığını, zira dava konusu marka başvurusunun herhangi bir işi tarif etmediğini, sektörde herkes tarafından kullanılan bir adlandırma olmadığını, müvekkilinin marka başvurusu anılan madde kapsamında değerlendirilse bile, SMK’nın 5/2 hükmü kapsamında dava konusu markanın kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazandığını ileri sürerek 2019-M-1528 sayılı YİDK kararının iptali ile dava konusu markanın tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davacı markasının herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip işaret olmaması ve tescil başvurusu yapılan sınıfta tanımlayıcılık içermesi nedeniyle tescilinin mümkün olmadığını, başvuru kapsamındaki hizmetlerin tamamının telekomünikasyon sektörünün iştigal alanına girdiğini, ortalama tüketicilerin promosyon terimlerine ilişkin dikkat düzeyinin görece düşük olduğunu, davacının önceki tarihli markasının bu marka için kazanılmış hak oluşturmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu markanın tüketiciler tarafından promosyonel bir ifade olarak algılanacağı, markanın redde konu mallar ve hizmetler bakımından kaynak gösterme unsurunu taşımadığı, söz konusu ibarenin mal ve hizmetin kaynağını belirtmekten öte, bilgi verici nitelikte, ilgili sektörde herkes tarafından kullanılabilen sıradan bir ifade olduğu hususları dikkate alındığında, “KİM 1 GB İSTER?” ibaresinin redde konu mallar/hizmetler bakımından ayırt edici nitelik taşımadığı, tanımlayıcı olduğu, başvuru tarihinden önce Türkiye’de uzun süre başvuru markasını ayırt edicilik kazanacak şekilde münhasıran kullanıldığına ilişkin belge sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ibarenin tüketiciler tarafından promosyonel bir ibare olarak algılanacağı, başvuru kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden ayırt edici olmadığı, SMK'nın 5/2. hükmü şartlarının oluştuğunun da ispatlanamadığı, ancak; davacı, davalı şirketin yayıma itirazlarına karşı bildirdiği görüşünde 2016/79885 sayılı “Kim 1 GB İster+şekil” tarihli markası nedeniyle dava konusu başvuru bakımından müktesep hakkının bulunduğunu da ileri sürmesine rağmen İlk Derece Mahkemesince bu hususta olumlu-olumsuz bir karar verilmediği, kazanılmış hakkın varlığının kabulü için, kazanılmış hakka dayanak teşkil eden tescilli marka ile yeni markadaki ibarelerde, asli unsurların muhafaza edilmiş olması ve eski markanın en azından hükümsüzlük davası açılabilecek kadar belli bir sürede çekişmesiz şekilde kullanılması, karşı taraf markalarına yanaşma niyeti olmadan ve iltibas tehlikesi yaratmayacak şekilde, eski ve yeni markalar arasında işletme ile bağlantının ve tüketici nezdinde yaratılan izlenimin korunmuş bulunması, yeni markada kazanılmış hak iddia edilen markaya nazaran emtia kapsamının genişletilmemiş olması şartlarının bir arada bulunması gerektiği, somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde, davacının müktesep hak teşkil ettiğini ileri sürdüğü markanın 01.06.2017 tarihinde tescil edildiği, uzun süreli kullanım şartının gerçekleşmediği, dolayısıyla müktesep hak koşullarının oluşmadığı, davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde, ayrıca sessiz kalma yoluyla hak kaybı iddiasında da bulunduğu, davalı şirketin kendi markasına dayalı olarak değil, marka başvurusu için mutlak ret nedeni teşkil eden SMK’nın 5/1 (b) ve (c) hükümleri uyarınca başvuruya itiraz ettiği, başvurunun reddinin de bu madde kapsamında gerçekleştiği, kaldı ki, eldeki davaya konu markanın başvuru tarihi itibariyle davacının başvuru ile aynı ibareyi taşıyan markasının tescil tarihi üzerinden beş yıllık sürenin de dolmadığı, bu itibarla, sessiz kalma yoluyla hak kaybı koşullarının da oluşmadığı, bu durum karşısında Mahkemece, davaya konu başvuru yönünden SMK’nın 5/1 (b) ve (c) hükümleri şartlarının oluşması yanında, davacının eski tarihli markasının kazanılmış hak oluşturmadığı ve sessiz kalma yoluyla hak kaybı koşullarının da bulunmadığına dair yukarıda açıklanan gerekçe ile de davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacının müktesep hak ve sessiz kalma yoluyla hak kaybı iddialarının incelenip değerlendirilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın yukarıda açıklanan gerekçelerle reddine karar verilmiş, karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 18.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.