"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI :2021/540 Esas, 2024/50 Karar
HÜKÜM :Kısmen kabul
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin İstanbul Merter’de yer alan bitişik 2 parsel üzerine çarşı inşa etmek için bir kısım kat malikleriyle 2011 yılında kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdettiğini, devam eden süreçte yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'a göre, Kanun kapsamındaki taşınmazlara yeniden bina yapılabilmesi için kat maliklerin en az üçte ikisinin onayının gerektiğini, bu kapsamda, parsellerden birindeki kat maliklerince karar alınmasına rağmen diğerinde alınamadığını, bunun sebebinin davalıların faaliyetleri olduğunu, zira davalı şirketlerin yetkilisi olan ...’nün müvekkilinin projesini taklit ederek kat maliklerine teklif götürerek sözleşmelerini feshederek kendisiyle sözleşme yapılması için baskı kurduğunu, diğer davalı şahısla birlikte söz konusu taşınmazlardan bedelinin çok üzerinde daire satın aldığını, bunun sonucunda bir kısım kat maliklerinin müvekkili ile olan sözleşmeleri feshedip davalılarla anlaştıklarını ileri sürerek, haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, bu eylemleri nedeniyle 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın mevduata uygulanan en yüksek ticari faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile arsa sahiplerinin serbest iradesi ile yapılan sözleşmelerinin geçerli olduğunu, haksız rekabet durumunun söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalıların, davacı şirketi kötüleyen açıklamalarda bulunarak ve davacıyla olan sözleşmelerin feshi halinde doğabilecek tazminat sorumluluğunu da üstlenerek kat maliklerini sözleşmeyi sona erdirmeye yöneltmeleri nedeni ile eylemlerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 55/1-a-1 ve 1/1-b-1 maddesinde düzenlenen haksız rekabet fiillerini oluşturduğu; maddi tazminat talebinin kabul edilebilmesi için öncelikle davacının istediği zararı kanıtlaması gerektiği ve asıl olanın, davalının haksız rekabeti ile davacının aktifinde azalma olduğunun iddia ve ispat edilmesi olduğu, haksız rekabette davacının maddi tazminat istemine konu ettiği zararı, davalının elde ettiği kar miktarı olmayıp, davalının haksız rekabeti nedeniyle davacının elde etmekten mahrum kaldığı kar miktarı olduğundan, dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dosyaya önceden sunulan bilirkişi raporları çerçevesinde davacının iş bu dava konusu ile ilgili vesaiklendirilmiş harcamalarının toplamının (225.743,77 TL + 767.825,93 TL) 993.569,70 TL olduğu, yapılan teknik değerlendirmeler sonucunda söz konusu tutarları oluşturan her bir harcama kaleminin, dava konusu işlere ait olduğu, anılan tutara itibar edilebileceği tespitleri dikkate alınarak ve davacının talebi ile bağlı kalınarak maddi tazminat talebinin kabulü ile; 100.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde Beşiktaş 25. Noterliğinin 14.01.2014 tarih, 1605 yevmiye nolu sözleşmenin geçersiz sayılmasına yönelik talepte bulunmuş olsa da bu sözleşme taraflarının dosyada taraf olmadıkları dikkate alınarak talebinin reddine, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin yoğunluğu ve ağırlığı göz önüne alındığında manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere müştereken ve müteselsilen yükletilmesine,
04.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.