Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2959 E. 2024/4434 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Terkin edilmiş bir şirketin, derdest bir icra takibini dikkate almadan tasfiye işlemlerini tamamlayan tasfiye memuru nedeniyle ihya edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tasfiye memurunun derdest davayı dikkate almaması nedeniyle tasfiyenin eksik yapıldığı ve davacının şirketin ihyası talebinde hukuki menfaatinin bulunduğu gözetilerek, şirketin ihyasına ve yargılama giderlerinin tasfiye memurundan tahsiline karar veren yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2560 Esas, 2024/458 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/684 E., 2023/1119 K.

Taraflar arasındaki şirket ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararıYargıtayca duruşma istemli olarak davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... İnşaat-Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile genel kredi ve teminat sözleşmeleri akdettiğini ve bu sözleşmelere istinaden şirkete krediler kullandırdığını, kullandırılan kredilerin geri ödemelerinin vadelerinde yapılmadığını, gönderilen hesap kat ihtarına rağmen ödeme olmayınca şirket aleyhine icra takibi başlatığını, icra takibinin de davalı şirketin borca itirazı neticesinde durduğunu, şirket aleyhine itirazın iptali davası açıldığını, itirazın iptali davası devam ederken şirketin 13.10.2022 tarihli genel kurul kararına istinaden tasfiye ve terkin edildiğinin ve bu hususun da 17.10.2022 tarih ve 10683 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğinin anlaşıldığını ve Mahkemece ihya davası açılması hususunda müvekkili davacıya süre verildiğini ileri sürerek ... İnşaat-Turizm Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; tasfiye sürecinde sorumluluğun şirketin tasfiye memuruna ait olduğunu, ek tasfiye kararı verilirse tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, davada müvekkilinin yasal hasım olduğunu, davanın açılmasına neden olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı tasfiye memuru ... vekili cevap dilekçesinde; şirketin tasfiye kararı aldığını, alacaklılara çağrı yapıldığını, davacının alacak talebiyle başvuruda bulunmadığını, tasfiyenin usulüne uygun şekilde tamamlanıp şirketin terkin edildiğini, davanın hak düşürücü süre ve zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu şirketin tasfiyesinin sona erdiği 17.10.2022 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, tasfiye memuru olan ...'ın ihyası talep edilen şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu, icra takibinin ve itirazın iptali davasının ihyası talep edilen şirketin terkin tarihinden önce açıldığı, terkin edilen şirketin dosyalardan haberi olduğu, davacının dava konusu şirketin ihyasını istemekte hukuki menfaati bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu şirketin ihyasına, davada davalı ... Sicil Müdürlüğünün yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesine, vekâlet ücreti ve yargılama giderinin tasfiye memuru olan davalı ...'dan tahsiline, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru olan davalı ...'ın görevlendirilmesine, kendisinin şirket ortağı ve yetkilisi olması nedeniyle ücret takdirine yer olmadığına, keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına, masrafın davacı vekili tarafından karşılanmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tasfiye memuru ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasfiye sürecinde alacaklılara çağrı için ilanların yapıldığını, ancak davacı şirket tarafından herhangi bir bildirimin yapılmadığını, bir an için davanın kabul edilme ihtimalinde dahi mahkemece müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı mahkemece yapılan inceleme ve verilen hükmün yerinde olduğu, davalı tasfiye memurunun derdest davayı dikkate almaması nedeniyle tasfiyenin eksik yapıldığı, mahkemece şirketin ihyasına karar verilmesinde ve eksik tasfiye ile davanın açılmasına sebebiyet veren davalı tasfiye memuru aleyhine yargılama ve vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 547 nci maddesine göre şirketin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.