"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2077 Esas, 2024/262 Karar ...
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/398 E., 2021/186 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 2019/17249 başvuru numaralı ve “... ... Kart” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun Resmi Markalar Bülteninde yayımlandığını, davalı şirket tarafından yayıma itiraz edilmesi neticesinde Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından davalı itiraz sahibi adına tescilli 2016/65390 sayılı "..." ibareli marka müvekkilinin marka başvurusuyla benzer görülerek 09. sınıf malların başvuru kapsamından çıkartılmasına karar verildiğini, müvekkilinin bu karara yaptığı itirazın ise Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) 22.10.2020 tarihi reddedilmiş olduğunu, oysa müvekkili bankanın sektöründe öncü ve sunduğu hizmetler ve bu hizmetlere bağlı markaları ile ulusal ve uluslararası düzeyde tanınmış olduğunu, başta "..." ve özel stilde tasarlanmış "X" harfinden oluşan tanınmış markası ile işbu tanınmış markaları taşıyan seri marka niteliğinde birçok markanın sahibi olduğunu, müvekkili banka ile ... Vakfı arasında akdedilen protokol gereğince 02294 sayılı "..." tanınmış markası ile vakıf adına tescilli tanınmış "..." markasının 22.07.2010 tarihi itibariyle birlikte kullanılmaya başlandığını, "... ... Kart" ile birlikte kart sahiplerinin yaptıkları her alışverişte ... Vakfı'nın doğal varlıkları koruma faaliyetlerine katkıda bulunduğunu, müvekkili bankanın "... Kart" ibaresini kullanımının davalı şirketin mesnet markasının başvurusunun yapıldığı 12.08.2016 tarihinden çok öncesine dayandığını, müvekkili başvurusuyla davalının itiraza mesnet markasının benzer olmadığını, markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkili bankanın "" esas unsurlu muhtelif markalarının uzun yıllardır sahibi olduğunu, ayrıca 2019/17272 sayılı bir diğer ... Kart ibaresi ve kart görselinden oluşan markanın müvekkili banka adına tescil edildiğini, dolayısıyla bu ibarenin müvekkili banka ile özdeşleştiğini ve müvekkili bankayı çağrıştırdığını müvekkili bankanın tanınmış markalarını içeren davaya konu marka başvurusunun yeterince ayırt edici niteliğe sahip olduğunu, ileri sürerek YİDK kararının iptali ile müvekkili banka tarafından yapılan başvurunun tüm sınıflar bakımından ilan ve tescili prosedürünün devamına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Diğer davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvuru kapsamındaki çekişmeli 09. sınıftaki malların itiraza dayanak marka kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür oldukları, davalıya ait markayı oluşturan "..." ibaresinin davacı ... başvurusunda da bağımsız ayırt edici unsur olarak yer aldığı, bu anlamda markaların söz konusu ibareyi ortak olarak içermesi nedeniyle benzer olduğu, davacı ... başvurusunda bulunan "..." ibaresinin markalar arasındaki benzerliği ortadan kaldırmadığı, taraf markalarındaki ibarelerin yanı sıra davacıya ait marka başvurusunun eşya listesinden çıkartılan 9. sınıfa dahil mallar ile aynı/aynı tür malların davalıya ait markanın tescil kapsamında bulunduğu dikkate alındığında, başvurunun tescili halinde ilgili tüketici kesimi nezdinde marka sahipleri arasında idari veya iktisadi anlamda bir bağlılığın bulunduğu yönünde bir izlenim oluşabileceği, diğer bir deyişle başvuru ile davalı adına tescilli ret gerekçesi marka arasında karıştırılma ihtimali ortaya çıkabileceği, "... ... Kart" ibaresinin davacı banka ile özdeşleştiğine ve davacı bankayı çağrıştırdığına yönelik iddiaların, davacı tarafın iptalini istediği YİDK kararının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun(SMK) 6/1. maddesi kapsamında alınması karşısında davaya konu ret kararını ortadan kaldırmasının mümkün görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafça istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sair istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, ancak davacının davalı Kurum nezdindeki itirazında 2007 tarihli markaları nedeniyle dava konusu başvuru üzerinde müktesep hakkının bulunduğunu da ileri sürmesine rağmen İlk Derece Mahkemesince bu hususta olumlu-olumsuz bir karar verilmediği, davacının bu iddiasının doğru olması halinde, redde mesnet markanın davacının marka tesciline engel olmayacağı, davacının müktesep hak teşkil ettiğini ileri sürdüğü ve 2008 yılında tescil edildiği anlaşılan 2007/38293, 2007/38294, 2007/38295 sayılı markaları 36. sınıfta yer alan hizmetlerde tescilli olup uyuşmazlık konusu 9. sınıf mallarda tescilli olmadığı, somut olay bakımından "yeni markada kazanılmış hak iddia edilen markaya nazaran emtia kapsamının genişletilmemiş olması" şartının gerçekleşmemesi karşısında müktesep hak koşullarının oluşmadığı, davacının bu iddiasının yerinde görülmediği, mahkemece, dava konusu başvuru ile redde mesnet marka arasında, uyuşmazlık konusu 9. sınıf mallar yönünden SMK'nun 6/1 maddesi uyarınca iltibas bulunduğu, davacının işbu dava konusu başvuru yönünden müktesep hakkının bulunmadığına dair yukarıda açıklanan gerekçe ile de davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacının müktesep hak iddiasının incelenip değerlendirilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK marka kararı iptali istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.