"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/709 Esas, 2015/881 Karar
HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) 2014/13 ve 51 sayılı kararları ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimine el konulan Uzan Grubu şirketlerinden biri olan şirketin, TMSF tarafından göreve getirilen yeni medya grubu yönetimince muhasebe kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacı şirketin kasasında olması gereken nakit ve çek tutarları ile mevcutlar arasında fahiş fark bulunduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine şirket kayıtları üzerinde yapmış olduğu incelemede söz konusu kasa açığının sermaye borçlarının ödenmemesine rağmen ödenmiş gibi gösterilmesinden, yani fiili olarak ödenmemesine rağmen fiktif olarak ödenmiş gösterilen apel ödemeleri ile belgesiz harcama formları düzenlenerek kanunen kabul edilmeyen giderlerin muhasebeleştirilmesinden kaynaklandığının rapor edildiğini, apel ödemelerinin fiktif gösterilmesinden kaynaklı şirket zararının 7.300.000,00 TL belgesiz harcamalardan kaynaklanan zararın ise 403.200,00 TL olduğunu, bu zarardan resmi kayıtlarda ortak olarak görülmemelerine rağmen şirket yönetimini elinde bulunduran hakim ortaklar, şirket kayıtlarında ortak görülenler, yönetim kurulu üyeleri, denetim kurulu üyeleri, şirket yöneticileri ve diğer çalışanlar olan davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek apel ödemelerden kaynaklı zarar yönünden fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.476.000,00 TL zararın apel ödemelerin ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, belgesiz harcamalardan kaynaklı 403.200,00 TL zararın ise zarar tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte şirketin hakim ortakları, resmi görülen ortakları, yönetim ve denetim kurulu üyeleri, şirket yöneticileri ve diğer çalışanlar olan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 17.04.2006 havale tarihli dilekçesinde özetle, ödenmediği halde ödenmiş gibi gösterilen apel ödemelerinden kaynaklı 1.879.000,00 TL tazminat talebini 5.421.000,00 TL artırmak suretiyle 7.300.000,00 TL ye çıkartıp bu tutarın zararın meydana geldiği tarihlerden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece bir kısım davalıların oluşan zarardan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince ve bir kısım davalılar vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 13.07.2023 tarihli, 2022/4119 E. ve 2023/4499 K. sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı davacı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, apel ödemelerinin fiktif olmasından doğduğu iddia edilen şirket zararı ile gerçek olmadığı halde belgesiz olarak gösterilen harcamalardan doğan şirket zararının şirket yönetimini elinde bulunduran hakim ortaklar, kayıtlarda görünen resmi ortaklar, yönetim ve denetim kurulu üyeleri, şirket yöneticileri ve diğer çalışanlar olan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6762 sayılı Kanun) 336 ve 337 nci maddeleri ile 359 uncu maddesi.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
V. SONUÇ: Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.