"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/38 Esas, 2024/333 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/31 E., 2021/370 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ait "tanınmış ..." markalarının bulunduğunu, davalı ...'in TÜRKPATENT nezdinde "yapmış olduğu "..." ibareli marka başvurusuna itirazlarının Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile nihai olarak reddedildiğini, müvekkilinin "..." ve "..." esaslı unsurlu markaları ile dava konusu başvurunun aynı olduğunu, taraf markaları kapsamındaki mal ve hizmetler arasında kısmi de olsa benzerlik bulunduğunu, başvurunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek 2020-M-10322 sayılı YİDK kararının iptaline ve başvuruya konu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının isabetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; ... Firmasının ticari faaliyetine konu ettiği ürünlerin genel anlamda tesisat ürünleri olduğunu, tarafların tüketicilerinin farklı olduğunu, bir bütün olarak değerlendirildiğinde markalar arasında iltibas ihtimali bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının YİDK aşamasında dayanmayıp dava dilekçesinde dayandığı markalarının yalnız marka hükümsüzlüğü talebi bakımından dikkate alınacağı, davaya konu markanın 06. ve 17. sınıftaki mallara ilişkin olup, davacı muterize ait markalarda bu malların doğrudan bulunmadığı ancak YİDK aşamasında ileri sürülen markaların tescil sınıfları arasında 35. sınıfta yer alan bir kısım malların perakendeciliği hizmetinin de bulunduğu, davaya konu 6 ve 17. sınıftaki emtialarla, bu emtiaların perakendeciliğine ilişkin davacı markaları kapsamındaki hizmetler arasında benzerlik bulunduğu, zira bir malın üretilmesinin doğal sonucunun, o malın satışı, pazarlanması, perakendeciliği olduğu, dolayısıyla anılan mal ve hizmetler arasında birbirini tamamlayıcı işlev bulunduğundan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/1 hükmü uyarınca mal ve hizmet benzerliği şartının somut olayda gerçekleştiği, taraf markalarının SMK'nın 5/1-(ç) hükmü uyarınca aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer oldukları söylenemese de, markalarda ortak olan "..." ibaresinin somut ayırt ediciliğinin bulunduğu, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik olduğu, tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacı markaları tanınmış olsa da, “...” ibaresinin dava konusu emtia açısından tanınmışlığından bahsedilemeyeceği, davalı şahsın marka başvurunun kötü niyetli olduğuna dair somut olgu bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabülüne karar verilmiş, hüküm, davalılar vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, TÜRKPATENT YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı harcın istekleri halinde ilgililere iadesine, 03.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.