"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/570 Esas, 2024/466 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/572 E., 2021/580 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili ... İnşaat A.Ş'nin Kuzey Irak'ta yüklenici sıfatıyla taraf olduğu sözleşmelere dava dışı Bank-Med Irak bankası tarafından teminat mektubu verildiğini, işbu teminat mektubuna davalı ile aralarındaki genel kredi sözleşmelerine istinaden davalı tarafından karşı teminat sağlandığını, davalı tarafından düzenlenen kontrgarantinin 30.06.2019 vade tarihli ve 2.700.000,00 USD bedelli olduğunu, vade tarihinden sonra teminat mektubunun uzatılmamasını talep ettiklerini, bu talep doğrultusunda Bank-Med Irak tarafından teminat mektuplarının iptal edildiğini, böylece hem muhabir banka, hem dava dışı idare nezdinde ve hem de kontrgaranti veren banka nezdinde teminat mektubu riskinin sona erdiğini, mektup metninde vade tarihinden sonra mektubun hükümsüz kalacağının açıkça belirtildiğini ancak davalının hükümsüz kalan mektup için komisyon almaya devam ettiğini, bu kapsamda toplamda 547.000,00 TL komisyon ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek davalının ve muhabir bankanın kontrgaranti sözleşmesi kapsamında riski kalmadığının tespitine ve haksız olarak tahsil edilen 547.000,00 TL komisyon bedelinin ödeme tarihi olan 14.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; mektup vadesi içinde muhabir bankanın 30.06.2016 ve 03.07.2016 tarihli ... mesajları ile ''uzat veya öde'' talebini müvekkili bankaya ilettiğini, dava tarihi itibariyle mektup aslının davacılar tarafından muhabir bankaya iade edilmediğini, muhabir bankanın mektup vadesinde vuku bulan 30.06.2016 tarihli uzat veya öde talebinin vadesinde gerçekleşmiş bir tazmin talebi niteliğinde olduğunu, vadesinde vuku bulan "öde" talebinin 30.06.2016 tarihinden sonrası için de muhataba mektubu tazmin hakkı verdiğini, müvekkili bankanın garanti ilişkisinden kaynaklanan sorumluluklarının devam ettiğini, davacının ibra yazısı getirmeksizin risk düşüm talebinde bulunmasının genel kredi sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile muhabir banka tarafından davalı bankaya iletilen ... mesajının ICC-758 kuralına uygun bir tazmin talebi olmadığı, ICC-758 kurallarının "Talebin Koşulları" başlıklı 15.maddesi uyarınca garanti altındaki bir talebin ve eşlik eden belgelerin lehtarın ihtar beyanı ile desteklenmesinin gerekeceği, muhabir bankanın ... mesajının lehtarın ihlal beyanı ile desteklenmediği gibi, muhabir bankaca davalı bankaya iletilen mesajın usule uygun tazmin talebi olarak değerlendirilmesinin de mümkün olmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/2091 E; 2019/4560 K, sayılı kararının da bu yönde olduğu, teminat mektubunun süresinin 30.06.2016 tarihinde dolduğu, davalı bankanın vade tarihinden sonraki döneme ait komisyon talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne, 547.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline, alacağa 14.06.2019 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vadesi sona eren teminat mektubu sebebiyle sorumluluğun kalmadığının tespiti ile tahsil olunan komisyon bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 11.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.