Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3395 E. 2025/1774 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacıya ait tescilli markayı izinsiz kullanması nedeniyle marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve maddi-manevi tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalının marka ihlalinden haberdar olmasına rağmen beş yıl boyunca sessiz kalması nedeniyle, 6769 sayılı SMK'nın 25/6. maddesi uyarınca hak kaybına uğradığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/875 Esas, 20247585 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1.Fikri ve sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/378 E., 2022/37 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "..." esas unsurlu seri markaları bulunduğunu, davalının "..." ibareli markayı iltibas yaratacak şekilde eklemeler ve şekil farklılıkları ile kendi adına tescil ettirmek için başvurduğunu, başvurunun itirazları sonucu reddedildiğini, davalının marka ihlalini bilinçli bir şekilde yaptığını, davalı şirketin merkez işyeri olan Trabzon'da davaya konu "...." markasını, müvekkili adına tescilli olan 29 ve 30. sınıflarda mağaza tabelasında, ürün etiket ve ambalajlarında, müvekkilinin rızası olmaksızın haksız bir şekilde kullandığını, bu hususta Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/25 D.İş ve 2017/26 D.İş sayılı dosyalarında delil tespiti yapıldığını, davalıya ihlallerine son verilmesi amacıyla ihtarname keşide ettiklerini, bu ihtar sonrasında kullanımlarına son verdiğini, ancak yaptıkları araştırma neticesinde davalının kullanımında olan internet sitesi üzerinden davaya konu "...." ibareli markanın izinsiz kullanımının devam edildiğinin görüldüğünü, davalının bu eylemlerinin müvekkilinin markadan doğan haklarını ihlal ettiğini ileri sürerek markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesi ile şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, delil tespiti tarihi olan 22.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, hüküm özetinin ilanını, Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/25 D.İş, 2017/26 D.İş sayılı dosyalarında yaptıkları yargılama giderleri, avukatlık ücreti ile noter ihtarname giderlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiş, ön inceleme duruşmasında, maddi tazminatın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 151/2-c hükmü uyarınca lisans bedeline göre hesaplanmasını talep ettiklerini bildirmiştir. Davacı vekili, 22.12.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000,00 TL olan maddi tazminat talebini 478.139,63 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 132324, 2004/33613 ve 2004/32513 tescil numaralı "..." esas unsurlu markaların davacı adına tescilli olduğu, davalı kullanımının en

eski tarihinin alan adı tescili olarak 01.04.2010 ve arşiv kayıtlarına göre en eski

kullanımın 29.12.2010 olduğu, aynı zamanda taraflarca delil olarak sunulan

Gazetehaber sitesinde yer alan davalı kullanımına dair haberlerin 2012 ve 2013 yılına

ilişkin olduğu, keza davalının markasal kullanımının 2012 yılında .... TV isimli ulusal yayın yapan televizyon programında da tanıtımının yapıldığı, davacı tarafça en erken 29.08.2017 tarihinde delil tespiti talebinde bulunulduğu, eldeki davanın ise 05.09.2018 tarihinde açıldığı, internet alan adı, gazete ve televizyon haberleri karşısında davacının davalının bu kullanımından haberdar olmadığının kabulünün hayatın olağan akışına uygun olmadığı, SMK'nın 25/6 hükmü anlamında davacının davalı tarafça bu markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği ve bu durumda beş yıl boyunca sessiz kalma nedeniyle hak kaybına uğrayacağı, uzun süre sessiz kalmanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 2. maddesi anlamında hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olacağı, belirtilen bu sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ayrıca davacının talep ettiği maddi tazminatın tamamının reddine karar verildiği, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13/4. hükmünde maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücretinin Tarife'nin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunacağının düzenlendiği, bu nedenle maddi tazminatla ilgili davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 13.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.