"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI :2021/418 Esas, 2024/513 Karar
HÜKÜM :Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2018/256 E., 2021/30 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket bünyesindeki "... Projesi" kapsamında “..." ibaresini marka olarak tescil ettirerek markayı işyerlerinde, şantiye alanında, proje tanıtımlarında, reklam panolarında, tabela ve reklam vasıtalarında kullandığını, projede yer alan yapay göletin yapımına ilişkin olarak davalı şirketin yapay gölet teknolojisinden faydalanılmak istenildiğini, ancak taraflar arasında yapılan görüşmelerin olumsuz sonuçlanması nedeniyle herhangi bir sözleşme akdedilmeyerek ticari ilişki kurulamadığını, taraflar arasında sözleşme akdedilmemiş olmasına rağmen davalı şirketin intemet sitesinde müvekkilinin tescilli markası olan “...” markasının kullanıldığı hususunun tespit edildiğini ve davalının söz konusu fiillerinin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve hakız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek davalı şirketçe “..." markasının kullanımının, müvekkili şirkete ait marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine ve önlenmesine, davalının müvekkiline ait tescilli markasını kullanımından doğan zararların tazmini amacıyla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutulmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 USD maddi ve 50.000,00 USD manevi olmak üzere toplam 100.000,00 USD tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile arasındaki görüşmelerin ilerlediği izleniminde olan müvekkilinin, bu görüşmelerin nihai olarak lisans anlaşmasıyla sonuçlanacağını düşünerek internet sitesinde ".... Haberler” başlığı altında davacının yaptığı veya yapmak üzere olduğu farklı aşamalardaki müvekkili projelerinin yer aldığı referans listede iyi niyetle yayımladığını, bu referans listeyle müvekkilinin listede yer alan projelerle bağlantılı herhangi bir ürün ya da hizmet sunmadığını ve bu projelerin internet sitesinde yer almasının müvekkiline herhangi bir yarar sağlamadığını, davacının "...." markasını kullanarak bilinçli olarak kamu nezdinde müvekkilinin teknolojisinin lisanslı kullanıcısı olduğunu açıkça ticari fayda sağlamaya ve satış hacmini arttırmaya çalıştığını, Ekim 2014'te görüşmelerin sonlandığı düşünerek ve davacıya karşı bir saygı göstergesi olarak, hem de herhangi bir uyuşmazlıktan kaçınmak adına websitesinden "....” ifadesini derhal kaldırdığını, dava açma hakkının zamanaşımına uğradığını ve davacının sessiz kalarak hak kaybına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki görüşmeler devam ederken davalının kendisine ait internet sitesinde İspanyolca ".... Haberler” başlığı altında davalının yaptığı veya yapmak üzere olduğu farklı aşamalardaki projelerinin yer aldığı referans listede başka marka ve ülke isimleri yanında "..." ibaresine yer verdiği, 04.10.2014 tarihinde internet sitesinden kaldırıldığı ve bir daha görülemediği, davalının bu eyleminin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 7. ve 29. Maddeleri kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte olmadığı, markasal kullanım olarak kabulü mümkün olmadığından marka hakkına tecavüzün söz konusu olmadığı, yine davalının eyleminin haksız rekabet hallerinden olmadığı gibi iyi niyetle bağdaşmayan dürüst rekabeti etkileyen bir sonuç da doğurmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacıya ait "..." markasına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 24.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.