Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3504 E. 2024/8441 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: TMSF'nin, bazı bankaların devri ve birleşmesi sürecinde ihtirazi kayıtla yaptığı ödemelerin, hisse devir sözleşmesi kapsamında davalı bankadan tahsil edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Hisse devir sözleşmesinde off-shore hesaplarından kaynaklanan borçların devredilmediğinin ve davalı bankanın sorumluluğunun bulunmadığının tespit edilmesi, ayrıca sonraki hisse satım sözleşmesinde de davalı bankanın bu borçlardan beri kılınmış olmasının anlaşılması gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/386 Esas, 2023/943 Karar

HÜKÜM : Asıl ve birleşen davanın reddine

BİRLEŞEN DAVA : İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/845 E.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; bazı bankaların TMSF'ye devredildiğini, daha sonra ... Bank bünyesinde birleştirilen ..., ... ve ... gibi bankaların yönetim ve denetiminin fon tarafından devralınmasından sonra davalı hakkında off-shore hesapları ile ilgili davalar açıldığını, ... Bank tarafından ödenen paraların çekince konmak suretiyle hisse devir sözleşmesi gereğince davalıya ödendiğini, hisse devir sözleşmesinin bugünkü şartlar altında değerlendirilmesi halinde TMSF aleyhine sonuçlar doğurduğunu, sözleşmedeki her türlü borç ibaresinin off-shore hesaplarından doğacak borcu kapsamadığını, yapılan ödemeler ile ilgili başlatılan takibe itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

2.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde, ... Bank bünyesinde devren birleştirilen ... Bank, ... Bank, ... Bank gibi bankaların yönetim ve denetiminin fon tarafından devir alınmasından sonra bu bankalarda bulunan hesapların Off -Shore Bankalarına havale edildiği iddiasıyla ... Bank A.Ş. aleyhine davalar açıldığını, açılan davalarda hesaplardaki paraların banka dışına gönderilmediği, havale görünümü altında mevduat toplandığı gerekçesiyle davaların kabul edildiğini, bu davalarda verilen kararlarla ilgili olarak TMSF tarafından ... Bank'a çekince konularak ihtirazi kayıtla ödemeler yapıldığını, bu şekilde yapılan ödemelerden hisse devir sözleşmesine dayanılarak TMSF'den talepte bulunulamayacağını, sözleşme hükümlerinin dava konusu ödemeleri içermediğini ileri sürerek İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2016/7948 E. sayılı takibine yapılan itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşmenin hükümlerinin açık ve net olduğunu, sözleşme taraflarının TMSF ve ... olduğunu, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, benzer bir davanın red ile sonuçlandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; TMSF ile ... arasında 09.08.2001 tarihinde hisse devir sözleşmesi imzalandığını, sözleşme konusunun banka hisseleri olduğunu, sözleşmede tarafların hak ve yükümlülüklerinin açık şekilde belirlendiğini, davalı bankanın sözleşmenin tarafı olmadığını, bu nedenle müvekkili hakkında dava açılamayacağını, aynı sebebe dayanan emsal bir davada red kararı verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, TMSF ve ... grubunun birlikte görevlendirilmesi ile bağımsız bir denetim şirketinden, Birleşik ... A.Ş.'nin devir öncesinde mali tabloları ile ilgili bilançosunu içeren mali durum tespit raporunda da 10.08.2001 tarihi itibariyle Birleşik ... A.Ş.'nin 6.300.000.000,00 TL bilanço büyüklüğünün tespit edildiği, bu bilanço büyüklüğünün 4.300.000.000,00 TL'lik kısmının fon bünyesinde kaldığı, bakiye 2.013.412,00 TL'lik kısmının ise hisse devir sözleşmesine göre ...'a devredildiği, bu devre ilişkin devir bilançosunda ise ileride borç veya alacak doğuracak hak ve yükümlülüklerin izlendiği bilanço dışı nazım hesaplarında herhangi bir bakiye mevcut olmadığının anlaşılması karşısında yükümlülük ve taahhüt kalemleri içinde off shore hesaplarının devre konu edilmediğinin görüldüğü, zaten TMSF Varlık Yönetimi Daire Başkanlığı tarafından yazılan 09.02.2012 tarihli yazı içeriğinde dahi, ... grubuna devredilen 2.013.412,00 TL'lik pasif kalemleri arasında off-shore hesaplarının devre konu olmadığının açıkça kabul edildiği, bir başka ifade ile adı geçen yazıda da "Off-shore hesapların ...'a devredilen 10.08.2001 tarihli ... bilançosunda yer almasının mümkün olmadığı, davalara konu hesaplarla ilgili off shore mudilerinden toplanan paraların kaydedildiği, (308 ve 309 nolu) hesaplarla ilgili olarak ...'a yıllık devrinin yapılmadığı" ifadelerine yer verildiği, böylelikle off shore mevduat hesaplarının devir öncesinde ... A.Ş.'nin bilançosunda pasif tarafta yer aldığı, bu şekilde hesapların ... grubuna devredilen bilanço kalemleri arasında bulunmadığı, dolayısıyla TMSF bünyesinde kaldığının tespit edildiği, öte yandan ek raporda da irdelendiği üzere 18.06.2007 tarihli hisse satım sözleşmesinin davaya konu olan ve yukarıda irdelenen 09.08.2001 tarihli hisse devir sözleşmesi ile ilgilendirilebilecek hükümlerine raporda yer verildiği, adı geçen sözleşmenin 2.1 maddesi dışında somut olaydaki uyuşmazlık ile ilgili başkaca bir uyuşmazlık maddesi tespit edilemediği gibi davacı vekiline verilen süreye rağmen başkaca bir somutlaştırma dahi yapılamadığı, buna göre adı geçen sözleşmenin 2.1 maddesinde yer alan düzenlemeye göre, "İhbar olunan ... (Satıcı) ile ... Bank N.V. (Alıcı) arasında, satıcının sahip olduğu banka hisselerinin tamamının satıcı tarafından alıcıya satılması için 18.06.2007 tarihinde hisse satım sözleşmesinin "2.1 Hisselerin Satışı ve Devri" maddesinde; “İşbu sözleşmenin şartlarına tabi olmak kaydıyla, satıcı (1) işbu sözleşmenin tarihinde ihraç edilmiş olan ve tedavülde bulunan 874.364.991 adet banka hissesini ve bankanın madde 4.5 uyarınca ihraç ettiği sermaye arttırımında kullanılan banka hisselerini alıcıya her türlü takyidattan ari olarak kapanışta satmayı ve devretmeyi, alıcı da bunları satıcıdan bu şekilde satın almayı ve iktisap etmeyi kabul etmektedir.” şeklinde olduğu, sözleşmenin m.2.9 ile TMSF ile akdedilen sözleşmeler kısmında; kapanışın gerçekleştiği tarihten itibaren, bankanın TMSF hisse devir sözleşmesi ve şimdiye kadar TMSF ile akdetmiş olduğu ve işbu sözleşmede belirtilen diğer sözleşmeler ve mutabakatlar tahtındaki bütün yükümlülüklerini yerine getirmeye devam edeceği; yalnızca madde 2.9 (a) hükmüne tabi olmak kaydıyla, satıcının, bankanın herhangi bir yükümlülük; harcama, masraf, zarar ya da ziyanı konusunda hisse devir sözleşmesi uyarınca veya şimdiye kadar TMSF ile akdedilmiş olan diğer sözleşmeler ve mutabakatlar uyarınca TMSF'den, yahut, satıcının banka lehine TMSF'den bulunabileceği taleplerden bankayı ya da alıcının tercihine göre, alıcıyı beri tutacağı; satıcının, kendisinin Banka ile ilgili olarak TMSF'ye verdiği taahhütlerden kaynaklanan her türlü yükümlülükten alıcıyı beri tutacağı, söz konusu yükümlülüklerin, satıcının TMSF Hisse Devir Sözleşmesi ve ilgili protokoller ve şimdiye dek Satıcı ile TMSF arasında Banka veya Bankanın selefi olan başka kuruluşlarla ilgili olarak kapanıştan önceki dönemle ilişkili herhangi bir olay, işlem ya da hadise konusunda akdedilmiş diğer sözleşmeler tahtındaki yükümlülükleri de içerdiği fakat bunlarla sınırlı olmadığı hususlarına yer verildiği, adı geçen sözleşmede ihbar olunan ...'ın "satıcı" olarak gözükmekte iken dosyamızda fer'i müdahil olarak gözüken ...ise "alıcı" konumunda olduğu, söz konusu sözleşme ile "satıcı" ... sahip olmuş olduğu banka hisselerinin tamamını "alıcı" durumundaki ... Bank N.V.'ye satılması amacı ile 18.06.2007 tarihli hisse satım sözleşmesine adı geçen banka ile taraf olduğu, sözleşmedeki dayanak maddeden anlaşılacağı üzere satıcı ...'ın, alıcı durumundaki bankayı herhangi bir yükümlülük, harcama, masraf zarar ya da ziyanı konusunda adı geçen hisse devir sözleşmesi uyarınca veya sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle, TMSF ile akdedilmiş olan diğer sözleşmeler ve mutabakatlar ile ilgili alıcıyı beri tutacağı, buradaki alıcının ise ... Bank N.V. olduğu, öte yandan "satıcı" ...'ın kendisine banka ile ilgili TMSF'ye verdiği taahhütlerden kaynaklanan her türlü yükümlülükten de "alıcı" ... Bank N.V.'yi beri tutacağı, o halde 10.08.2001 tarihli kesin bilançoya göre ... grubuna devredilen 2.013.412,00 TL'lik pasif kalemler arasında off shore hesaplarına ait bir devir bulunmadığı gerçeği karşısında artık 18.06.2007 tarihli hisse devir sözleşmesine göre de ...'ın sorumlu tutulmasına esas olabilecek herhangi bir düzenlemenin mevcut olmadığı, bu nedenle davacı ile ... arasında imzalanan sözleşmenin içerikleri nedeniyle davalı ile fer'i müdahil durumundaki bankanın sorumluluğunu gerektirir hukuki ve fiili bir durumun ispatlanamadığı, öte yandan raporlarda da irdelendiği üzere 09.08.2001 tarihli hisse devir sözleşmesinin 6 ncı maddesinin on üçüncü fıkrası içeriği dikkate alındığında banka ve bankaya devir edilen diğer bankaların müşterileri tarafından açılmış ve açılacak davalar kapsamındaki tüm sorumluluğun TMSF'ye ait olduğu, zaten ... A.Ş.'nin bilançosundan ... grubuna ve akabinde ise ... Bank A.Ş.'ye devrolunan 10.08.2001 tarihli bilançoda da dava konusu edilen alacağın dayanağı durumunda olan off shore mevduat hesaplarının devre konu olmadığının açık ve kesin olarak tespit edildiği, bu durumun açıklandığı üzere TMSF Daire Başkanlığının bizatihi düzenlediği 09.02.2012 tarihli yazı içeriğinden anlaşıldığı, dosyadaki bilirkişi raporları ile 18.06.2007 tarihli sözleşme dahi dikkate alındığında davalının da sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, asıl ve birleşen davada TMSF tarafından ... Bank A.Ş.'ye ihtirazi kayıtla yapıldığı iddia edilen ödemelerin tahsili talebiyle yapılan icra takiplerine vaki itirazların iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, asıl ve birleşen davada davacı harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına, 28.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.