"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI :2022/835 Esas, 2024/490 Karar
HÜKÜM :Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI :2021/560 E., 2021/1121 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin ticaret sicilde kayıtlı olduğunu, ... vekilinin müvekkili kuruma başvurarak Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen mahkeme kararında muris...'in... ...'a 07.03.2003 tarihinde devrettiği şirket hisselerinin iptali ile miras hisseleri oranında davacılar adına tescil edildiğini, ... ...'ın şirketteki hisselerinin tamamının... Serbest ve ... adına mirasçılık belgesindeki paylara göre eşit olarak dağıtılmasını talep ettiğini ve bunun üzerine müvekkili kurum tarafından hükme uygun olarak tescilin tamamlandığını, ancak daha sonra murisin eşi ...'nin miras paylarının 4 payına sahip olduğunu ve 13.07.2012 tarihinde vefat ettiğinin kurumca tespit edildiğini, bunun üzerine kurum tarafından davalı şirketin ve yetkilisinin, ... varisi ...'in veraset ilamını çıkartarak şirketin son ortaklık durumunun tescilinin yaptırılması için tescile davet edildiğini ancak davalı tarafça ilgili mahkeme kararı yönünden Anayasa Mahkemesine müracaat edildiğinin belirtildiğini, tescil işlemini gerçekleştirmediklerini ileri sürerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 598 ve 33. maddeleri gereğince ... verasetinin çıkartılarak son ortaklık durumunun tespiti ile sicilde tescil ve ilanını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, açılan davayı kabul etmediklerini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, müteveffa...'in... ...'a 07.03.2003 tarihinde devrettiği şirket hisseleri devrinin iptaline ilişkin karar üzerine mirasçılık belgesindeki hisseler oranında tescil edildiğini, mahkeme kararında davacılar adına tescile karar verildiğini, yapılan tescilin doğru olduğunu ancak davacılar ile sınırlı olmak üzere uygulanabileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile muvazaalı olması nedeniyle iptal edilen 06.03.2003 tarihli hisse devir sözleşmesinin iptali için onun ölümünden sonra çocuklarının bir kısmı tarafından dava açılmış ise de murisin eşi ... tarafından açılmış bir dava bulunmadığı, kararın da davacılar yönünden verildiği, ...'in hisse devrinin iptali için açmış olduğu bir dava olmadığından, kendi payına düşen kısmın çocuklarından...'a devrine rızası olduğunu kabul etmek gerektiği, neticeten ...'in davalı şirkette ne mahkeme kararıyla ne de veraseten hiçbir zaman hissedarlığının bulunmadığı, bu nedenle davacı kurumun davalı şirketi tescile davet etmesinin usulsüz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ...'in vefatı nedeniyle verasetinin çıkartılarak davalı şirketin son ortaklık durumunun tespiti ile Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil ve ilanına karar verilmesi istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 10.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.