"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI :2023/16 Esas, 2024/169 Karar
HÜKÜM :Ret
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 211.760,00 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince davacılar vekilinin duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin miras bırakanı Nevin Mutlu'nun davalı ... A.Ş.'nin Şanlıurfa Şubesi'ne 45.000,00 USD mevduatını 17.12.1999 tarihinde vadeli olarak yatırdığını, 21.12.1999 tarihinde ... A.Ş. yönetimine el konulduğunu, bu bankanın daha sonra ... A.Ş. ile birleştiğini, ... A.Ş.'nin ise Ing Bank olduğunu, mevduatın ... A.Ş. yönetimi tarafından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) paravan olarak kurulan dava dışı ... Offshore Ltd. adlı banka hesabına aktarıldığı, müvekkillerinin miras bırakanının bankalara olan güveninin kötüye kullanılarak ve iradesi sakatlanarak havale talimatı imzalatıldığını, paranın banka yönetimi tarafından grup şirketlere ve hayali şirketlere usulsüz kredi vermek suretiyle aktarıldığını, offshore mevduatlarının sigorta kapsamı dışında olduğu gerekçesiyle ödenmediğini ileri sürerek 45.000,00 USD mevduat alacağının davalı bankadan avans faiziyle tahsilini, alacağa paranın bankaya yatırıldığı tarih olan 17.12.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un (3095 sayılı Kanun) 4/a maddesi gereğince fiili ödeme tarihine kadar değişen oranlarda avans faizi uygulanmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; derdestlik itirazında bulunduklarını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, TMSF'nin kanuni düzenlemeler gereği borcu üstlendiğini, Mahkemece re'sen taraf değişikliğine gidilmesini talep ettiklerini, off shore bankası ile müvekkilinin farklı tüzel kişiliklerinin bulunduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Fer'i müdahil TMSF vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı süresi ile hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalı bankaya husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
3.Fer'i müdahil OYAK vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin bir borç üstlenmesi olmadığını, davanın TMSF'ye tevcihinin gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacıların miras bırakanının 17.12.1999 tarihinde ... A.Ş.’ye yatırdığı parasının banka yetkilileri tarafından KKTC’de kurulan paravan ... Off Shore Bank Ltd. adlı kıyı bankası hesabına aktarıldığı, işbu davanın ise 07.10.2015 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı ING Bank A.Ş.'nin külli halefi olduğu bankada bulunan davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak off shore hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 41, 55, ve 60 ıncı maddeleri, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 321 inci ve 336 ncı maddeleri, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 22.04.2022 tarihli ve 2021/7 E., 2022/2 K. sayılı kararı.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V.SONUÇ: Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince Tüketici Mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan, davacılardan alınan temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.