Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3776 E. 2024/8489 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Terekeye karşı açılan menfi tespit davasında, mirasçı davalılardan birinin terekedeki miras payı nedeniyle alacaklı-borçlu sıfatının birleşmesi durumunda kötü niyet tazminatının kimden tahsil edileceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılardan birinin davalı olduğu ve miras payı oranında alacaklı-borçlu sıfatının birleştiği durumda, kötü niyet tazminatının terekeden değil, mirasçı davalıdan tahsil edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/174 Esas, 2024/211 Karar

HÜKÜM : Kısmen kabul

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar tereke temsilcisi ve davacı mirasçı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu ... Kemalpaşa Şubesi’ne ait Z3879176 seri numaralı müvekkiline ait çek yaprağının, müvekkiline ait akaryakıt satış istasyonunda çalıştığı ve müvekkili tarafından verilen vekaletname ile bu istasyonun birtakım işlerini gördüğü yıllarda davalı oğlu olan ...’in eline geçtiğini, bu çekin 27.05.2015 tarih ve 2.700.000,00 TL olarak doldurduğunu ve bankaya ibraz edildiğini, müvekkilinin davalıya dava konusu çek nedeniyle ya da başkaca herhangi bir nedenle borcunun bulunmadığını, davalının Kemalpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/59 E. sayılı dosyasında davayı kabul ettiğini ve kızı ... lehine yaptığı vasiyetname nedeniyle müvekkiline husumet beslediğini, davalının, evinde kalmış imzalı ancak bunun dışında hiçbir zorunlu yasal unsuru taşımayan üzeri boş çekleri tahrifat yaparak doldurup müvekkili aleyhinde takibe koyduğunu belirterek, müvekkilinin dava konusu 27.05.2015 tarihli 2.700.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkili yararına alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının mal kaçırma faaliyetinde olduğunu, İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8230 sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, tarafların baba-oğul oldukları, dava konusu 27.05.2015 tarihli ve 2.700.000,00 TL bedelli senetteki imzanın davacıya ait olduğu konusunda herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, dava konusu senedin rıza dışı elden çıktığı ve anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının yazılı delillerle ispatının gerektiği, buna ilişkin yazılı delilin davacı tarafça dosyaya sunulmadığı, senedi boş olarak imzalayan davacının, sonucunu öngördüğünün ve peşinen kabul etmiş sayıldığının kabulünün gerektiği, senedin davacı tarafından, sahibi olduğu benzin istasyonundan kaynaklanan borçlarını ödeyen davalıya bunun karşılığı olarak verildiği, senedin bedelsiz kalmadığı, yargılama sırasında davacının öldüğü, geride yasal mirasçıları olarak oğlu davalı ... ile kızı ...’in kaldıkları, bu durumda davalı ... bakımından uyuşmazlık konusu senet tutarının yarısı oranında alacaklı-borçlu sıfatı birleştiği gerekçesiyle senedin 1.350.000,00 TL’lik kısmı yönünden alacaklı-borçlu sıfatının birleşmesi sebebiyle menfi tespit isteği ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, 2.700.000,00 TL bedelli senedin 1.350.000,00 TL’lik kısmı yönünden menfi tespit isteğinin reddine, 1.350.000,00 TL’nin % 20’si oranında tazminatın davacı terekesinden alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Mahkemece 14.05.2024 tarihli tashih kararı ile de hüküm kısmında "1.350.000,00 TL’nin % 20’si oranında tazminatın davacı terekesinden alınarak davalıya verilmesine" şeklindeki ibarenin (maddi hatanın) "1.350.000,00 TL’nin % 20’si oranında tazminatın davacı mirasçı ...'ten alınarak davalıya verilmesine" şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş, kararı tereke temsilcisi ve davacı mirasçı ... vekili temyiz etmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 304, 305, 370 ve 371 inci maddeleri

2.2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi

3. Değerlendirme

1.Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tereke temsilcisinin ve davacı mirasçı ... vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2.Mahkemenin 15.03.2024 tarihli gerekçeli kararı ile “1.350.000,00 TL’nin % 20’si oranında tazminatın davacı terekesinden alınarak, davalıya verilmesine” karar verilmiş ve davalı vekilinin başvurusu ile 14.05.2024 tarihli maddi hata düzeltme kararı ile kötü niyet tazminatının ...'ten alınmasına karar verilmesi gerekirken terekeden alınmasına karar verilmesinin maddi hata olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun'un 304 üncü ve 305 inci maddelerine dayanılarak “1.350.000,00 TL’nin % 20’si oranında tazminatın davacı mirasçı ...’ten alınarak, davalıya verilmesine” şeklinde gerekçeli kararın düzeltilmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı Kanun 304 üncü maddesinde yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların tashihi usulü düzenlenmiş, 305 inci ve 305/A maddesinde hükmün tavzihi usulü düzenlenmiştir. Mahkemenin 14.05.2024 tarihli kararı ile kötü niyet tazminatının davacı terekesinden alınması yönündeki gerekçeli karar kötü niyet tazminatının ...'ten alınması şeklinde düzeltilmiş olup bu karar taraflara yüklenen borçların genişletilmesi ve değiştirilmesi mahiyetindedir. Mahkemece tashih ya da tavzih yoluyla taraflara yüklenen borçlar ve haklar genişletilemeyeceğinden veya daraltılamayacağından, Mahkemenin 14.05.2024 tarihli maddi hata düzeltme kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

3.Tereke temsilcisinin asıl karara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece davalının miras payı dikkate alınarak 1.350.000,00 TL açısından davanın kabulüne karar verilmiş ve 1.350.000,00 TL’nin % 20’si oranında tazminatın terekeden alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Dava 2.700.000,00 TL olarak açılmış ve davalının miras payı dikkate alınarak alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden 1.350.000,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda kabul edilen 1.350.000,00 TL yönünden %20 kötü niyet tazminatının davalı ...'ten alınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle Tereke Temsilcisinin ve davacı mirasçı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle uyarınca ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkemenin 14.05.2024 tarihli maddi hata düzeltme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Tereke Temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile gerekçeli kararın hüküm kısmının 2 nci maddesinin tamamen hükümden çıkartılarak aynı yere " 1.350.000,00 TL'nin %20 si oranında tazminatın davacı mirasçı ...'ten alınarak davalıya verilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harçlarının istekleri halinde ilgililere iadesine ,02.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.