Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3845 E. 2025/2177 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından yapılan marka tescil başvurusunun, davalıya ait tescilli marka nedeniyle reddedilmesi üzerine, davacının bu reddin iptali ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzerlik bulunmadığı, davacı markasının ayırt edici unsurlarının davalı markasından farklılaştığı ve davacı markasında mutlak tescil engeli olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesince onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/478 Esas, 2024/606 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/1 E., 2021/100 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “...” ibaresini ihtiva eden markanın 30, 35 ve 43. sınıflara giren emtialar açısından tescili için yaptığı başvurunun davalı şahıs adına tescilli “...” markası dayanak gösterilerek 30. ve 35. sınıflara giren emtialar açısından reddedildiğini, davacının itirazı üzerine bu kısmi red kararının 30. sınıfa giren “çaylar, buzlu çaylar” açısından kaldırıldığını, müvekkili markasında esas unsurun “...” ibaresi olduğunu, markada geçen “...” ibaresinin “kahve daha fazlası” anlamına geldiğini ve tanımlayıcı bir unsur olduğunu, markaların bütünsel açıdan da birbirine benzemediğini, “...” kelimesinin Avustralya’da yaşayan “...” familyasındaki keseli cins kangurunun adı olduğunu, bu yüzden müvekkili markasında kanguru şeklinin de kullanıldığını, davalı şahsın markasının 30. ve 43. sınıflara giren emtialar açısından ayırt edici niteliğinin bulunmadığını, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 5/1(a), (b), (c), (d) ve (f) bendleri gereğince bu ibarenin kimsenin tekeline verilemeyeceğini, kahve ile ilgili emtialar açısından vasıf bildirdiğini ve ticaret alanında herkes tarafından kullanılan bir ibare olduğunu ileri sürerek Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) 2019-M-9089 sayılı kararının iptali ile davalıya ait 2017/11494 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; hükümsüzlük talebi yönünden husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Diğer davalı vekili cevap dilekçesinde; kelime unsuru açısından taraf markalarının birebir aynı olduğunu, davalının aynı zamanda “...” markasının da sahibi olduğunu, markaların birebir aynı emtialarda kullanılacak olmasının karıştırılma ihtimalini arttırdığını, davalının hükümsüzlüğü talep edilen markasının özel ve özgün renk/şekil kompozisyonu içinde sunulmuş ve bu nedenle de ayırt edici özellik kazanmış bir marka olduğunu, davacının marka tescil talebinin ve huzurdaki davasının kötü niyetli olduğunu, davacının davalının tescilli markasını sulandırmak ve taraflar arasında idari ve ekonomik bir bağ varmış algısı uyandırmak saikiyle hareket ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf markaları bütün olarak karşılaştırıldığında, iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmadıkları, dava konusu markanın esas unsurunu "..." ibaresinin oluşturduğu, her iki markada müşterek olarak bulunan "..." ibaresinin ise anlamı Türkçe'de yaygın olarak bilinen ingilizce bir ibare olduğu ve "Kahve ve daha fazlası" anlamına geldiği, bu kelime anlamının davaya konu mal ve hizmetleri hemen ve ilk bakışta doğrudan tanımlamadığı, özellikle "Kahve" ile ilişkili gıda, gıda ürünleri, gıdaların tüketiciye ulaştırıldığı hizmetler bakımından ayırt ediciliği oldukça düşük zayıf bir ibare olduğu, bu nedenle her iki marka arasında "..." ibaresinin müşterek olarak bulunmasının markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesine yol açmayacağı, zira dava konusu markada yer alan "..." ibaresinin esas ayırt edici gücü elinde tutarak, bu markayı redde mesnet markadan oldukça farklılaştığı, karşılaştırılan markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı, davacının iddia ettiği SMK'nın 5/1-a, 5/1-b, 5/1-c, 5/1-d ve 5/1-f hükümlerinde belirtilen mutlak tescil engellerinin somut olayda mevcut olmadığı, genel ve re'sen gözetilmesi gereken diğer mutlak tescil engellerinin de somut dava konusu markada bulunmadığı gerekçesiyle 2019-M-9089 sayılı YİDK kararının davacının itirazının reddine ilişkin kısmının iptaline, davacının davalı ...'a yönelttiği 2017/11494 sayılı markanın hükümsüzlüğü isteminin reddine karar verilmiş, davacı ... davalı ... ile katılma yoluyla diğer davalı tarafından istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile SMK'nın 5/1-a, 5/1-b, 5/1-c, 5/1-d ve 5/1-f hükümlerinde belirtilen mutlak tescil engellerinin somut olayda mevcut olmadığı, markanın somut ve soyut ayırt edici niteliği haiz olduğu, tanımlayıcı ya da halkı yanıltıcı olduğundan da söz edilemeyeceği, öte yandan YİDK karar iptali yönünden "... +şekil" ibareli başvuru ile redde mesnet 2017/11494 sayılı "...+şekil" ibareli marka arasında 6769 sayılı SMK'nın 6/1 hükmü anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira karşılaştırılan markalarda ortak olarak yer alan "kahve ve daha fazlası" anlamına gelen "..." ibaresinin uyuşmazlık konusu 30 ve 43.sınıf mal ve hizmetler yönünden ayırt ediciliğinin zayıf olduğu, başvuruda asli unsur konumunda bulunan keseli bir cins hayvan anlamındaki "..." ibaresinin ve buna vurgu yapan kanguru görselinin bu markayı redde mesnet markadan oldukça farklılaştırdığı, YİDK iptali kararı süresi içinde yalnızca davalı ... tarafından istinaf edildiğinden ve davacı tarafından istinaf edilen hükümsüzlük talebinin reddi kararı da davalı ... tarafından katılma yoluyla istinaf konusu edilmediğinden, diğer davalının istinaf dilekçesine istinaden katılma yoluyla istinaf yoluna başvurması mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı vekili ile davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, diğer davalı ...'ın katılma yoluyla istinaf dilekçesinin usulden reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK'nın 2019-M-9089 sayılı kararının iptali ile davalı gerçek kişiye ait 2017/11494 sayılı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 27.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.