Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3856 E. 2025/2436 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya ait tescilli markaların, 5 yıldan fazla süredir kullanılmadığı iddiasıyla iptaline ilişkin açılan davada, davalının markaları ciddi ve etkin şekilde kullandığı savunmasının kabul edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının marka kullanımının, ticaret unvanı veya işletme adı şeklinde, marka unsuru öne çıkarmayan kullanımlar olduğunun tespit edilmesi ve bu kullanımların ciddi kullanım olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak asıl ve birleşen davada davalı tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369/2 hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; davacı şirketin araç üreten lider bir firma olduğunu, TÜRKPATENT nezdinde 2012/13622, 2012/12118, 2011/90837, 2011/84404, 2011/70476, 98/004836, 2008/71855, 2011/13727, 2014/112132 ve 2016/24758 sayılar ile tescilli ... ve... markalarının sahibi olduğunu, davacının markalarına ayniyet seviyesinde benzer davalı markalarının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun(SMK) 26/1-a hükmü gereğince 5 yılı aşkın süredir kullanılmadığını, sicili boşa işgal eden dava konusu markalar nedeniyle davacının bazı marka başvurularının TÜRKPATENT tarafından reddedildiğini ileri sürerek davalıya ait 2005/49745 tescil sayılı "..." markasının 36 ve 37. sınıflarda bulunan hizmetler, 2004/31108 tescil sayılı "..." markasının 14. sınıflarda bulunan ürünler, 2004/26173 tescil sayılı "..." markasının 9, 14. ve 36. sınıflarda bulunan ürün ve hizmetler, 2004/26172 tescil sayılı "..." markasının 37. sınıflarda bulunan hizmetler kapsamında iptallerine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; asıl davadaki beyanlarıyla, davalıya ait 2011/00057 tescil sayılı "... ..." markasının 8. sınıfta bulunan mallar, 2011/00054 tescil sayılı "... ..." markasının 41. sınıfta bulunan hizmetler kapsamında iptallerine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili asıl ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; davacının faaliyet alanının iptalini istediği mal ve hizmet sınıflarından farklı olduğunu, davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, kötüniyetli davrandığını, ayrıca dava konusu markaları belirtilen mal ve hizmet sınıflarında etkin ve ciddi şekilde kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, markanın kullanımına ilişkin ispat yükünün davalıda olduğu, bu bağlanma mahallinde keşif yapılarak markanın kullanımına ilişkin olarak davalının sunduğu deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, kök raporda davalı tarafından sunulan faturalar ve sözleşmelerdeki kullanımın ticaret unvanı olarak gerçekleştirildiği, marka unsurunun öne çıkmadığı bu halde ciddi kullanımın bulunmadığının belirtildiği, ek raporda ise ticari defterlerin incelenmesi neticesinde ciddi kullanımın tespit edilemediği, markasal kullanımın birleşen davaya konu markalar yönünden de gerçekleşmediği görüşünde bulunulduğu, bilirkişi raporlarının gerekçeli olarak tanzim edildiği ve dosyaya sunulan tüm delillerin incelendiği, raporda belirtildiği gibi gerçekten de ticaret unvanı, işletme adı şeklinde marka unsuru öne çıkarmayan kullanımlar ciddi kullanım olarak kabul görmeyecek olup, davalının kullanımının markasal kullanım olmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, markaların iptaline karar verilmiş, hüküm, asıl ve birleşen davada davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleşen davalar kullanmama nedeniyle markaların iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 15.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.