Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3948 E. 2024/8883 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Şirket müdürünün kötü yönetimi nedeniyle şirkete verdiği zarardan sorumlu olup olmadığına ilişkin tazminat davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin, 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesinde sayılan karar düzeltme sebeplerinden hiçbirini içermemesi gözetilerek reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)

SAYISI : 2022/555 Esas, 2023/36 Karar

HÜKÜM : Kabul

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacılar vekili

Taraflar arasındaki sorumluluk davasından dolayı uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Davacılar vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin ortağı olduğu şirketin müdürlük görevini 2007-2012 yılları arasında davalıların murisi ...'ın yerine getirdiğini, ...'ın müdürlük yaptığı süre içerisinde şirketi kötü yönettiğini ve büyük zararlara uğrattığını, tahsil kabiliyeti olmayan satışlardan kaynaklanan zarar, bu zararları kapatmak adına alınan krediler nedeniyle ödenen faizlerin olduğunu ve şahsi harcamalarını şirket hesabından yaptığını, şirketin içini boşalttığını, müvekkili şirketin bayisi olduğu ... A.Ş. şirketi çalışanı tarafından müvekkili şirket ortaklarından birinin uyarılması üzerine şirket kayıtlarının incelenmesi ile davalılar murisinin müdürlük görevine son verildiğini ileri sürerek kötü yönetiminden dolayı şirketin gördüğü zararların karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 200.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, 02.05.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 400.000,00 TL arttırarak 600.000,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde, tazminat hakkının, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her halde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zaman aşımına uğradığını, müvekkillerin miras bırakanın davacının eski tarihlerdeki iddialarından sonra dahi çalışmaya devam ettiğini, davacıların meydana geldiğini iddia ettikleri zararı ne zaman öğrendiklerini belirtmedikleri gibi basiretli bir iş adamından beklenen şekilde her yıl bilançolarını da kontrol ettikleri varsayılırsa ortada aslında müvekkillerin miras bırakanından kaynaklı bir zarar olmadığını, davacı tarafın gerçekle alakası olmayan iddialarını ispat etmesi gerektiğini, davacı taraf kusuru nasıl ispat etmesi gerekiyorsa iddia ettiği kasıtlı haraketleri de aynen ispat etmesi gerektiğini, ... hakkında yapılan herhangi bir suç duyurusu veya açılan herhangi bir ceza davası bulunmadığını, miras bırakan ...'ın sektörde başarısının bilindiğini, davacı şirketin başarısından dolayı ... A.Ş. tarafından verilen seyahat ödülünde ...'ın görevine son verildikten sonra davacılardan ... ve ... birlikte bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak dava ile ilgili dava şartının tamamlandığı, davacı pay sahiplerinin taleplerini, tazminatın şirkete ödenmesi yönünde olduğunu beyan ettikleri, bozma ilamı uyarınca alınan bilirkişi raporunda; davacı şirketin tahsil kabiliyeti olmayan ticari faaliyetlerden dolayı 2.054.632,18 TL zarar ettiği, şirketin kullanmış olduğu kredilerin işletmenin finansmanda kullanılan işlemlerden kullanıldığı, davacılar murisinin 209.283,46 TL'lik şirket bünyesinde şahsi harcamasının olduğu şirket zararına kapatmak adına alınan kredilerin faizlerinin şirket bilançosundaki ticari alacakların sürekli artış eğiliminde olduğu dikkate alınarak sadece tahsil kabiliyetinde olmayan alacakların şirketin zarar ettiği iddiasını desteklemeye yeterli olmadığı, şahsi harcamaların şirket adına yapılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığının belirtildiği, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalılar murisinin davacı şirkete şirket müdürü olduğu dönemde tahsil kabiliyeti olmayan satışlardan dolayı 2.054.632,18 TL zarara uğrattığı, bunun kötü yönetimden kaynaklandığı, bu zararı kapatmak için kredi alıp faizler ödendiği, ancak bu faizlerin işletmenin finansında kullanıldığı, şirketin yıllar itibarıyla cirosundaki artışa bağlı olarak mal temini ve stok alımı gibi ticari işler vasfında değerlendirildiği şahsi harcamanın işletmenin zararına etki edecek düzeyde olmadığının belirtildiği ancak şahsi harcamaların şirket hesabından karşılanmasının davacı şirketin zararı olduğu gibi kötü niyetli tahsil kabiliyeti olmayan satışlar nedeni ile davacı şirketi zarara uğrattığı, davacı şirketin zararının 2.263.915,64 TL olduğu, gerekçesiyle davanın kabulüne, 600.000,00 TL'nin 02.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı şirkete verilmesine karar verilmiştir. Hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 22.01.2024 tarihli, 2023/2659 E. ve 2024/507 K. sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı davacılar vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.

IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, 2007-2012 yılları arasında şirket müdürlüğü yapan davalılar murisinin, kötü yönetimi nedeniyle şirketi zarara uğrattığı iddiasıyla 6102 sayılı Kanun'un 644 üncü maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 553 ve devamı maddeleri gereğince açılan sorumluluk davasıdır.

2. İlgili Hukuk

6102 sayılı Kanun'un 553, 555, 618, 626, 644 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilininin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.

V. SONUÇ: Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 10.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.