"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 2011/10864 B tescil numaralı "...Üzeri Elektroform Yöntemi ile Etiket veya Figür Oluşturma" başlıklı patent belgesinin müvekkili adına tescilli olduğunu, davalının ise müvekkiline ait bu patent belgesini kullanarak imalat yaptığını ve ürettiği ürünleri piyasaya arz ettiğini, bu durumun öğrenilmesi sonrasında müvekkili tarafından davalıya tecavüz teşkil eden eyleminin sonlandırılmasını ihtiva eden ihtarname gönderildiğini, davalı tarafça bu ihtara rağmen eylemlerin sonlandırılmadığını ileri sürerek müvekkilinin patentten doğan haklarına tecavüz edildiğinin ve haksız rekabetin tespitine, men'ine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; bir buluş iddiasının patent korumasından yararlanabilmesi için yeni olması yanında, tekniğin bilinen durumunu aşması ve teknik deyişle buluş basamağını içermesi gerektiğini, davacı iddialarının tüm bu nedenlerle geçerli bir patent hakkında dayanmadığını, patente dayalı hukuki korumadan yararlanabilmek için buluşun yeterli şartlara haiz olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına ve alınan bilirkişi raporlarına göre, davacının dayanak patentinin ürün patenti değil usul patenti olduğu, bir istemden ibaret olup davalı üretiminin bu istem kapsamında kalmadığı, herhangi bir şekilde eş değer yol ile de koruma kapsamında olmadığı, dolayısıyla patentten doğan haklara tecavüz veya haksız rekabetin meydana gelmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alınan kök ve ek bilirkişi raporuna göre davalının üretim sürecinin davacı adına tescilli 2011/10864 sayılı patentin koruma kapsamında kalmadığı ve söz konusu patentten doğan hakka bir tecavüz olmadığı, davacının kök rapora itirazlarının ek rapor ile karşılandığı, raporların denetime elverişli bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalının eylemlerinin davacı adına tescilli patentten doğan haklara tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediği ve buradan hareketle tecavüzün men'i ile sonuçlarının ortadan kaldırılmasıyla maddi tazminat istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 14.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.