Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4054 E. 2024/5899 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sicilden terkin edilmiş bir şirketin, daha sonra açılan bir alacak davası nedeniyle ihyası talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Şirketin tasfiye işlemlerinin tamamlanmış ve sicilden terkin edilmiş olmasına rağmen, davacının şirket aleyhine açtığı alacak davası nedeniyle hukuki yararının bulunduğu ve şirketin ihyasının gerektiği gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/333 Esas, 2024/531 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/759 E., 2024/8 K.

Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten, tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı tarafından dava dışı ...-... Özel Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketine yönelik olarak Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde alacak davası açıldığını, yargılama sırasında şirketin sicilden terkin edilmiş olduğunun anlaşıldığını, şirketin ihyası için Mahkemece süre verildiğini, bu nedenle sicilden terkin edilen bu şirketin ihyasına ve şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; tasfiye memuru olduğu şirketin 2010-2011 yıllarında Belediye güvenlik hizmeti verdiğini, davacının dayandığı alacak istemlerinin zamanaşımına uğradığını, herhangi hak ve alacağının kalmadığını, şirketin sicilden terkin edildiği tarihte derdest bir davanın bulunmadığını, terkin tarihinden itibaren hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini şirketin tasfiyesi ve sicilden terkininin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; alınan genel kurul kararı ve yapılan tasfiye işlemleri sonucunda anılan şirketin sicilden terkin edildiğini, davalının bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, sorumluluğunun bulunmadığını, yasal hasım konumunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine dava açıldığı, bu dosyada yapılan yargılama sırasında şirketin sicilden terkin edildiğinin anlaşıldığı, dava dışı şirketin ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, 30.03.2017 tarihinde ticaret sicilinden tasfiye kapanışı ile kaydının silindiği, eksik işlemler ile tasfiyenin sonuçlandırılması halinde usulüne uygun yapılmış bir tasfiyeden söz etmenin mümkün olmadığı, şirketin yeniden ihyasının gerektiği, şirket hakkında açılmış dava olduğu tartışmasız olduğu, yasal hasım olan davalı ... Sicil Müdürlüğü aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmeksizin, diğer davalıdan tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün (153394) sicil numarasında kayıtlı iken sicilden tasfiye sonucu kaydı silinen Tasfiye Halinde ...-... Özel Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi'nin Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/412 E. sayılı dosyasındaki yargılama ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru olarak, son tasfiye memuru olan ...'un atanmasına, ücret tayinine takdiren yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; şirketin tasfiyesinin usulüne uygun olduğunu, şirketin terkin tarihinde derdest davanın bulunmadığını, korunmaya değer bir alacağın varlığının araştırılmadığını, davacının alacak iddiasını belgelendiremediğini, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin göz önüne alınmadığını, tasfiye memuru isminin kısa kararda yanlış yazıldığını, vekalet ücretinin hatalı değerlendirildiğini savunarak kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dışı şirketin 21.03.2017 tarihli genel kurulunda tasfiye kararı alındığı, tasfiye memuru olarak davalı ...'un seçildiği, bu kararın Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiği, şirketin tasfiyeye girdiğine dair alacaklılara gerekli ilanların yapıldığı ve 25.10.2017 tarihinde şirketin tasfiyesinin sonlandığına dair alınan genel kurul kararının tescilinin 30.10.2017 tarihinde yapıldığı, davacı tarafından ihyası istenen ...- Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. hakkında açılan alacak davası nedeniyle davacı tarafın şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı bulunduğu ve şirketin ihyasının gerektiği, husumetin tasfiyeyi sağlayan memur ile ticaret sicil müdürlüğüne yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin ihyaya ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, mahkemece davalı tasfiye memuru ... aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleriyle kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, şirketin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi

3.6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi yerine Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesi yazılmasının mahallince her zaman düzeltilebilecek maddi hatalardan olmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.