Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4369 E. 2025/2827 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun "CARNE RESTAURANT" marka başvurusuna ilişkin kısmi ret kararının iptali istemiyle açılan davada, "carne" ibaresinin ayırt edicilik niteliğine sahip olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, "carne" ibaresinin İspanyolca kökenli olsa dahi Türk tüketicileri nezdinde ayırt edicilik vasfına sahip olduğu ve hizmetlerin karakteristik bir özelliğini betimlemediği yönündeki ilk derece mahkemesi kararını onaması usul ve yasaya uygun bulunarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından da onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "CARNE RESTAURANT" ibareli marka başvurusunun, davalı tarafından kapsamına alınmak istenilen “yiyecek ve içecek

sağlanması hizmetleri” açısından kısmen reddedildiğini, dava konusu edilen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararında belirtildiğinin aksine, “carne” ibaresinin

İspanyolca’da sadece “et” anlamına gelmediğini, sadece bir anlamına bakılarak ayırt edicilik/tanımlayıcılık

değerlendirmesinin yapılmış olmasının yerinde olmadığını, yabancı dilden gelmiş kelimelerin anlamlarının hitap

ettiği tüketici kitlesi nezdinde yaygın olarak bilinmediği durumlarda bu ibarelerin markasal

hüviyette ayırt ediciliklerinin bulunduğu ve tanımlayıcı olmadıkları yönünde verilmiş emsal kararlar olduğunu, ayrıca dava konusu markanın şekil/logo markası niteliğinde bulunduğunu ileri sürerek YİDK’in 2021-M-1305 sayılı kısmi ret kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “carne” ibaresinin içerdiği hizmetlerin bir özelliğini doğrudan doğruya ve derhal düşündürmediği, bu ilişkinin tüketicinin algısında ekstra bir irdeleme veya analize veya ilave bir araştırmaya gerek olmadan doğrudan kurulamayacağı, markasal hüviyette soyut ve somut ayırt ediciliği haiz bir işaret olduğu, “carne” ibaresinin markanın esas unsuru olduğu düşünülse de, bu ibarenin İspanyolca’da “et, et yemekleri” anlamına geliyor olmasının, Türk tüketicilerinin İspanyolca diline hakim olma oranının yüksek olmadığı, bu ibarenin, “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri”nin hitap ettiği bilgili/ilgili bir kesim tarafından dahi bilinmesinin ve bu tüketicilerde “et, et yemekleri” algısını oluşturmasının beklenemeyeceği, işaretin tüketici zihninde uyandırdığı algının doğrudan bir ürünü işaret etmesi ihtimalinin mevcut olmadığı, kavramsal olarak İspanyolca bilmeyen tüketicilerin zihninde “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri”nin karakteristik bir özelliğini betimlemediği, bu hizmetlerin cinsini, vasfını ve türünü belirtmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, 2021-M-1305 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacının marka başvurusunun ayırt edicilik niteliğine sahip olduğu, tanımlayıcı, cins ve vasıf bildirici olmadığını iddiasına dayanan YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 28.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.