"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin 2017/43862 sayılı "..." ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin, ''...'' ibareli başvurusuna anılan markaya dayalı olarak yaptıkları itirazlarının nihai olarak dava konusu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararıyla reddedildiğini, dava konusu konu marka ile itirazlarına mesnet markanın iltibasa neden olacak düzeyde benzer bulunduğunu, müvekkili markasının tanınmış olması sebebiyle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/4 ve 6/5 hükümlerinin gerçekleştiğini, dava konusu marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptaline, markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, tarafların marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığını, ilgili tüketici doktor ve eczacılar olduğundan, markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, SMK'nın 6/5 hükmündeki şartların oluşmadığını, kötüniyet iddiasının ispatlanamadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin 1928 yılından bu yana ilaç üretimi ve pazarlaması ile iştigal eden, Türkiye’nin en eski kuruluşlarından biri olduğunu, taraf markaları aynı ve benzer bulunmadığı gibi mal ve hizmetlerin de aynı ve benzer olmadığını, markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, zira nihai kullanıcıların doktor, veteriner, eczacı gibi kimseler olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 5. sınıf mallar ile davacının itirazına mesnet markasının tescilli bulunduğu 5. sınıfta yer alan "... ... (... müstahzarlar)" mallarının aynı tür, benzer ve ilişkili olduğu, tarafların marka işaretlerinin benzer bulunduğu, tarafların markaları arasında ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olduğu, davacının diğer iddialarının ise yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile YİDK kararının iptaline, 2017/79580 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, karar, davalılar vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesince, SMK'nın 6/1 hükmü kapsamında markalar arasında iltibas koşullarının bulunmadığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulü kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davalı ... vekili ile davalı şirketin istinaf başvuruları kabul edilmiş olup, İlk Derece Mahkemesince verilen karar kaldırılarak, davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 21.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.