Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4615 E. 2024/8428 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı bankanın, davacı şirketin müteselsil borçlu olduğu kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir alacağı, davacıdan haksız tahsil yoluyla aldığı iddiasıyla açılan istirdat davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararının hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, 7251 sayılı Kanun ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-3 ve 356/2. maddeleri uyarınca, duruşma açıp bilirkişi incelemesi sonrasında direnme kararı vermesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek, direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2086 Esas, 2023/1983 Karar

HÜKÜM : Direnme

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı bankanın müşterisi olduğunu, müvekkilinin 24.01.2017 tarihli genel kredi sözleşmesini müteselsil borçlu sıfatı ile imzaladığını, dava dışı ... İnşaat Site Yönetimi San. ve Tic. Ltd. Şti.nin (... Şirketi) de dava konusu sözleşmeyi müteselsil borçlu sıfatı ile imzaladığını, müvekkilinin 24.01.2017 tarihli sözleşmeden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını, dava dışı ... Şirketinin 12.08.2018 tarihli davalı banka nezdinde bir genel kredi sözleşmesi daha imzalamış olduğunu, müvekkili şirketin bu sözleşmede imzası ve sorumluluğunun bulunmadığını, dava dışı ... Şirketinin mahkemenin 2018/638 E. sayılı dosyasından yapmış olduğu konkordato başvurusu nedeniyle 2018 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağını tahsil etmekte güçlük çekeceğini düşünen davalı bankanın 2017 tarihli kredinin teminatı olarak alınan ve elinde bulundurduğu poliçenin ödeme tarihini sonradan doldurarak müvekkili şirketten haciz tehdidiyle haksız tahsilatta bulunarak sebepsiz zenginleştiğini, davalı banka tarafından müvekkili şirketten icra tehdidi altında haksız olarak tahsil edilen paranın iadesi için arabulucuya başvurduklarını, ancak davalı bankanın ikinci toplantıya katılım sağlamaması nedeniyle taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davalı banka tarafından müvekkili şirketten tahsil edilen 2.638.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline yapılan ödemenin taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmelerine uygun olduğunu, sebepsiz zenginleşme bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, duruşma açıldığı, dosyaya ibraz edilen 10.12.2021 tarihli ikinci bilirkişi raporunda İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen tespitlerle aynı mahiyette görüş bildirildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun'un) 356 ncı maddesinin ikinci fıkrasının Kanun'a eklenmesiyle incelemenin duruşmalı olarak yapılmasına karar verilmesinden sonra 352 nci ve 353 üncü maddeler de dahil olmak üzere Bölge Adliye Mahkemesinin başvurunun esastan reddine karar vermesine açıkça imkan sağladığı gerekçesiyle eski hükümde direnilmesine, bu çerçevede taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun'un 353/1-b-1 maddesi gereği ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1.Hukuk Genel Kuruluna Gönderme Kararı

6100 sayılı Kanunun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede, Daire kararının yerinde olduğu belirtilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

2.Hukuk Genel Kurulu Kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.07.2024 tarihli ve 2024/11-254 E., 2024/374 K. sayılı ilâmı ile 6100 sayılı Kanun'un karar tarihinde yürürlükte olan 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmadığı ve kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği anlaşılır ise istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektiği, 28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üçüncü alt bendine eklenen “başvurunun esastan reddine veya” ibaresi ile 6100 sayılı Kanun'un 356 ncı maddesine eklenen ikinci fıkraya göre Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yargılamada eksiklik görülerek dava konusu uyuşmazlık üzerinde duruşma açılarak inceleme yapılması durumunda esastan ret kararı verilmesinin mümkün olduğu, somut olayda da Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar tarihinin 17.01.2022 olup, kararın verildiği tarihte bu ibare ve hüküm yürürlükte olduğundan Bölge Adliye Mahkemesince bu tarihte yürürlükte bulunan hükümler gereğince duruşma açılarak bilirkişi raporu alınması sonucunda 6100 sayılı Kanun'un 356 ncı maddesinin ikinci fıkrası kapsamında istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yapılan yeni kanun değişikliğine ve hukuka uygun olduğu gerekçesi ile direnme kararı yerinde bulunarak bozma nedeni dikkate alındığında karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

3.Hukuk Genel Kurulu Sonrası İnceleme

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Değerlendirme

Dava, istirdat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341, 353, 354, 356, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda (direnme kararında), dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden taraflara yükletilmesine, 27.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.