Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5098 E. 2024/8163 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Faydalı model hakkına tecavüzün tespiti ve tazminat istemiyle açılan asıl dava ile faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü ve tecavüzün olmadığının tespiti istemiyle açılan birleşen davaya ilişkin karar düzeltme talebinin incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Karar düzeltme talebinde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan karar düzeltme sebeplerinden hiçbirinin bulunmadığı gözetilerek, istem reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla)

SAYISI : 2020/555 Esas, 2023/314 Karar

HÜKÜM : Asıl dava ret, birleşen dava kabul

Taraflar arasında görülen davada mahkemece verilen kararı onayan Dairenin kararı aleyhinde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup görüşüldü:

KARAR

I. DAVA

Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin eski ortaklarından ... tarafından buluşu yapılan elyaf takviyeli zemin kumaşı isimli emtianın davacı şirket adına 21.12.2010 tarihinde tescil edildiği, ...'ın faydalı model ile ilgili tüm hak ve yetkilerini davacı şirkete devrettiği, daha sonra ...'ın 15.12.2015 tarihinde şirketteki haklarını diğer ortak dava dışı ... devrettiği, davacı tarafından da davalı ...'ın ... isimli işyerinde buluşa konu emtiayı davacının izni ve rızası olmadan kaçak yollardan ürettiği iddiasıyla faydalı model hakkına tecavüzün durdurulması ve maddi manevi zararlarının tahsili için huzurdaki davayı açtığı, birleşen dosya yönünden ise davacının dava konusu emtianın yenilik taşıyan bir ürün olmadığı, ürünün başvuru tarihinden önce de farklı sektörlerde kullanıldığı ve yenilik ile orjinallik unsurlarını barındırmadığı ileri sürülerek faydalı modelin hükümsüzlüğü ile faydalı model hakkına tecavüzün bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesinde; ...'ın müvekkil ...'a ait şahıs işletmesinin "şirket temsilcisi" olduğu iddasının gerçekdışı olduğunu, dava öncesinde yapılan keşifin ise müvekkilinin yokluğunda yapıldığını, keşif tutanağının ise ... tarafından şirket temsilcisi sıfatıyla imzalanmadığını, kaldı ki bu şekildeki bir sıfatın yorum ile değil ticaret sicil kayıtları ile ispatlanması gerektiğini, dilekçenin ekinde 4 adet ürün numunesi ibraz edildiğini, dava konusu ürünün maruf ve yenilikçi olmadığını gösteren başka firmalarca üretilmiş ürün emsallerini ibraz ettiklerini, çıplak gözle dahi her iki ürün arasında fark olduğu tespit edilebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne, tecavüzün olmadığının tespiti talebi yönünden ise söz konusu faydalı model belgesinin ortadan kalkması suretiyle dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 06.05.2024 tarih, 2023/5917 E. ve 2024/3596 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.

IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davada TR2010 01641 Y numaralı faydalı model hakkına tecavüzün tespiti ve tazminat, birleşen davada ise asıl davada dayanılan faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü ile birleşen dosya davacısının yapmış olduğu üretimin asıl dava davacının faydalı model hakkına tecavüzün olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.

V. SONUÇ: Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 891,50 TL karar düzeltme ret harcının ve 3506 sayılı Kanun ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 5.010,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.