Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5509 E. 2025/2026 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesi sona eren davacı şirketin, davalı şirket lehine tesis edilen ipoteklerin fekki ve kesin teminat mektuplarının iadesi talepleri ile davalı şirketin muarazanın giderilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, bayilik sözleşmesi kaynaklı kesinleşmiş alacaklarının davacı şirket tarafından ödenmiş olması ve başka bir alacak iddiasının da bulunmaması nedeniyle ipoteklerin hukuki sebebinin ortadan kalktığı ve yolsuz hale geldiği, ayrıca kesin teminat mektuplarıyla güvence altına alınan muhtemel zararın gerçekleşmediğinin tespiti ve davacı şirketin sözleşmeden doğan borcunun olmadığının tespiti gözetilerek, mahkemenin ipoteklerin fekkine ve asıl davanın reddine ilişkin kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI :2013/5 Esas, 2024/51 Karar

BİRLEŞEN BALIKESİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2014/37 E. (2017/4 YENİ ESAS) SAYILI DOSYASINDA

HÜKÜM :Asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, asıl davada davacı vekili ve birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; taraflar arasında 06.03.2007 ve 07.09.2007 başlangıç tarihli bayilik sözleşmeleri akdedildiğini, her bir sözleşme süresinin 5 yıl olduğunu, davacı şirket tarafından davalı şirkete işletmelerin kurulduğu araziler üzerinde 17 yıllık intifa hakkı bahşedildiğini, davacı tarafından davalı bayi lehine bayilik sözleşmesi kapsamında 7 parça taşınmaz üzerinde her biri 1. derece 1. sıradan toplam 4.000.000,00 TL bedelli ipotek, toplam 600.000,00 TL bedelli ilk talepte ödenecek kesin teminat mektubu sağlandığını, davacı şirket tarafından davalı lehine verilen Şekerbank .... Şubesi tarafından düzenlenmiş 28.02.2012 tarihine dek geçerli 500.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubu ile Garanti Bankası .... Sanayi Şubesi tarafından düzenlenmiş 14.10.2011 tarihine dek geçerli 100.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun taleplerine rağmen iade edilmediğini ileri sürerek davalı tarafından yaratılan muarazanın önlenmesine, riskin gerçekleşmediğinin ve gayrımenkul ipoteklerinin davalı riski için yeterli olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili birleşen dosyanın dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 2 adet akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesi yapıldığını, sözleşmelerin teminatı olarak 3. şahıs tarafından davalı şirkete dava konusu ipoteklerin verildiğini, ipoteklerin sadece bu akaryakıt sözleşmelerinin mütemmim cüz'ü olarak davalıya verildiğini, akaryakıt sözleşmeleri ile birlikte taraflar arasındaki tüm ticari ilişkinin süresi sonunda kendiliğinden sona erdiğini, davalı şirketin bayilik sözleşmeleri sona ermesine rağmen ipotekleri fekketmediğini ileri sürerek yedi adet ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; taraflar arasında iki farklı istasyon için 06.03.2007 ve 07.09.2007 tarihlerinde 17 yıl süreli ayrı ayrı bayilik sözleşmeleri imzalandığını, sözleşmeler kapsamında davacıya 17 yıl bayi olarak faaliyette bulunması karşılığında toplam 1.950.000,00 TL ödeme yapıldığını, ayrıca 510.000,00 TL faizsiz kredi verildiğini, davacıya istasyonların inkişafında ciddi yatırımlarda bulunulduğunu, davaya konu teminat mektuplarının sadece mal alımından kaynaklı borçları kapsamayıp, teminat mektubu metninden de anlaşılacağı üzere bayilik ilişkisinin bir parçası olan ayni ve nakdi yatırımları, ariyet verilen malzeme ve teçhizat ile olası cezai şart ve kar mahrumiyeti taleplerini de kapsadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak taraflar arasında 06.03.2007 ve 07.09.2007 tarihli iki ayrı akaryakıt bayilik sözleşmesi akdedildiği, söz konusu sözleşmeler kapsamında davacı ... Petrol Ürünleri Nakliyat Gıda İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından davalıya nakdi teminat mahiyetinde Şekerbank .... Şubesi tarafından tanzim olunan 28.02.2012 tarihine kadar geçerli 500.000,00 TL bedelli ve Garanti Bankası .... Sanayi Şubesi tarafından tanzim olunan 14.10.2011 tarihine kadar geçerli 100.000,00 TL bedelli kesin teminat mektupları verildiği, ayrıca davacı tarafça bayilik sözleşmesi çerçevesince ayni teminat niteliğinde 7 adet taşınmaz üzerine toplam değeri 4.000.000,00 TL olacak şekilde üst sınır ipotekleri tesis edildiği, birleşen dava konusu taşınmazların 27.12.2017 tarihinde birleşen davacı ve dahili davacılara devredildiği, temyiz denetiminden geçerek kesinleşen davalı tarafça ikame edilen İstanbul 39. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/432 E., 2015/187 K. (Yeni İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/798 E.) sayılı dosyasında davalı tarafın akaryakıt bayilik sözleşmesine dayalı cezai şart isteminin reddine karar verildiği, kanun yolu denetiminden geçerek kesinleşen davalı tarafça ikame edilen İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/284 E. (İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/763 Yeni E., bozma sonrası 2019/71 E., 2020/429 K.) sayılı dosyasında davalı tarafın akaryakıt bayilik sözleşmesi çerçevesince intifa bedeli ve kira bedeli açısından sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteminin kısmen kabulüne karar verildiği, asıl ve birleşen davacı tarafça söz konusu kesinleşen ilam kapsamında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2021/561 E., 2021/1686 K. sayılı ilamına atıf yapılmak suretiyle davalı tarafa 1.182.221,60 TL ödemede bulunulduğu, mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarıyla davalının davacıdan cari hesap bazında herhangi bir alacağı olmadığının tespit edildiği, davalı vekilince ibraz edilen 23.02.2024 tarihli beyan dilekçesinde davacı tarafça yapılan ödeme sonrasında akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında davacının herhangi bir borcu bulunduğuna yönelik somut bilgi ve belgelerle desteklenen herhangi bir alacak iddiasında bulunmadığı, böylelikle asıl dava yönünden kesinleşen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/71 E., 2020/429 K. sayılı dosyasında tespit edilen sözleşmeye dayalı alacak karşısında asıl dava tarihi olan 19.08.2011 tarihi itibarıyla davacının bayilik sözleşmesi uyarınca bakiye borcunun söz konusu olduğu ve her ne kadar ayni teminat olarak 7 adet taşınmaz üzerine davalı lehine ipotekler tesis edilmişse de davalı alacaklının bunun yanında kendisine ayrıca sağlanan nakdi teminat mahiyetindeki kesin teminat mektubuna da başvurmak hususunda hukuken seçimlik yetkisinin mevcut olduğu, asıl dava tarihi itibarıyla akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklanabilecek muhtemel zarar-ziyan açısından riskin gerçekleşmediğinin sonrasında açılacak kesinleşen alacak davası gözetildiğinde söylenemeyeceği gibi davalı alacaklının bu alacağını tercihen kesin teminat mektubu marifetiyle de tatmin hakkının var olduğu, bu sebeple asıl dava yönünden davacının muarazanın giderilmesi isteminin koşullarının gerçekleşmediği, davalı tarafça bayilik sözleşmesine dayanılarak açılan iki alacak davasında mahkeme hükmüyle davalının alacak miktarının açıkça saptanmasına ve davalı vekilinin 23.02.2024 tarihli beyan dilekçesinde başkaca doğabilecek alacak iddiasının da söz konusu olmamasından bahisle fekki istenilen ipoteklerin hukuki sebebini oluşturacak alacak hakkının artık sona ermesi sebebiyle ipoteklerin dayanaksız yani yolsuz hale geldiği ve terkini gerektiği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, asıl davada davacı vekili ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava muarazanın giderilmesi ve tespit, birleşen dava ipoteğin fekki istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı vekili ve birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. SONUÇ: Asıl davada davacı vekilinin ve birleşen davada davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.