Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5524 E. 2024/9384 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra takibine konu bonolardan kaynaklanan borcun ödendiği ve bonolarda tahrifat yapıldığı iddialarına dayalı menfi tespit ve istirdat taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının borca karşılık bir taşınmaz devrettiği, bonolarda tahrifat yapılarak miktarın artırıldığı, davacının savcılık ifadesinde borcunu kabul ettiği ve dosyadaki delillerin değerlendirilmesi sonucu davacının borcunu ödediğine dair iddiasının ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/342 Esas, 2024/132 Karar

HÜKÜM : Asıl davanın reddi, birleşen davanın kısmen kabulü

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 211.792,00 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 3156 sayılı Kanun ile değişik 438 inci maddesi gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. ASIL ve BİRLEŞEN DAVA

1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...'ün davacı aleyhine Aksaray 2. İcra Müdürlüğünün 2007/325 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davacının takip konusu senetlerden doğan borcuna karşılık davalılardan ...'e maliki bulunduğu taşınmazı devrettiğini, devirle birlikte borcun bitmiş olmasına rağmen davalının bedelsiz kalmış bonoları takibe koyduğunu, diğer davalı ...'ün ise ...'ün annesi olup takip borcunu temlik aldığını ileri sürerek takip ve dayanağı bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili aleyhine Aksaray 2. İcra Müdürlüğünün 2007/325 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, bu icra takibine dayanak bonolar üzerinde tahrifat yapıldığını, senetlerde bulunan 1 rakamının sonradan eklenmek suretiyle miktarının yükseltildiğini, bu hususta suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturma sırasında Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/3706 soruşturma nosu ile Adli Tıp Başkanlığından aldığı raporda takip konusu senetlerdeki 1.500.000,00 TL(eski) kısmında bulunan 1 rakamının sonradan eklenmek sureti ile tahrifat yapıldığının belirlendiğini, icra takibi nedeniyle müvekkiline ait Aksaray ili Merkez ilçesi ... mahallesi 1146 ada 240 parsel sayılı taşınmazın satıldığını ve dosyaya bununla birlikte 32.315,30 TL ödeme yapıldığını, ancak takibe dayanak bonolardaki miktarın tahrifatla değişmesi nedeniyle dosya borcunun 3 katı arttığını, kambiyo senedi üzerinde rakam ile yazı bölümünde farklılık olması halinde yazı ile gösterilen kısma itibar edilse de rakam hanesinde tahrifat yapılması halinde bu kuralın geçerliliğinin de kalmadığını, adli tıp raporunda her ne kadar 1 rakamının kimin tarafından eklendiğinin tespit edilememiş olsa da 1 rakamının sonradan atıldığının açıkca belirtildiğini, müvekkiline ait bir başka taşınmazın daha açık artırma ile satışa çıkarılacağını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen 13.000,00 TL'nin tahsil tarihinden itibaren %25 faizi ile müvekkiline ödenmesine ve takibin kötü niyetli yapılmış olması nedeni ile davalının kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. ASIL ve BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP

1.Asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının takibe itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, davacının borca karşılık taşınmaz devrettiğine yönelik iddiasını yazılı delil ile ispat etmekle yükümlü olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Birleşen davada davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın dosyanın ilk aşamalarında bu hususu değerlendirip müracaatta bulunmasının hayatın olağan akışına ve hukuka uygun iken yaklaşık 6-7 yıl sonra bu şekilde açılan bir davanın hayatın olaağan akışına uygun olmadığını, tekrar yazı örneklerinin de alınarak inceleme yapılmasını talep ettiklerini, Adli Tıp Kurumu raporunda rakamın kimin tarafından eklendiğinin tespit edilemediğini, müvekkillerine ilişkin yapılan şikayet neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacı tarafın daha önce de imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek müvekillerinden şikayetçi olduğunu, bonoların imza incelemesine gittiğini fakat imzaların davacıya ait çıktığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak tüm dosya kapsamına göre asıl davada; Aksaray 2. İcra Müdürlüğünün 2007/325 E. sayılı dosyasına konu 27.680,26 TL yönünden menfi tespit talep edildiği, takibe dayanak bonoların davalı ...'e borcuna karşılık olarak bir taşınmaz üzerinde tasarruf etme ve dilediğine satış yapma, bedelini de bu borca karşılık alma hususunda verilen vekâletnameden önce düzenlendiği, nitekim bu taşınmazın da davalı ... tarafından satılmasıyla bonoların bedelsiz kaldığının iddia edildiği, Aksaray 1. Noterliğinin 29.03.2007 tarih ve 10775 yevmiye numaralı temliknamesi ile davalı ...'ün davalı ...'e Aksaray 2. İcra Müdürlüğünün 2007/325 E. sayılı dosyasındaki alacağını temlik ettiği, davacı tarafından düzenlenen on adet bononun 05.10.2003 tarihinde düzenlendiği, vade tarihlerinin 05.02.2004, 05.03.2004, 05.04.2004, 05.05.2004, 05.06.2004, 05.07.2004, 05.08.204, 05.09.2004, 05.10.2004 ve 05.11.2004 olduğu, davacının davalıya vermiş olduğu senetlerin davalı ...'e verilen vekâletnameden önceki tarihlerde düzenlenmiş olması, ...'ün bu vekâletnameye dayanarak davacıya ait olan 4658 ada 10 parsel sayılı taşınmazı satması ve bu satışın gerçek satış olması, davalının satış karşılığında bedeli aldığını belirtmesi, söz konusu taşınmazın davacının davalı ...'e olan borcu nedeni ile verildiğinin kabulünün gerektiği, davalı ...'ün söz konusu olan taşınmaz satışının bedel karşılığı olduğunu kabul ettiği, fakat bu bedelin davacıya ödendiği yönünde bir delili olmadığı, alınan bedelin kendi uhdesinde kaldığının ve yapılan bu satış işleminin düzenlenen bonolardan doğan borcun karşılığı olduğunun kabulünün gerektiği, nitekim bu yöndeki kabul kararının Dairemizce Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/458-2008/616 E., K. sayılı ilamında aynı taşınmazın davacı ... ...’nin açmış olduğu dava sonunda tapu iptal tescil kararı verilerek davacı adına tapuya tescil edildiği görülmekle davacının bono bedellerine mahsuben başka bir ödemesi yoksa bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti davasının reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle bozularak yeni esasa kaydedildiği, asıl davaya yönelik uyulan bozma gereğince davacının bono bedellerine mahsuben başka bir ödemesi olmadığı anlaşılmakla asıl davanın reddinin gerektiği; birleşen davada, davalı ...'ün davalı ... tarafından yapılan icra takibindeki alacağı devraldığı; davacının senetlerin her birinin miktarının gerçekte 500,00 TL olduğunu, davalı tarafından 500,00 TL rakamının başına 1 harfi eklenmek suretiyle senetlerin miktarlarının 1.500,00 TL'ye dönüştürüldüğünü ve böylelikle borcun üç katına çıkartıldığını, bu durumun da fazladan 13.000,00 TL ödemeye neden olduğunu ileri sürerek menfi tespit ve istirdat talebinde bulunduğu, icra müdürlüğü tarafından yapılan 07.05.2018 tarihli hesaplamada dava tarihi itibariyle borç miktarının 37.704,92 TL olduğunun belirtildiği, buna göre dava değerinin davacının borçlu olmadığını ileri sürdüğü 37.704,92 TL ile davacının fazladan ödediğini ileri sürdüğü 13.000,00 TL'nin toplamı olan 50.704,92 TL olduğu, alacak ... tarafından diğer davalı ...'e temlik edilmiş olduğundan ...'ün icra dosyasında alacaklı sıfatının kalmadığı, bu nedenle davalı ... aleyhindeki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği, dava konusu senetler üzerinde rakamla yazılı miktar kısımlarına 1 harfinin sonradan ilave edildiği hususunun, 27.09.2017 ve 30.12.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu raporları ile sabit olduğu, senetlerin yazıyla miktar belirten bölümlerinde herhangi bir tahrifat bulunmadığı, Adli Tıp Kurumu raporunda bu kısımların tek seferde yazıldığının belirtildiği, ancak senetlerde tahrifat yapıldığı sabit olduğundan senetlerin hem rakamla, hem de yazıyla yazılan miktarlar geçerliliğini kaybettiği, davacı ... ...'nin savcılık aşamasında verdiği 23.01.2014 tarihli ifadesinde 22 adet 1.000'er TL 'lik bono verdiğini, bunlardan 12 tanesini ödediğini ancak 10 tanesini ödeyemediğini beyan ettiği, her ne kadar son alınan Adli Tıp raporunda senette bedel kısmının başına 1 rakamı eklenmek suretiyle değişiklik yapıldığı belirtilmiş ise de davacının savcılık beyanının mahkeme dışı ikrar niteliğinde olduğu, buna göre davacının davalıya verdiği her bir senedin bedelinin 1.000,00 TL olduğunun kabulü gerektiği, İcra Müdürlüğü tarafından yapılan 07.05.2018 tarihli hesaplamada dava tarihi itibariyle borç miktarının 37.704,92 TL olduğunun belirtildiği, bilirkişi raporuna göre bonoların her birinin 1.000,00 TL olarak kabulü halinde bakiye borç miktarının 5.222,61 TL olduğunun belirlendiği, buna göre davacının 37.704,92 – 5.222,61 TL = 32.482,31 TL'lik borç yönünden borçlu olmadığının tespitini talep edebileceği, davacının fazla ödeme yaptığı iddiasının ise ispatlanamadığı, takip dayanağı senetlerde tahrifat yapılmış olması dikkate alınarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72/5 maddesinde belirtilen tazminat talebi şartlarının oluştuğu, davacının borçlu olmadığı tespit edilen 32.482,31 TL'lik kısım yönünden %20 oranında tazminatın davalı ...'den alınarak davacıya verilmesi gerektiği gerekçesiyle, asıl davanın reddine; birleşen davada davalı ... aleyhindeki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Elif Gökgöz aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, Aksaray (Kapatılan) 2. İcra Müdürlüğünün 2007/325 E. sayılı dosyası yönünden davacı ...'nin 32.482,31 TL miktar üzerinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya yönelik talebin reddine, davacının borçlu olmadığı tespit edilen 32.482,31 TL'lik kısım yönünden %20 oranında tazminatın davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, davacının istirdat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, icra takibine konu bonolardan dolayı asıl davada bedelsizlik iddiasına dayalı olarak menfi tespit; birleşen davada ise bonolarda tahrifat yapıldığı iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı Kanun'un 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V.SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.