Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5539 E. 2025/448 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının ticaret unvanı ve marka kullanımının davacının önceki tarihli ticaret unvanı ve tescilli markalarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, taraflar arasındaki marka ve ticaret unvanlarının benzerlik taşımadığı, özellikle coğrafi işaret içeren kısmın tek başına tekel konusu yapılamayacağı ve davalının bu işareti farklı eklerle kullandığı gerekçesiyle davayı reddetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1452 Esas, 2024/1504 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

(Yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmek suretiyle)

SAYISI : 2023/94 E., 2024/110 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkilinin ticaret unvanına ve tescilli markalarına iltibas, tecavüz ve haksız rekabet yaratan “...” unvanını tescil ettirdiğini ve bu unvanını markasal olarak da kullandığını, ayrıca aynı ibareli marka tescil başvurularında da bulunduğunu, ile "ERCİYES" ibareleri arasında neredeyse fark bulunmadığını, ortalama tüketiciler nezdinde her iki unvan ve marka arasında iltibas ihtimalinin kaçınılmaz olacağını ileri sürerek, davalının “...” ticaret unvanı ile marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davalının ticaret unvanından

ibaresinin terkinine; ve dava dilekçesinde belirtilen internet sitelerine erişimin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı yanın mesnet gösterdiği markaların bir bölümü için kullanmama def’inde bulunduklarını, müvekkiline ait markalar ve bu markaların kullanımlarının davacı markaları ve ticaret unvanına iltibas teşkil etmediğini, müvekkili ticaret unvanı ile davacı yan ticaret unvanı arasında iltibas ihtimali olmadığını, bu sebeple haksız rekabet de meydana gelmediğini, ticaret sicilde “Erciyes” ibaresi ile adet firma kaydı bulunduğunu, “Erciyes” ibaresinin farklı unsurlar ile ticaret unvanında kullanılmasının iltibasa sebebiyet vermeyeceğini, tarafların farklı sektörlerde faaliyet gösterdiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne; davalının “...” ticaret unvanı ile marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve Kayseri Ticaret Odası nezdinde numarası ile tescil edilen “...” unvanından “ ibaresinin çıkartılması suretiyle ticaret unvanının sicilden terkinine; kararda anılan alan adlarına erişimin engellenmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafça istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.2016 gün ve 2014/11-696 E., 2016/778 K. sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenebileceği, dosya kapsamı ile taraf şirketlerin ticaret unvanlarının ve markalarının ayırt edilmesinde önem arz eden kelimenin “ ve “ kelimeleri olduğu, markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerektiği, bu doğrultuda “” ibareli ticaret unvanı ve marka ile "... " ibareli ticaret unvanı arasında marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığının müşahede edildiği, davaya konu ibaresindeki ” ibaresinin bir coğrafi yer adı olup, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 26.11.1999 tarih, 1999/5790-9590 E.K. sayılı emsal kararında da belirtildiği gibi tek bir sözcük olarak bir kişinin tekeline bırakılamayacağı, bu şekildeki şehir, ilçe veya maruf yerleşim yeri adlarının coğrafi işaret anlamını taşımamak kaydıyla yanlarına ilave ekler yapılması suretiyle marka ve ticaret unvanı olarak tescilinin mümkün bulunduğu, davalı şirket tarafından da ” ibaresinin ibaresi ile birlikte kullanıldığı, davacının markasının ve ticaret unvanının “...” ibaresinden, davacının itirazına mesnet markalarının ise ” ibarelerinden oluştuğu, bu durumda davalı taraf ticaret unvanında yer alan ibarelerinin davacının ticaret unvanı ve markasında geçen “” ibareleri ile işitsel benzerliğe sahip olsa da anılan ibarenin coğrafi yer adı olması nedeniyle davalı taraf ticaret unvanında ve markalarında bu ibarenin yer almasının iltibasa neden olmayacağı, bu durumun marka hakkına ve ticaret unvanına tecavüz de teşkil etmeyeceği, anılan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı sebep ve gerekçelerle davanın kabulü şeklinde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi Kararının kaldırılmasıyla esas hakkında yeniden hüküm tesis edilerek davanın reddine karar, verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davalının unvan ve marka kullanımlarının davacının önceki tarihli unvan ve tescilli markalarına tecavüz ile haksız rekabet teşkil ettiği iddiasına dayalı ticaret unvanının terkini ve kullanımının önlenmesi istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 03.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.