"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1003 Esas, 2023/1630 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2016/180 E., 2021/4 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 358.160,00 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ve davalı şirket ile dava dışı Fransa’da mukim ... Şirketi’ne karşı fikri mülkiyet haklarının ihlali ile ilgili olarak Paris Ticaret Mahkemesinde dava açıldığını, söz konusu davada davacıların İtalya merkezli ... Tesutti Spugna Besana Spa (...) ve Fransa’daki iştiraki ... (...) şirketleri olduğunu, ... şirketinin banyo tekstil ürünlerinin ithalatını ve Fransa’da satışını gerçekleştirdiğini, işbu şirketin ... markası adı altında “...” markalı banyo tekstil ürünlerine ilişkin tüm telif haklarının münhasır sahibi olduğunu, müvekkili şirketlerin söz konusu “...” modellerinin orijinal özelliklerinden bir kısmının taklit edilerek satışa sunulduğunu ve satıldığını tespit ettiklerini, tutulan tutanağa göre ürünlerin davalı tarafından üretilerek Paris’te mukim Paris Ticaret Mahkemesindeki davanın diğer bir davalısı olan ve ... Şirketi’nin Fransa’daki acentesi olarak hareket eden ... Şirketi tarafından davacı şirkete verdiği, Omnium Textil’in bu ürünleri ithal ettiği, yine dava dışı ... Française des Tissus’ye pazarladığının tespit edildiğini bu hususta Paris Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalılar, ... Française Des Tissus, ... ve Omnium Tekstil şirketlerinin “... Fil Blanc” markasının “...” markasının taklit niteliğinde olduğunu ve davacı şirketleri zarara sokacak biçimde taklitçilik eylemini gerçekleştirdiklerine ve bu nedenle tazminat ve yargılama giderinin tahsiline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini ve ülkemizde de tanınmasına karar verildiğini, bu kapsamda davacının Paris İstinaf Mahkemesinde görülen davada ödemiş olduğu toplamda 81.376,45 euro bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte ve 4.864,64 TL masrafın da dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsil edilmesine ve ayrıca yaptığı diğer masrafların da tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının rücuen tazminat isteminin zamanaşımına uğradığını, davalı müvekkili şirketin davaya konu ürünleri taklit etmediğini, müvekkili şirketin kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, hukuka aykırı hareket etmediğini ve kötü niyetli davranmadığını, mahkememizce aleyhlerine bir kanaat oluştuğu taktirde Paris Ticaret Mahkemesindeki bütün giderlerden tek başına sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davalıların kusurları oranlarında sorumluluklarının doğacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davanın zamanaşımına uğramadığı, ... Tekstil şirketinin ... serisi banyo serisi tekstil ürünlerini bilerek ve isteyerek taklit ettiği, kendi ürünüymüş gibi Fransada pazarladığı, bu durumu Fransada acentesi olan ... Şirketine dahi bildirmediğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davalı ... Tekstil telif haklarını bilerek ve isteyerek ihlal ettiği, dava konusunu oluşturan Paris Ticaret Mahkemesinin davacı şirketçe ödenmesine karar verdiği tazminat ve masrafların davacı ... tarafından ödenmek zorunda kalınmasının münhasıran davalı ... Tekstil'in kusurundan kaynaklandığı, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bu nedenle yine bilirkişi raporları ile hesaplanan bedelin, önceden temerrüt şartları gerçekleşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsilinin gerektiği, tercüman ve noter tasdik masrafları yönünden ise faiz talep edilmediğinden bu konuda herhangi bir karar verilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, 81.376,45 euronun dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve 4.864,64 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin zamanaşımına yönelik istinaf talebinin yerinde görülmediği, uygulamada her iki ülke arasında mahkeme kararının tenfizi konusunda mütekabiliyet ilkesi gereği tenfiz kararı verildiği gözetildiğinde teminat alınmasına yer olmadığı, kararın tanınmasına karar verildiği Paris Ticaret Mahkemesince davalıya tebligatının yapıldığının belirtildiği, İlk Derece Mahkemesince aldırılan bilirkişi heyet raporlarına göre davalının, telif ve ihracat hakkı Paris Ticaret Mahkemesi davasının davacısı olan şirkete ait ... serisi banyo tekstil ürünlerini, eşantiyon olarak bu şirketten aldıktan sonra kendi ürünüymüş gibi Fransa'da pazarladığının belirtildiği, bu nedenle davalının tamamen kusurlu ve sorumlu olduğu, Paris Ticaret Mahkemesinin diğer davalısı tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmasının eldeki davaya bir etkisinin bulunmayacağı gibi davacının sorumluluğunu ve tazminat ödeme yükümlülüğünü azaltan veya ortadan kaldıran bir husus olmadığı, bilirkişi heyetinin ek raporunda davacının tanınmasına karar verilen Paris 2. Ticaret Mahkemesi kararı nedeniyle ödemek zorunda kaldığı Paris İcra Dairesi mahkeme harç ve avukatlık ücretliklerine yönelik ödemelerin davacı tarafça yapıldığının, alacak talebinin yerinde olduğunun belirtildiği, bu hususlara ilişkin davalı vekilinin istinaf itirazlarının reddinin gerektiği, ancak İlk Derece Mahkemesince, rücuen tazminatı talep edilen yabancı para miktarının yabancı para (euro) üzerinden yasal faizi ile tahsili hüküm altına alındığı, bu durumun 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun (3095 sayılı Kanun) 4/a maddesine aykırı olduğu, sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, yabancı para borcunun faizinde, Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı düzenlendiğinden, İlk Derece Mahkemesince, buna aykırı olacak şekilde yasal faize hükmedilmesi doğru olmamış olup, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olduğu, diğer istinaf taleplerinin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, 81.376,45 euronun dava tarihinden itibaren Devlet bankalarının Euro için açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanarak ve 4.864,64 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, Paris Ticaret Mahkemesi kararı uyarınca, davacı aleyhine hükmedilen ve davacı tarafça ödenen tazminatın davalıya rücu edilmesinin mümkün olup olmadığı, davalının ödenen tazminattan sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 7 inci maddesi.
3.6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 5 inci maddesi.
4. 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi.
3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 10.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.