"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/925 Esas, 2022/1402 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2014/820 E., 2018/115 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... Finansal Kiralama A.O. (... Finansal Kiralama A.Ş.'nin devri nedeniyle) ile ... Pazarlama Tur. ve Dış Tic. Ltd. Şti arasında akdedilen ve akdedilecek finansal kiralama sözleşmelerinden doğmuş ve doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere dava dışı diğer takip borçlusu ... ile davalıya ait müvekkili banka nezdindeki ortak USD hesabında bulunan 100.000,00 USD'nin noterde düzenlenen 29.04.2003 tarihli rehin sözleşmesine istinaden rehnedildiğini, davalı ... dava dışı diğer takip borçlusu ...'ın müvekkili banka hesabında rehinli bulunan ve rehin alanın herhangi bir talimatı ve muvafakati olmamasına rağmen yapılan çözümler sonrası kalan rehinli 50.000,00 USD'yi hesaplardan çektiklerini, bu parayı iade etmeleri için dava dışı ... ve davalıya 28.12.2009 tarihli ihtarname gönderildiğini, ödeme yapmamaları üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığı itirazının hiç bir hukuki dayanağının bulunmadığını, alacağın rehin sözleşmesinden değil rehnin sehven kaldırılması nedeniyle rehin alacaklısına 16.02.2012 tarihinde müvekkili banka tarafından yapılmak zorunda kalınan ödemeden kaynaklandığını ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, alacağın dayanağı işlemin 29.04.2003 tarihli rehin sözleşmesi olduğunu, işlem tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, dava konusu işlemin dayanağı paranın bulunduğu hesabın teminat hesabı olduğunu, rehin alan bankanın muvafakati olmadan para çekilemeyeceğini, ... A.Ş. tarafından düzenlenen 03.01.2005 tarihli yazı ile "Şubemiz müşterisi ... Pazarlama Tur. Ltd. Şti. lehine imzaladığınız ekte detayı verilen genel kredi sözleşmeleri ile vaki kefaletinizin sona erdirildiğini beyan eyleriz" denilmekle, müvekkilinin tüm kredi ve kefaletleri ile ilgili banka ile olan ilişkisinin sona erdirildiğini, bu belgede dökümü yapılan bedeller içinde müvekkilinin dava konusu rehine ilişkin dökümlerin de bulunduğunu, bankanın kendisi ile olan tüm kredi ve kefaleti sonlandırdıktan ve buna ilişkin belge düzenledikten 9 yıl sonra müvekkilinden bedel talep etmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin gerek ... Isı Sist. Tic. Ltd. Şti.'ndeki hissesini, gerekse ... Pazarlama Tur. Ltd. Şti'ndeki hisselerini 09.12.2004 tarihli hisse devir sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek sözleşme ile dava dışı ...'a sattığını, hesapta bulunan 50.000,00 USD'yi 16.02.2012 tarihinde diğer takip borçlusu ...'ın çektiğini, bu tarihin müvekkilinin hisselerini satmasından ve bankadan sorumluluğunun sona erdiğinin bildirildiği yazıdan yaklaşık 7 yıl sonra olduğunu, müvekkiline gönderilen ihtarnamenin 28.12.2009 tarihli olduğunu, eğer banka 2009 yılında bu ihtarı gönderip 2012 yılında böyle bir ödeme yapmış ise ikinci defa kusurlu işlem yapmış olduğunu, gerçek ödeme tarihinin ve hangi ödemenin hangi belgeye ve hangi bedele ilişkin olduğunun öncelikle netleştirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, dava dışı ... Paz. Tur. ve Dış. Tic. Ltd. Şti. ile davacı banka arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmelerinden doğmuş borçların teminatı için dava dışı ... ve davalının davacı banka nezdinde bulunan ortak USD hesabında bulunan 100.000,00 USD üzerine 29.04.2003 tarihli rehin sözleşmesi ile bloke konulduğu, ancak 11.10.2004 tarihinde hesapta bulunan 266.567,20 USD'nin ... adına açılan 22.06.2005 vade tarihli hesaba aktarıldığı ve vadeli hesap üzerine bloke konulduğu, müşterek hesabın 28.11.2005 tarihinde kapandığı, vadeli hesap üzerine konulan blokenin 22.06.2005 vade tarihinde çözülmesi sonucunda aynı gün dava dışı ... tarafından imzalanmış talimata istinaden hesapta bulunan paranın tamamının dava dışı ...'a ödendiği, her ne kadar davalı 13.12.2004 tarihinde şirket ortaklığından ayrıldığını, bu nedenle bir sorumluluğunun olmadığını savunmuş ise de, rehnin şirket ortaklığından bağımsız olarak davalının ve dava dışı ...'ın müşterek USD hesapları üzerine konulduğu, davalının şirket ortaklığından ayrılmış olmasının rehin sözleşmesini sona erdirmeyeceği, davaya konu rehin sözleşmesinde de kiralayan tarafından fekki bildirilinceye kadar rehnin devam edeceğinin düzenlendiği, taraflar arasında düzenlenen rehin sözleşmesinin, kiralayanın rehnin fekkini bildirmediği için tarafları bağladığı, dolayısıyla davacı bankanın sehven blokeyi kaldırmasının davalıyı sorumluluktan kurtarmayacağı, davalı ile dava dışı ... tarafından ... Karşıyaka Şube Müdürlüğüne hitaben yazılan talimatta "Şubeniz nezdindeki 01752993 nolu ortak hesabımızdan aşağıda listelenen fon tutarlarının, listelenen USD hesaplarımızın ve 300905112 nolu çek deposunda bulunan tüm tahsil edilecek çeklerimizin aşağıda verilen banka hesabına aktarılmasını rica ederiz" şeklinde talepte bulunulduğu, virman yapılacak hesabın da ... Bornova Şube Md. 21924325 nolu ...'a ait hesap olduğu, talimatta 22.06.2005 vadeli 272.596,00 USD'nin belirtilen talimat doğrultusunda müşterek hesaptan ... hesabına aktarılması yönünde davalının da dava dışı ... ile birlikte virman talimatı verdiği, dolayısıyla davalının müşterek USD hesabında bulunan paranın bir kısmının rehin sözleşmesine konu olduğunu bilecek durumda olduğu, bu nedenle davalının davacı banka tarafından sehven blokenin kaldırılması suretiyle ödenen ve rehin sözleşmesine konu 50.000,00 USD'yi davacı bankaya geri ödemekle sorumlu olduğu, davacı bankanın davalı ... dava dışı ...'a göndermiş olduğu 28.12.2009 tarihli ihtarnamesiyle davalının 02.01.2010 tarihinde temerrüde düştüğü gerekçesiyle, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizin uygulanmasına, icra inkar tazminatına karar verilmiş hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... dava dışı diğer kefil ...'ın ... Karşıyaka Şube Müdürlüğü'ne sundukları 13.12.2014 tarihli yazıda müşterek hesaplarındaki paraların dava dışı ...'ın kişisel hesabına geçirilmesini talep ettikleri, dava dışı ...'ın ise şahsi hesabındaki paraları dava dışı kişilere göndererek hesaplarını kapattığı, böylece dava konusu rehin sözleşmesinin tarafı olan ... Finansal Kiralama A.Ş.'nin (Devir sonrası ... Finansal Kiralama A.O.) mufakati olmadan rehin konusu paranın hesaplardan çekilmiş olduğu, ... Bornova Şubesinin kefaletin sona erdiğine dair 03.01.2015 tarihli yazısının dava dışı şirketin kullandığı genel kredilerden kaynaklanan kefaletlere ilişkin olduğu, davaya konu rehin sözleşmesinin ise finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı, bu anlamda davalı ... diğer kefilin sorumluluğunu kaldırıcı nitelikte olmadığı, icra takibinde kefalete konu 50.000,00 USD'nin takip tarihindeki TL cinsinden tutarı harca esas değer olarak belirtilerek, bu alacağın borçlulardan tahsilinin talep edilmesinin, eldeki davada yine TL cinsinden harca esas değer belirtilerek itirazın iptalinin talep edilmesinin ve İlk Derece Mahkemesince 50.000,00 USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizin uygulanmasına, takip tutarının takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı ... dava dışı kişiye ait müşterek hesaptaki paranın üçüncü kişi lehine rehinli olmasına karşın dava dışı kişiye ödenmesi ve sonrasında davacı tarafından bu paranın rehin alacaklısına ödenmesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davada hükme esas alınan bilirkişi raporunda 30795524 no.lu müşterek hesaptaki rehinli mevduatın dava dışı ...'a ait 31103553 no.lu şahsi hesaba aktarıldığı bildirilmiştir. Oysa ki davacı vekili tarafından 18.08.2017 tarihli dilekçe ekinde sunulan 13.12.2004 tarihli davalı ... dava dışı ... imzalı talimatta 01752993 no.lu müşterek hesapta bulunan USD'nin dava dışı ...'a ait 21924325 no.lu hesaba aktarılması için talimat verildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla söz konusu hesap numaralarının birbiriyle uyuşmadığı görülmektedir. Bu husus araştırılmadan ve davalının bu yöndeki bilirkişi raporuna yapmış olduğu itiraz değerlendirilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2.Kabule göre her ne kadar banka tarafından yapılan işlemler sonucu blokeli mevduat hesabının içerisinde bulunan ve mevduat rehninin konusunu oluşturan 100.000,00 USD'den 50.000,00 USD'nin hesapta para bulunmaması üzerine dava dışı finansal kiralama şirketine ödenmesine ilişkin işlemde bankanın yanı sıra üzerinde bloke bulunduğunu bilmesine rağmen hesaptaki paranın çekilmesi talimatını veren hesap sahiplerinin de kusuru bulunduğu hususunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kusur değerlendirilmeksizin davanın kabulü doğru olmamıştır.
2.Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.12.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.