Logo

11. Hukuk Dairesi2024/6491 E. 2024/9309 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazdan feragat edildikten sonra açılan davanın hukuki yararının olup olmadığı ve vekalet ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı, icra takibine yaptığı itirazdan feragat ettikten ve protokol kapsamında ödeme yaptıktan sonra davanın açılmış olması nedeniyle davacının hukuki yararının kalmadığı, ayrıca ilk derece mahkemesince tahkikat aşamasına geçilmeden karar verildiğinden vekalet ücretinin yarı oranında hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/926 Esas, 2023/911 Karar

HÜKÜM : Davanın usulden reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/998 E., 2023/174 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflarca kredi genel sözleşmesi imzalandığını, kredi borçlarının zamanında ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edildiğini, ihtarname keşide edilmiş olmasına rağmen sonuç alınamadığını, alacağın tahsili amacıyla girişilen takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının tüm itirazlarının iptaline ve takibin devamına, %20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı banka ile müvekkili arasında akdedilen kredi sözleşmelerine ilişkin olarak protokol görüşmeleri başladığını, işbu görüşmeler neticesinde davacı banka ile tarafları arasında anlaşma sağlanarak ödeme protokolü imzalandığını, protokol kapsamında 800.000,00 TL peşinat ödenmesi, kalan protokol bedelinin taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin takip ile sorumlu tutulduğu, hesap kat ihtarnamesine konu edilen riskler ve genel kredi sözleşmesinin protokol kapsamında olup yapılandırıldığını ve işbu risklere ilişkin 800.000,00 TL peşinatın 16.12.2022 tarihinde davacı bankaya ödendiğini, peşinat ödemesi yapılması akabinde takip dosyasındaki itirazdan feragat edildiğini, davacının iş bu davayı dava konusu takibe itirazdan feragat etmelerinden sonra açtığını, davacı aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, itirazın iptaline ilişkin davada davalı vekilinin 15.02.2023 tarihli dilekçesinde huzurdaki davaya konu İzmir 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018/5976 E. sayılı icra dosyasındaki 06.05.2019 tarihli borca itirazlarından 16.12.2022 tarihinde feragat ettiklerini, borca itirazdan feragat edildiğinden huzurdaki davanın konusuz kaldığını, davacı taraftan vekâlet ücreti taleplerinin olmadığını bildirdiği, davacı vekilinin 16.02.2023 tarihli dilekçesiyle davalı vekilinin davaya konu icra dosyasına yaptığı itirazdan davanın açılmasından sonra feragat etmesiyle ve yapılan protokol ile borcu kabul etmesiyle iş bu davanın konusuz kaldığını bildirdiği, bu nedenle davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalının davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle davalıdan alınmasına, esas hakkında karar verilmediğinden icra inkar tazminatına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, hukuki yarar dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen incelenmesi gerektiği, bu durumda, öncelikle davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği, davalı/borçlu vekili tarafından icra dosyasında itirazdan feragat dilekçesinin 16.12.2022 günü saat 17.21'de icra dosyasına bildirildiği, ayrıca davalı borçlunun protokol kapsamında davacı bankaya 16.12.2022 günü saat 16.37'de 800.000,00 TL ödeme yaptığı, eldeki davanın ise 16.12.2022 günü saat 17.47'de açıldığı, davanın açıldığı saatte geçerli ve ayakta bir itirazın mevcut olmadığı, itirazdan feragatin tek taraflı irade beyanı ile sonuç doğuran bir işlem olduğu, alacaklının kabulüne bağlı bulunmadığı, dava açılmadan önce feragat beyanının icra dosyasına ulaştığı, dolayısıyla artık davacının dava açmakta hukuki yararının kalmadığı, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği, davacı vekilinin istinaf itirazlarının kararın kaldırılması sebep ve şekline göre incelenmesine yer olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca usulden reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin, davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu sabit olmadığından ve şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi, 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun(2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinde tahkikat aşamasına geçilmeden, ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce karar verildiği gözetilerek Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin yedinci maddesi kapsamında vekâlet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken tamamına hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370/2 hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca davacının Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1/ç) numaralı bendinde yer alan “9.200,00” ibaresinin çıkartılarak yerine “4.600,00” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.