Logo

11. Hukuk Dairesi2024/6646 E. 2025/1577 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirket müdürünün ve akrabalarının şirketi zarara uğrattığı iddiasıyla açılan tazminat davasında, 6102 sayılı TTK'nın 618/3-b maddesi uyarınca dava açma yetkisinin genel kurul kararıyla kullanılması gerektiğinden davanın usulden reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, TTK'nın 618/3-b maddesi gereği, yönetici aleyhine sorumluluk davası açabilmesi için genel kurul kararı alınması gerektiği ve davacı tarafından bu yönde bir karar ibraz edilemediği gözetilerek yerel mahkemenin davayı usulden red kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2024/147 Esas, 2024/500 Karar

HÜKÜM : Davanın usulden reddi

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı tarafça temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ...'ın uzun yıllar geniş anlamda münferit imzası ile temsil ve ilzama yetkili şekilde davacının müdürlüğünü yaptığını, şirket ortaklarının güvenini kazandığını, bu dönemde şirketin bütün mali ve idari işlerini tek başına yönettiğini, şirket ortaklarının şirket hesapları üzerinde inceleme yaptıklarında davalı ...'ın “temsil ve ilzam yetkisini kötüye kullandığını, çeşitli yollarla şirket hesaplarından zimmetine para geçirdiğini, şirkete ait muhtelif meblağlı bir takım müşteri çeklerini kendi uhdesine aldığını ve başkaca bir takım usulsüzlükler gerçekleştirdiğini” tespit ettiklerini, bunun üzerine şirketi temsil ve ilzam yetkisinin kendisinden alındığını, davalının bu durumun tespit edilmesi ve yetkilerinin alınmasından sonra istifa ettiğini ihtarname ile şirkete bildirdiğini, muhasebe kayıtları ve şirket evrakları üzerinde yapılan incelemelerde davalıların suç teşkil eden haksız eylemleri ile müvekkilinin zararına sebebiyet verdiklerinin ve haksız kazanç elde ettiklerinin tespit edildiğini, davalı ...’ın eşi davalı ...’ün ve oğlu davalı ...’in şirkette fiilen çalışmamasına rağmen sigortalı gösterildiklerini, anılan davalıların sebepsiz zenginleşme kapsamında haksız kazanç elde ettiklerini, davalıların müvekkilini zarara uğrattıklarını, davalı müdürün kendisine verilen yetkileri birden fazla eylemi ile kötüye kullandığını, bu sebeple de müvekkilinin davalı ...’ı hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma ve emniyeti suistimal suçlarından şikayet ettiğini ileri sürerek şimdilik davalılardan ...'tan 50.000,00 TL'nin, davalılardan ...'tan 28.420,00 TL'nin, davalılardan ...'tan 2.201,00 TL'nin zararın oluştuğu tarihten itibaren işlemiş ve işleyecek reeskont faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ...’ın tüm işlemleri diğer sorumlu müdürün bilgisi dahilinde ve ortakların şahitliğinde gerçekleştirdiğini, davacı şirketin zarara uğratılmadığını, diğer müvekkiller... ve ...' in şirketin eski çalışanı olduğunu, müvekkili ....'ün davacı şirkette sigortalı olarak kendi evinden satın alınan malların kontrolü ve ütülenerek paketlenmesi görevini yaptığını, müvekkili ...in .... mağazasında kısa süre sigortalı çalıştığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 618. maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca sorumluluk davası açılması hakkında karar verilmesi yetkisinin şirket genel kuruluna ait olduğu, 2012-2013-2014 tarihli genel kurul kararlarına göre bu yönde bir kararın alınmadığı, davacı şirketin yöneticisi hakkında sorumluluk davası açılması için dava öncesinde alınan bir kararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacı şirkette münferit yetkili müdür olarak görev yapan davalı ... ile eşi ve oğlunun davacı ... zarara uğrattıklarından bahisle zarar tutarının tahsili talebine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/4 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.