Logo

11. Hukuk Dairesi2024/973 E. 2024/9167 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Süreli bir sözleşmenin sona ermesinin haksız fesih sayılıp sayılamayacağı ve buna bağlı olarak tazminat talebinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin süreli olması ve kararlaştırılan süre sonunda temin edilemeyen beton bakımından davacının zararını ispatlayamaması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına, ancak nispi vekalet ücreti yerine AAÜT'nin ilgili maddesi uyarınca maddi tazminat davasının reddine ilişkin vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği için kararın bu yönüyle düzeltilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2006 Esas, 2023/2073 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)

SAYISI : 2022/164 E., 2023/115 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı temlik alan davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 27.07.2020 tarihinde C25/30 hazır beton alım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre davacının davalı şirketten 3.500 M3 beton satın aldığını, davalının sözleşme gereği ediminin davacı şirketin gösterdiği (sözleşmede tanımlı) parsellerde başlayacak inşaata işin özelliğine uygun miktarda (işin özelliği gereğince aralıklarla) hazır beton temin etmek ve dökümünü sağlamak, davacı şirketin ediminin ise sözleşmenin ikinci maddesinde tutarı belirlenen 3.500 m3 hazır betonun bedelini davalı şirkete ödemek olduğunu, davacı şirketin edimini yerine getirerek sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödemesine rağmen davalının kötü niyetle sözleşmeyi tek taraflı haksız feshettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.058.000,00 TL'nin ihtar tarihi olan 11.04.2022 den itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşmenin açık ve net olduğunu, sözleşmenin 8 inci maddesinde sözleşmenin 2020 ve 2021 yıllarında alınacak 3.250 m3 beton alımı için geçerli olduğunun belirtildiğini, sürenin sona ermesi ile sözleşmenin kendiliğinden son bulduğunu, ortada haksız fesih durumu söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sözleşme uyarınca belirlenen süre sonunda teslim edilmeyen miktara ilişkin ödenen bedelin davacıya aynen iade edildiği, hükme esas alınan davalı tarafından sunulan hukuki mütalaada sözleşmenin zaten süre sonunda kendiliğinden sona erdiğini davalı şirketin bildiriminin fesih ve özellikle haksız fesih olarak kabulünün mümkün olmadığı, süre sonunda kendiliğinden sona eren sözleşme nedeniyle davacının tazminat ya da ceza alacağı bulunmadığının belirtildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV.BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki sözleşmenin süreli olması, sözleşmede kararlaştırılan süre kapsamında temin edilemeyen beton bakımından davacının zararını ispat edememesi nedeniyle davanın reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar temlik alan davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V.TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) nin 13 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava, sözleşmenin haksız feshi iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) nin 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında (4) Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur." hükmünü amirdir. Mahkemece davanın tazminat davası olduğu gözetilmeksizin nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temlik alan davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bend uyarınca temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, temlik alan davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “ 201.900,00 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “9.200,00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.