"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
HÜKÜM : Kısmen kabul
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar asıl ve birleşen davada davacılar tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
1.Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; birleşen davada davacı vakfın %99.6 hisse iştiraki ile 1992 yılında davacı şirketin kurulduğunu, şirketin diğer ortaklarının kuruluş tarihinden vakıfta veya Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünde görevli bulunduklarını, davalı ... ...'ün yönetim kurulu başkanı, ...'in başkan yardımcısı ve şirket genel müdürü, ... 'in ise yönetim kurulu üyesi olduğunu, şirketin 05.06.2002 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 2001 hesap dönemi için yönetim kurulu üyesi ...'in ibra edilmediği, diğer davalıların ibra edildiğini, 2002 yılı için belirtilen raporların beklenmesine karar verildiğini, 19.07.2002 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplatısında da 01.01.2002 - 05.06.2002 hesap dönemi için davalı yönetim kurulu üyelerinin zarardan sorumlu oldukları kabul edilerek ibra edilmediklerini, Vakıf Denetim Kurulu raporunda ...'in vakfın ücretli personeli olduğunu, yönetim kurulu kararlarının alınması ve icrasında etliki olmaması nedeniyle şirket faaliyetlerinden sorumlu bulunmadığını belirtmiş olmasına rağmen genel kurulda ibra edilmediğini, davalıların düzenlenen yeminli mali müşavir raporunda ve vakıf denetim kurulu raporunda açıklanan nedenlere bağlı olarak şirketin zararının oluşmasına sebebiyet verdiklerini, davalıların şirketin menfaatlerini gözetme ve faaliyetlerinde özen yükümlülüğünü yerine getirmediklerini, şirket parası, alacak çek ve senetlerinin zimmete geçirildiğini, özellikle makine alımında vakıf yönetim kuruluna bilgi vermeden makina alım ve satımlarının yapıldığını, satın alının ve satılan makinelerin gerçek değerlerinin gizlendiğini, şirketin durumu hakkında yanıltıcı beyanlarda bulunduklarını, şirket defterlerinin uygun tutulmadığını, yasal olmayan yollarla faaliyet gösteren davalı ...'ın yönetimine göz yumulduğunu ve denetlenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 200.000,00 TL zararın faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini dava etmiştir. Davacı şirket vekili, 18.09.2002 tarihli dilekçe ile dava değerini 500.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
2.Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ... ve M. ...'nun asıl davada davacı şirkette denetçi olduklarını, asıl davada da davalı olan birleşen davalılarının şirket yönetiminde yer aldıklarını diğer davalıların ise vakıf yöneticisi olduklarını, davalıların düzenlenen yeminli mali müşavir raporunda ve vakıf denetim kurulu raporunda açıklanan nedenlere bağlı olarak asıl davada davacı şirketin zararının oluşmasına sebebiyet verdiklerini ileri sürerek şimdilik 50.000,00 TL'nin asıl dava davacısı lehine tahsilini talep etmiştir.Davacı vekili, 07.03.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 601.869,00 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalı ... ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin şirketin yönetim kuruluna seçildikten sonra şirket ana sözleşmesi gereğince görev taksimatı yaptığını, görev taksimatının Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını, müvekkilinin serbest avukat olarak çalıştığını, ikametgâhın Kırıkkale olduğunu, sürekli olarak şirketin işlerini takip edemediğinden ve matbaacılık işini de bilmediğinden davalı ...'i genel müdür olarak atadığını, şirketteki tüm alım satım ve ihale işlerinin bu kişi tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkilinin kendi üzerine düşen idari görevi layıkıyla yaptığını ve ibra edildiğini, tüm ticari işlem ve eylemlerin genel müdür tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkilinin tek tek işleri sorup anlamasının mümkün olmadığını, eğer zimmet, emniyetini suistimal gibi bir durumun söz konusu ise sorumluluğun tamamen genel müdürde olduğunu, alınan aletlerin rayice uygun olduğuna ilişkin tespit bulunduğunu, sermaye artırımında elde edilen kaynağın bu alet bedellerini karşılamaya dahi yetmediğini, şirketin ...'in eylemlerine ilişkin tespiti sonrasında dava açılmasına yönelik bildirimde bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Asıl davada davalı ... cevap dilekçesinde; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Mensupları Sosyal Yardımşama Eğitim ve ... Vakfında vakıf müdürü olarak 11 yıl çalıştığını, şahsının şirketin yönetimine, sevk ve idaresine karışmadığını, dava konusu olayların bir çoğunun 2001 yılında gerçekleştiğini, bu dönem için ibra edildiğini, davanın genel kurulun kararı neticesinde ve denetçiler tarafından açılmış olması gerekli iken bu şartlara uyulmadığını, esas müdürün ... olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
3.Birleşen davada davalı ... ... ve ...vekili davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
4.Birleşen davada davalı ... ... cevap dilekçesinde; davacı vakıf yönetimi ile bir ilgisinin olmadığını, vakfa bağlı şirketin bir dönem yöneticiliğini yaptığını, davalı ...'in imzaya yetkili genel müdür olduğunu, tüm işlemlerin onun tarafından yapıldığını, kendisinin Kırıkkale'de serbest avukat olarak çalıştığını, şirketin yönetiminde görevli olmadığını, tüm işlemlerin... tarafından yapıldığını, sorumlu müdür olarak ...'in dava dışı tutulmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
5.Birleşen davada davalı ... cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
6.Birleşen davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini istemiştir.
7.Birleşen davada davalı M. ... cevap dilekçesinde; Tapu ve Kadastro Vakfı'nın 31.05.2001 tarihinde yapılan 7. olağan genel kurulundan sonra seçilen Vakıf yönetim kurulu tarafından Vakıf genel sekreteri olarak seçildiğini, 20.07.2001 tarihinde yapılan ...A.Ş.'nin olağanüstü genel kurulunda yönetim kuruluna ..., ... ve ...'in seçildiğini, davacıların bu kişilerin şirkette ortak olmadıkları halde bu göreve getirildikleri şeklindeki iddialarının geçersiz olduğunu, davacı tarafın ...'i dava dışı tutmasının doğru olmadığını, 13.10.2001 tarihli toplantıda sermaye artışının oybirliği ile kabul edildiğini, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı müfettişlerinin de sermaye arttırımını bir ihtiyaç olarak gördüklerini, ...'in durumu hakkında yönetimin uyarıldığını, dava açılması nedeniyle bu kişinin müdürlük görevinden alınmasının yönetim kurulunun tasarrufunda olduğunu, makine alımlarının tek yetkili ... tarafından yapıldığını, denetim kurulunun iş başına geldiğinden itibaren ve görevde kaldığı 10 ay içinde şirketi denetlediğini ve şirketin bugünkü duruma gelmemesi için yönetim kurulunu uyardığını, haksız yere görevini yapmamış gibi gösterilmeye çalışıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
8.Birleşen davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin görevli olduğu Vakıf yönetim kurulu tarafından vakıf iradesine aykırı biçimde olağanüstü genel kurul yapılmasının istenilmesinin söz konusu olmadığını, ...A.Ş.'nde korsan kitap basımı ile ilgili olarak Matbaa Genel Müdürü ... hakkında hazırlık soruşturmasının devam ettiğini, denetim kurulu üyesi müvekkili tarafından şirketin denetlenmesi sırasında 25.12.2001 tarihinde denetim defterine "şirket müdürü ... hakkında ceza davası açıldığı ve davanın halen devam etmekte olduğu öğrenilmiştir. Dava dosyasının incelenerek mevcut hukuki duruma göre yönetim kurulunca bir değerlendirme yapılmalıdır" şeklinde yönetim kurulunu uyarıcı ve göreve davet edici yazı yazmak suretiyle görevini yaptığını, sermaye artırımı konusunda yasal prosedürün uygulandığını, şirketin alacağı makinalar için Vakıf yönetim kurulunun kararı aranmasının şirketin bağımsız tüzel kişiliği ile bağdaşmadığını, müvekkilinin Vakıf yönetim kurulu üyesi olarak ayrı bir tüzel kişiliği bulunan şirketin her türlü alım satımına müdahil olamayacağını kendisinin de ibra edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III.MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak davacı şirketin 2001 yılındaki genel kurul toplantısında davalı ... ..., ... ve ...'in yönetim kurulu, ... ve M....'nun ise denetim kurulu üyesi olarak seçildikleri, yönetim kurulunun yaptığı toplantıda davalı ...'in genel müdür olarak atanıp tek imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, davalı genel müdür ...'ın şirketin kasa hesabından ve çeklerinden bir kısım para ve çeki zimmetine geçirdiği, makine alım ve satımında suistimaller yaparak şirketi zarara soktuğu, kaydi ve fiili stoklar arasında farklılıklardan dolayı şirketi zarara soktuğu, ayrıca SGK ve vergi borçlarını zamanında ödememesi nedeniyle şirketin gecikme faizi ödemesine neden olduğu, yönetim kurulu üyesi ve tek yetkili genel müdür olması hasabiyle ve zarar verici fiilleri bizzat işlemesi nedeniyle meydana gelen zararın tamamından sorumlu olduğu, davalı şirket yönetici ve deneticilerinin denetim ve gözetim görevlerini yerine getirdikleri, dava konusu fiilleri işlemedikleri ve olayda kusurları bulunmadığı, ayrıca davacı vakıf yöneticilerinin dava konusu şirketin yönetici ve deneticisi olmadıkları, dava konusu olaylara bir iştiraklerinin bulunmadığı, davalı temerrüde düşürülmediğinden dava ve ıslah tarihinin temerrüt olarak kabul edildiği, birleşen dosyada aynı fiil ve zarardan dolayı dava dilekçesinde 50.000,00 TL ıslahla birlikte toplam 601.869,00 TL talep edildiği, ancak asıl davayla mükerrer olduğundan asıl davada hüküm altına alınan 500.000,00 TL'den arta kalan 110.869,00 TL'nin birleşen davada tahsiline karar verildiği gerekçesiyle asıl dava yönünden, davacının davalılar ... ve ... aleyhine açtığı davanın reddine, davacının davalı ... aleyhine açtığı dava ve ıslah talebinin kabulüne, 200.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren 300.000,00 TL ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden davacının davalılar ..., ... ... ..., ..., ..., ... ile ... miraşçıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... aleyhine açtıkları davanın reddine, davacının davalı ... aleyhine açtığı davanın kısmen kabulüne, 50.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren 60.869,00 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile asıl davada davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davada davacı tarafça temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen dava yönetici sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemlerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacıların bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. SONUÇ: Asıl ve birleşen davada davacıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine, 09.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.