"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,
İİK'nin 170/3. maddesine göre; icra mahkemesi, 68/a maddesinin 4. fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip İİK'nin 170/2. maddesine göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise; “….İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına mahkum eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, alacaklı tarafından 30.11.2022 tarihinde 530.000,00 TL miktarlı çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, 426.400,00 TL asıl alacak üzerinden takibe geçildiği, bilirkişi incelemesi sonucunda imzanın borçlu şirketin yetkilisine ait olduğunun tespit edildiği ve mahkemece tensip kararı ile takibin tedbiren durdurulmasına karar verildiği anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince, imzaya itirazın reddi ile borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi isabetli ise de, tazminat ve para cezasının alacaklı hakkında takibe geçilen asıl alacak miktarı olan 426.400 TL üzerinden hesaplanması gerekirken takip dayanağı çek bedeli olan 530.000,00 TL esas alınarak fazla tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ :
A) Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 07.05.2024 tarih ve 2024/650 E.- 2024/639 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA),
B) Ürgüp İcra Hukuk Mahkemesinin 28.12.2023 tarih ve 2022/64 E.-2023/66 K. sayılı ESAS NO : 2024/4662
kararının hüküm fıkrasının tazminata ilişkin 2 numaralı bendi ile para cezasına ilişkin 3 numaralı bendinin tamamen çıkarılarak, yerlerine;
"2-İİK'nin 170/3. maddesi uyarınca asıl alacağın yüzde %20'si oranda hesaplanan 85.280 TL tazminatın davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
3-İİK'nin 170/3. maddesi uyarınca asıl alacağın yüzde %10 oranında hesaplanan 42.640,00 TL para cezasının davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına," bentlerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 370/2. maddesi uyarınca (ONANMASINA), karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.