Logo

12. Hukuk Dairesi2024/5907 E. 2025/573 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan tarafın, Bölge Adliye Mahkemesince vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden verilen kararı temyiz edip edemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmayan tarafın, usul ekonomisi ve usuli kazanılmış hak ilkeleri gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz edemeyeceği, ayrıca vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden verilen kararın da temyiz edilebilmesi için gerekli kesinlik sınırını aşmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı üçüncü kişi Müflis ... Restaurant Kafe İnşaat İth.İhr.Taah.Tur.A.Ş.'yi temsilen İstanbul 3. İflas Müdürlüğüne başvurarak masa malı olarak kabul edilen mallar hakkında istihkak iddiasında bulunmuş, talebin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddedilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesine istihkak davasını açmıştır.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucu, istihkak davasının kabulüne karar verilmiş, karara karşı yalnızca davacı 3. kişi yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince karar vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kaldırılmış, davacı yararına nispi 90.420,00 TL vekalet ücreti ile yargılama gideri, nispi harç toplamı 42.241,13 TL davalı aleyhine hüküm verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararını Müflis ... Restaurant Kafe İnşaat İth.İhr.Taah.Tur.A.Ş.'yi temsilen İstanbul 3. İflas Müdürlüğü temyiz etmiştir.

Öncelikli sorun İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan tarafın, somut olayda davalının, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından karşı tarafın istinaf başvurusunu esasa yönelik yeni bir karar verilmeden, yalnızca vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden kaldırıp, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden yeniden karar vermesi halinde Bölge Adliye Mahkemesi kararını müstakilen ya da katılma yolu ile temyiz etme hakkının olup olmadığıdır.

Hukuk Mahkemelerinin kesin olduğu yasalarla belirtilenler dışındaki kararlarının kanun yolu denetimi 5235 sayılı Yasa ile kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihine kadar sadece Yargıtay tarafından "Temyiz yolu ile" yapılmakta iken 5235 sayılı Yasa ile kurulan Bölge Adliye Mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinde faaliyete geçirilmesi üzerine kanun yolu denetimi iki kademeli hale gelmiştir. Başka bir deyişle İlk Derece Mahkemelerinin 20.07.2016 tarihinden sonra verdiği kararlara karşı doğrudan temyiz yolu kapatılmıştır.

6100 sayılı HMK'daki yeni düzenleme ile getirilen istinaf kanun yolu, İlk Derece Mahkemesi ile temyiz incelemesi arasında, ikinci derece bir denetim mekanizması ve kanun yoludur.

İstinaf kanun yolu uygulamasında, İlk Derece Mahkemesi kararından sonra, karar önce istinaf denetimine tâbi tutulmakta, istinaf denetiminden sonra temyiz yolu açıksa temyize başvurulmaktadır. Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesiyle yargılama üç aşamalı hale gelmiştir. Önce İlk Derece Mahkemesinde ilk derece yargılaması yapılarak karar verilmekte, ardından Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf incelemesi ile vakıa ve hukukilik denetimi yapılmakta, son olarak da Yargıtay’da temyiz incelemesine gidilmektedir.

Yeni sistemde temyiz edilen karar İlk Derece Mahkemesinin kararı değil, Bölge Adliye Mahkemesinin kararıdır. Artık İlk Derece Mahkemesi kararının doğrudan temyiz edilmesi mümkün değildir.

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmaması halinde karar kesinleşmektedir.

6100 sayılı HMK'nın yargılama sitemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı öncelikle istinaf yoluna başvurulmalıdır.

Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusu üzerine tarafın istinaf başvurusunun usulden/esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırarak yeniden hüküm kurulabilir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeni karar verilmesi halinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır.

Taraflardan birisinin İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmaması halinde kamu düzenine aykırılık yok ise diğer taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacaktır. Karşı tarafın istinafı üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının değiştirilmemesi halinde, istinaf etmeyenin temyize başvurması usulü müktesep hak ilkesine takılacaktır. Zira istinaf mahkemesinin elinin değmediği bir kararın temyiz incelemesi söz konusu olmaz ve olmamalıdır. Dolayısıyla tarafların istinaf incelemesinin kapsamı dışında bıraktığı hususlar kendiliğinden temyiz incelemesinin de kapsamı dışında bırakılmış sayılır.

Kural olarak İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmayan tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz hakkı bulunmamaktadır. Ancak ilk kararı istinaf etmeyen taraf Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak yeni bir karar verilmesi halinde bu yeni kararı temyiz edebilecektir. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi halinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, Müflis ... Restaurant Kafe İnşaat İth.İhr.Taah.Tur.A.Ş'yi temsilen İstanbul 3. İflas Müdürlüğü İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmemiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesinin kararını temyiz etmiştir.

1-Bu açıklamalar karşısında İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen davalı, davanın esası hakkında Bölge Adliye Mahkemesinin kararını temyiz hakkı bulunmadığından, temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2-Bölge Adliye Mahkemesinin yeniden hüküm kurduğu yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden yapılan incelemede ise;

02.03.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri Onbin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Bu hükümde öngörülen kesinlik sınırı, 01.01.2023 tarihinden itibaren iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz Türk Lirası'na, 01.01.2024 tarihinden itibaren de üç yüz yetmiş sekiz bin iki yüz doksan Türk Lirası'na çıkarılmıştır.

Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu yargılama gideri ve vekalet ücreti toplam değerin 132.661,13 TL olduğu, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur.

5311 sayılı Kanunla değişik İİK’nın 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin REDDİNE, 03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.