"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
DAVACI/BORÇLU : ...
DAVALI/ALACAKLI : ...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; takipten 15.11.2021 tarihinde haberdar olduğunu, 08.11.2020 tarihinde Türkiye’den çıktığını ve yurtdışında yaşadığını, alacaklıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek İİK’nın 65. maddesi uyarınca gecikmiş itirazda bulunmuş ayrıca takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını ileri sürerek yetkisizlik kararı verilmesinin talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, gecikmiş itirazının ve yetki itirazının kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ödeme emrinin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazın usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirilmesi gerektiği, genel haciz yolu ile takipte her türlü itirazın İİK’nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılmasının zorunlu olduğu, icra mahkemesine yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 15.11.2021 olarak düzeltilmesine, borca ve yetkiye itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
İİK'nın 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965-538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir.
Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir.
Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır.
Somut olayda, dava dilekçesi incelendiğinde borçlunun açıkça gecikmiş itirazda bulunduğu, tebliğ tarihinden önce yurt dışına çıktığı ve mahkemeye başvuru tarihi itibari ile de ülkeye dönüş yapmadığı, ödeme emrinin ise şeklen TK’nun 21/1 maddesine göre usulüne uygun olduğu görülmektedir. Gecikmiş itiraz için gösterilen yurt dışında bulunma mazeretinin "işte" şerhi taşıyan tebligatın usulsüzlüğü olarak yorumlanmasının kabulü mümkün değildir. Borçlu İİK 65. maddesinden bahsederek gecikmiş itirazını da (yetki itirazı) icra mahkemesine yapmış olduğundan talebin bu kapsamda tavsifi gerekir.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, usulüne uygun ödeme emri tebliğinin varlığı kabul edilerek gecikmiş itiraz koşulları kapsamında alacaklının istinaf sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ:
Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 03.11.2023 tarih ve 2023/898 E. - 2023/1349 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.05.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.