"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
DAVACILAR : Şikayetçiler : ..., ...
DAVALILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 sayılı Kanun’la değişik İİK'nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,
Alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibinde, ipotekli taşınmaz malikleri olan ... ile ...’nın muhtelif fesih nedenlerini ileri sürerek, 02.11.2022 tarihinde yapılan ve tapunun 1637, 1763, 3094, 5073, 788, 1702, 3090, 517, 518 ve 3972 parsellerinde kayıtlı taşınmazlara ilişkin ihalelerin feshini talep ettikleri, İlk Derece Mahkemesince, şikayete konu taşınmazların muhammen değerlerinin üzerindeki bedellere satılmaları nedeniyle şikayette zarar unsuru bulunmadığından bahisle istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine ve şikayetçiler aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın şikayetçiler tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince kamu düzeni nedeniyle mahkeme kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, şikayetin reddine ve ihale bedelleri toplamı üzerinden şikayetçiler aleyhine %1 oranında para cezasına hükmedilmesine karar verildiği, kararın şikayetçiler tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
Taşınmaz rehni 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 850. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Kanun’un 850. maddesine göre taşınmaz rehninin ipotek veya ipotekli borç senedi ve irat senedi şeklinde kurulabileceği, başka herhangi bir şekilde kurulamayacağı açıkça ifade edilmiştir. Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere ipotek, taşınmaz rehninin bir türüdür ve bir borcun ödenmesinin taşınmazla teminat altına alınması hukuki ilişkisine dayanır. İpotek, taşınmaza taalluk eden haklardandır. Aynı Kanun’un 855. maddesine göre birden fazla taşınmazın bir alacağın teminine tahsis edilmesi mümkündür. Bu durum toplu rehin kurulması veya rehin yükünün paylaştırılması yoluyla sağlanabilir.
Uygulama ve öğretide yer alan tanımlamaya göre bir tek alacak için birden fazla taşınmaz üzerinde her biri alacağın tamamına teminat (güvence) teşkil etmek üzere rehin yükü taşınmazlar arasında paylaşılmadan kurulan rehne toplu rehin (kollektif rehin-müşterek rehin, ESAS NO : 2024/2861
birlikte rehin=Gesaptpfand) denilir (Köprülü, Sınırlı Ayni Haklar, İstanbul 1982-1983, 2. bası sh. 291 vd.).
Kanun’un 855. maddesinde de açıkça ifade edildiği gibi bu rehin türü "üzerinde kurulmak istenen taşınmazların mülkiyetinin aynı kişiye ait olması" ya da "taşınmazların ayrı kişilerin mülkiyetinde yani taşınmazların malikleri farklı kimseler ise bu kişilerin güvence altına alınmak istenen borçtan müteselsil olarak sorumlu bulunmaları" hallerinde kurulabilir. Bu şartlar yoksa toplu rehin kurulamaz.
Toplu rehinde amaç, tek bir alacağın tamamını birden fazla taşınmaz ile teminat altına almaktır, dolayısıyla birden fazla taşınmaz üzerinde kurulu rehinler arasında hukuki bağlılık vardır ve bu bağ içerisinde alacaklının alacağını tahsil etmesi asıldır. Rehinli alacaklının teminatı ne denli fazla olursa olsun temelde alacağını ancak bir kere elde edebileceğinin de unutulmaması gerekir. Böylece rehinli taşınmazlardan birisinin paraya çevrilmesi halinde rehinli alacaklı alacağını tahsil etmişse artık diğer taşınmaz üzerindeki rehnin konusu kalmayacak ve sona erecektir. Kısacası alacaklı alacağının tutarını bir kez isteyebilir. Alacağı tümüyle karşılandığında bütün taşınmazlar hakkındaki rehin hakkının sona ermesi gerekir.
4721 sayılı TMK'nın 873/3. maddesine göre "Aynı alacak için birden fazla gayrimenkul üzerinde rehin tesis edilmiş ise alacaklı bunların aynı zamanda satılmasını talep etmeye mecburdur. Bununla beraber icra memuru ancak gerektiği kadarını satar." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, toplu rehin durumunda, ipotek alacaklısı alacağı gününde ödenmemişse açıklanan yasa hükmü gereği üzerinde toplu (birlikte) rehin kurulmuş olan taşınmazların her birinin aynı zamanda satılmasını talep etmek zorundadır. Bu zorunluluk alacaklının istediği taşınmazı sattırarak keyfi davranmayı önlemeye yöneliktir (HGK 27.11.2002 T., 12-823/1020 K.). Dolayısıyla tüm taşınmazlar için takibin birlikte başlatılması ve satışının da aynı anda talep edilmesi gerekir. Bu husus kamu düzeninden ve takip şartı olup, mahkemece re’sen nazara alınmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; takip dayanağı genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde, ...’nın asıl borçlu, ...’nın ise müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu, 31.7.2012 tarih ve 15158 yevmiye numaralı ipotek resmi senedinin incelenmesinden ise, tapunun 1392, 1637, 1763, 3094, 338, 368, 5073 ve788 parselinde kayıtlı taşınmazların tamamı üzerine malik ... tarafından borçlu ...’nın borçları için alacaklı banka lehine 470.000,00 TL bedelle müştereken üst sınır ipoteği tesis edildiği, ancak müşterek ipotek kurulan bu taşınmazlar için takibin birlikte başlatılması gerekmesine rağmen bunlardan yalnızca tapunun 1637, 1763, 3094, 5073 ve 788 parselinde kayıtlı olanlar için takibe geçildiği, diğerlerinin ise takip konusu yapılmadığı görülmüştür. TMK’nın 850. ve 873. maddeleri uyarınca aynı alacaktan dolayı birden fazla taşınmaz üzerinde verilmiş müşterek ipotek mevcut olmakla, bunların birlikte takibe konularak birlikte satışının istenilmesi zorunlu olduğundan buna aykırı şekilde müşterek ipotekli bir kısım taşınmazın takibe konulmaması yasaya aykırıdır. Bu nedenle, şikayete konu ve müşterek ipotek kapsamında olan, şikayetçilerden ...’ya ait olması nedeniyle adı geçenin aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, tapunun 1637, 1763, 3094, 5073 ve 788 parselinde kayıtlı olan taşınmazlar hakkında şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince; ipotek borçlusu ... yönünden şikayete konu olan ve müşterek ipotek kapsamında kalan tapunun 1637, 1763, 3094, 5073 ve 788 parselinde kayıtlı taşınmazlar hakkında ihalenin feshi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine hükmedilmesi hatalı olduğu gibi, adı geçen aleyhine hükmedilecek para cezasının da şikayete konu ve şikayetin reddi kararı yerinde olan tapunun 3927, 1702, 3090, 517 ve 518 parselinde kayıtlı taşınmazların ihale bedelleri toplamı üzerinden
hükmedilmesi gerekirken şikayete konu tüm taşınmazların ihale bedelleri toplamı üzerinden belirlenmesi doğru bulunmadığından, kararın şikayetçi ... yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Şikayetçilerin temyiz istemlerinin şikayetçi ... yönünden kısmen kabulü ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 12.01.2024 tarih ve 2023/3204 E. - 2024/92 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.