"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 2.107,80-TL temyiz yoluna başvurma harcı ile 427,60-TL maktu temyiz karar harcının temyiz edenden tahsiline, 16.10.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
Üye Dr. ...'in Karşı Oy Yazısı;
Hukuki yarar, HMK’nın 114. maddesinin (h) bendine göre dava şartı olarak düzenlenmiş olup icra ve iflas kanununda hüküm bulunmayan hallerde niteliğine uygun düştüğü ölçüde medeni usul hukuk kurallarının kıyasen icra ve iflas hukukunda kıyasen uygulanması gerekir. Hukuki yarar takip şartı ve dolayısı kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabidir.
Somut olayda alacaklı 31.10.2013 vade 26.03.2018 tanzim tarihli 15.000.000 TL miktarlı keşidecisi şikayetçi borçlu, lehtarı Ertuğrul Çalış olup beyaz ciro ile yetkili hamil olan ...’ın bonoya dayalı olarak İstanbul 23. İcra Dairesinin 2020/2875 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattığı takibe bono alacağının 1 milyonluk kısmı ve ferilerini talep ettiği, bu takip derdest iken İstanbul 26. İcra Dairesinin 2011/2816 esas dosyasından, aynı bono fotokopisini ibraz ederek bu kez 15 milyonluk bononun 1 milyonluk kısmı ve ferilerinin tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattığı ödeme emrinin 03.05.2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini 07.06.2022 tarihinde borçlunun İcra Mahkemesine başvurarak aynı bonoya dayalı olarak başlatılan takibin derdest olup o dosyada bono alacağının 1 milyonluk kısmı ile bu kısmın ferilerinin takibe koymakla geriye kalan alacağından vazgeçmiş veya alacağı tahsil etmiş sayılacağı için geri kalan alacağın bir kısmı için ikinci takip yapamayacağını, aynı bononun tahsili için bono alacağının bölünerek ayrı ayrı takip başlamak suretiyle borçlu tarafa fazladan icra ücreti vekalet ve takip masrafı yükletilmesinin hakkın kötüye kullanılması olup hukuk düzenince korunamayacağını, ilk takip devam ederken senet aslı ibraz edilmeden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş olup İcra Mahkemesi borçlunun şikayetini haklı bularak takibi iptal ettiği, ancak alacaklının istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İİK 169, 168 maddesine göre ödeme emrinden itibaren 5 günlük şikayet süresinden sonra yapılan şikayetin süreden reddine karar verildiği kararın borçlu vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Kambiyo senedi alacağının tahsili için bono aslının icra dairesine ibraz edilmek suretiyle senet alacağının tamamının tahsili tek icra dosyası üzerinden yürütülmesi yerine, bono alacağının parçalara bölünerek ayrı ayrı icra takibi dosyalarından icra takibine geçilmesinde alacaklının hukukça korunan bir menfaati yoktur. 4711 sayılı TMK’nın 2. maddesi “Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.” hükmünü düzenlemektedir. Alacaklının aynı bono için alacağını bölerek ayrı ayrı icra takibi başlatmak suretiyle borçlu tarafa fazladan avukatlık ücreti ve takip masraflarına yükletilmesine neden olması hakkın kötüye kullanılması olup hukuk düzeni tarafından korunamaz. İcra takiplerinde de kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 114.maddesinin (h) bendine göre hukuki yarar takip şartı olup, yukarıda belirtilen sebeplerle aynı bono alacağının bir kısmı için takip yaptıktan sonra başka bir kısmı için takip başlatılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup borçlu, süresiz şikayet yoluyla takibin iptalini talep edebilir. İcra Mahkemesinin takibi iptal kararı isabetli olup Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken 5 günlük süre geçtiği gerekçesi ile şikayetin reddi isabetsizdir. Emsal Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 23.12.2021 tarih, 2021/6346 esas 2021/11891 K. sayılı bozma kararında da aynı bono alacağının bölünmek suretiyle farklı farklı icra takibine konu edilerek tahsil edilmeye çalışılması mümkün bulunmadığından takibin iptal edilmesi gerektiği görüşü benimsenmiştir. İİK 167/2 maddesine göre kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte kambiyo senedinin aslının ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğinin eklenmesi mecbur olup bu hususa yönelik şikayet İİK 16 ve devamı maddelerine tabi olduğundan şikayet süresi 5 gün değil 7 gün olup bölge adliye mahkeme kararı bu yönden de isabetli değildir.
Bölge Adliye Mahkemesinin süreden red kararının bozulması görüşümde olduğumdan çoğunluğun kararın onanması görüşüne katılamıyorum.16.10.2024