"İçtihat Metni"
Sermaye şirketlerinin iflasını istemek mecburiyetinde olanların iflası istememesi suçundan sanık ...'ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 345. maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddesi uyarınca 9.000,00 Türk lirası adli para cezası cezalandırılmasına dair İstanbul (Kapatılan) 8. İcra Ceza Mahkemesinin 10/12/2015 tarihli ve 2020/709 esas, 2015/552 sayılı kararının, Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 18/04/2017 tarihli ve 2017/1464 esas, 2017/3514 karar sayılı ilamı ile bozulmasını müteakip, yeniden yapılan yargılama sonucunda, sanığın, 2004 sayılı Kanun'un 345. maddesi ve 5237 sayılı Kanun'un 50/3, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 200,00 Türk lirası adli para cezası mahkûmiyetine ilişkin İstanbul 36. İcra Ceza Mahkemesinin 27/12/2022 tarihli ve 2022/3 esas, 2022/35 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 18/03/2024 gün ve 94660652-105-34-354-2024-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/04/2024 gün ve KYB- 2024/36591 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın eylemine uyan suç için kanunda öngörülen cezaların türü ve üst sınırına göre olağan dava zamanaşımının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl ve olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 12 yıl olacağı, suç tarihi olan 07/09/2010 tarihi ile İstanbul 36. İcra Ceza Mahkemesince verilen 27/12/2022 tarihli kararı arasında 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, 07/09/2022 tarihinde gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden, sanık hakkındaki kamu davasının düşmesi yerine, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, İstanbul 36. İcra Ceza Mahkemesinin 27/12/2022 tarihli ve 2022/3 esas, 2022/35 sayılı kararının CMK’nın 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, şikayet tarihi olan 07/09/2010 tarihinden mahkeme karar tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin 07/09/2022 tarihinde yargılama sırasında dolmuş olduğu anlaşıldığından ve 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bozma nedeninin cezanın kaldırılmasını gerektirdiği belirlendiğinden,
"Sanık ... hakkında açılan davanın 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,"
Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.